Devrimciler taraftır

Dün Taksim Meydanı'nda, üstelik OHAL ilanından sadece bir kaç gün sonra yüzbinlerce yurttaşımızın toplanması başlı başına önemlidir. 

Kuşkusuz sadece büyük bir kalabalığın toplanması herhangi bir eylemin önemli ve başarılı olması için yeterli değildir. Bize göre mitingi değerli kılan, dün Taksim Meydanı'nda toplanan kalabalığın en geniş kesimini ortaklaştıran kimliktir. Bu kimlik soldur.

Sol, 15 Temmuz'dan bu yana, Taksim'deki mitinge kadar, yazılı basın açıklamaları dışında sadece gerici-faşist saldırılara karşı mahallelerin savunulması ile sınırlı bir pratik sergilemiş, kendini bir kitle eylemi ile ortaya koymamıştı. Dün bu büyük eksiğin kapatılmış olması başlı başına önemlidir. 

Eksikler-hatalar vs...

Eylemin tartışılacak pek çok tarafı olduğunu göz ardı etmeyelim. Örneğin, sadece büyük medya aracılığıyla eylemi izlemekle yetinenlerin, tablonun küçük bir kısmını görenlerin ulaştıkları sonuçlar ile alanın gerçeği arasındaki açı önemsiz değildir. Sadece not düşelim, iktidar yanlısı basın, alan atmosferinin yok ettiği küçük kimi konuları eylemin merkezine çekmek konusunda olağanüstü bir çaba içerisindedir. Örneğin sadece miting kürsüsüne bakıldığında bu açıdan pek çok veri bulunabilir

Bu tartışmalara dair sonda söyleyeceğimizi baştan yazalım; mitingi sulandırmak-bulandırmak üzere günlerdir mitinge katılacağını söyleyen AKP'lilerin alana girememesi bir göstergedir. Miting sonunda başta AKP'liler olmak üzere mitingin bir "milli mutabakat" mitingine dönüşmesi hayali kuranlar mutsuz oldularsa miting başarılıdır. Eksikler, hatalar bu ön kabullerin sonrasında gündeme mutlaka alınmalıdır.

Bu tablonun ortaya çıkması ise CHP'nin yönelimi, hedeflerinin ötesinde bu mitinge bir önem atfeden yüzbinlerin ve mitinge örgütlenme aşamasından itibaren doğru müdahalelerde bulunan sosyalistlerin başarısıdır.

Devrimcilerin müdahalesi doğrudur

İki gerici kutbun devlet katındaki kavgasının silahlı boyuta geçmesiyle birlikte Türkiye sosyalist hareketinin geride kalan dönemde kapatmayı başaramadığı eksiklerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Sokakları gerici çetelerin şeriat özlemli sloganlarının kapladığı, bunun yetmediği aşamada OHAL'in devreye sokulduğu bir ülkede sosyalistlerin, durumu "analiz etmekle" yetinmesi ve somut-pratik adım atamaması kabul edilemez.

Böylesi bir evrede CHP'nin düzenleme kararı aldığı mitingin bir fırsata dönüştürülmesi için girişimlerde bile bulunmayanlar ne kadar sol söylemlerle bunu yapmış olurlarsa olsunlar siyasetin dışına düşmüşlerdir.

Buradaki tartışma sadece devrimci bir refleks sergilemek değildir. Emekçilere, halkımıza karşı sorumluluğumuzun bir gereği olarak müdahale kanallarının sonuna kadar zorlanması gerekliydi. 

Sonuçta başarısızlık olasılığı olmasına rağmen bunun denenmesi bir zorunluluktu.

Bu yapılmıştır ve çeşitli faktörlerin de devreye girmesi neticesinde başarılı olmuştur. 

Çok daha önemlisi, başarısız olunsa bile bu müdahele denenmeli, evde oturmanın, pencereden sokakları izlemenin dışında bir çaba sergilenmeliydi. 

Devrimcilerin müdahalesi başarılıdır

Yukarıdaki değerlendirmeye eklenmesi gereken, devrimcilerin müdahalesinin bu miting özelinde sonuç olarak başarılı olduğudur. CHP miting kararını ilan ettiği andan itibaren, sürecin belirleyici tek öznesi olmak isteyen AKP/Saray güçleri, mitingin içeriğini belirlemeye, oluşacak görüntüyü kendi çizgilerine bir katkı olarak kullanmaya dönük hamleler yapmıştır. Bu hamlelerin CHP içindeki kimi güçler tarafından sevinçle karşılandığı da bir veridir. Aynı biçimde ülkemiz devrimcileri de tersi yönde inatçı bir müdahalede bulunmuş, CHP merkez yönetimi içinde küçük ancak halk güçleri içinde önemli bir destek bulmuşlardır.

Miting günü alana egemen olan çizginin, AKP/Saray rejimine karşı mücadele kararlılığı olması bu mücadelenin bir başarısıdır.

Mücadeleye devam...

Bugün itibariyle Türkiyeli devrimciler açısından yeni bir mücadele dönemi başlamıştır. 15 Temmuz sonrası başlayan 'solun gücü yok, yapabileceğimiz bir şey yok' evresi bitmiştir. Sınıf mücadelesinde güç olgusunun sadece anlık verilerle değerlendirilmemesi gerektiği teorik tezi bir kez daha doğrulanmıştır. Güç kuşkusuz önemlidir, ancak daha önemli olan eldeki gücün birikimin doğru değerlendirilmesi, müdahale etmeye dair niyetin, pratik arayışlarla ve somut müdahalelere tamamlanmasıdır.

Şimdi yeniden yeni bir başlangıç noktasındayız, buraya gelebilmiş olmamız önemlidir.

Kavga devam etmektedir

AKP/Saray rejimi krizi fırsata çevirmek, ortaya çıkan tabloyu iktidarını güçlendirmek için kullanmak üzere her türlü hamleyi yapacaktır. Örneğin, bugün Saray'da gerçekleştirilen toplantı da bu hamlelerden birisidir. Düzen güçleri içinde bu girişimlere karşı duracak bir odak olmaması, ancak toplumun geniş kesimleri içerisinde AKP/Saray rejimi ile uzlaşmama kararlılığının devam etmesi devrimcilerin görev ve sorumluluk zeminini tarif ediyor.

Şimdi önümüzdeki görev, AKP/Saray iktidarının saldırganlıklarına karşı daha güçlü, daha örgütlü, daha net bir pratik devrimci konumlanışın örgütlenmesidir. 

Dünkü miting bu ülkede hem buna niyeti olan devrimciler olduğunu hem de devrimcilerin bu müdahalesine yanıt verecek önemli bir toplumsal güç olduğunu gösterdiği için önemlidir...