Zarrab itiraflarında beşinci gün: Hakan Atilla'ya hiç rüşvet vermedim

Zarrab itiraflarında beşinci gün: Hakan Atilla'ya hiç rüşvet vermedim

ABD'de geçtiğimiz hafta Çarşamba günü başlayan Zarrab davasının beşinci günü sona erdi.

ABD'de "İran'a yönelik yaptırımları delmek" ve "kara para aklamak" gibi suçlamalarla tutuklu yargılanan Reza Zarrab, savcılık ile işbirliği yapmasının ardından geçtiğimiz Çarşamba günü  ilk defa tanık olarak hakim karşısına çıkmıştı.

Yargıç Berman, kamuoyunun delillere erişmesine ilişkin konuşuyor. Taraflar belgeleri dosyadan çıkarmak istedi ancak Berman bunların yeniden dosyaya konmasını talep etti. Berman, koruma emri kapsamında olan dosyalardan birinin kamuoyunun erişimine açıldığını belirtti.

SES KAYITLARINI DOĞRULADI

Zarrab, bazı ses kayıtlarını doğruluyor. Kaydın İngilizceye çevrilmiş dökümü delil dosyasına eklenecek. Zarrab dün bu hesap çizelgesiyle ilgili, "Halkbank'la yaptığım İran ticaretini gösteren sistem bu" demişti.

'ATİLLA'YA HİÇ RÜŞVET VERMEDİM'

Mahkemede delil dosyasına konulan ses kayıtlarının oynatılmasının sona ermesiyle doğrudan sorgulama biterken, çapraz sorguya geçildi.

Atilla'nın avukatlarından Cathy Fleming tarafından Zarrab'a sorular yöneltiliyor. Fleming soruyor, "Atilla'nın avukatları tarafından, kendi avukatlarınızın şahitliğinde sorgulanmayı kabul etmediniz, doğru mu?" Zarrab cevaplıyor: "Evet, sayın Hakan Atilla'nın avukatlarıyla görüşmeyi reddettim".

Fleming soruyor, "Hakan Atilla'ya hiç rüşvet vermediniz, doğru mu?"; Zarrab cevaplıyor, "Hayır, Atilla'ya hiç rüşvet vermedim.". Avukat yeniden soruyor, "Ve Atilla da sizden hiç para talebinde bulunmadı?"; Zarrab cevap veriyor, "Bu doğru, Atilla benden hiç para talep etmedi."

'TEKERİMİZE ÇOMAK'

Fleming Atilla hakkında Zarrab'a "Sizden hoşlanmadığının farkında mıydınız, bunu söyleyebilir miyiz?" diye soruyor. Zarrab: "Doğru." diyor. Fleming, "Sizin de ondan pek hoşlanmadığınızı da söyleyebilir miyiz?" sorusunu yöneltiyor, Zarrab, "Evet" diyor. Fleming bu defa "Halkbank'taki işiniz süresince, Süleyman Aslan'a Atilla'yı şikayet ettiniz mi?" diye soruyor. Zarrab, "Bazen." diyor.

Zarrab'ın Aslan ile konuşma kayıtlarında, Atilla'yı Aslan'a şikayet ederken "tekerimizdeki çomak" diye tabir ettiği ortaya çıkıyor.

ÜLKE DIŞINDAKİ KARA PARA AKLAMA FAALİYETLERİ

Fleming soruyor: "Türkiye dışında da kara para aklama ve döviz gibi işleriniz oldu, bu doğru mu?". Zarrab cevap veriyor, "Evet, Türkiye dışında da İran ticareti bağlamında döviz bağlantım da oldu." 

Fleming sorularına devam ediyor, "Rusya'da da var mıydı?". Zarrab cevaplıyor, "Evet hanımefendi."

'TAHLİYEMİN MÜMKÜN OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜM'

Fleming Zarrab'ın tutukluluğu ile ilgili soruyor, "Avukatlarınız aracılığıyla siyasi yöntemler kullanarak tahliye edilmeyi denediniz, doğru mu?". Zarrab, "Yasalar çerçevesinde girişimleri oldu, evet doğru hanımefendi." cevabını veriyor. Fleming sorularını sürdürüyor; "Bir yıl boyunca bunun işe yarayacağına inandınız, doğru mu?". Zarrab cevaplıyor: Tahliyemin mümkün olacağını düşündüm, hanımefendi."

Fleming bunun gerçekleşmemesi dolayısıyla Zarrab'ın Türkiye'dekilere çok öfkeli olduğunu söylerken, Zarrab bunu yalanlıyor.

Fleming'in itirafçılıkla ilgili "İşbirliği anlaşmasına varmadan önce ABD Hukuk Dairesi ve FBI ile kaç oturumda görüştüğünüzü hatırlıyor musunuz?" sorusuna "Tam olarak kaç defa görüştüğümüzü hatırlamıyorum hanımefendi, 12 olabilir." şeklinde cevap veriyor.

Avukat Fleming, Zarrab'ın Süleyman Aslan'la sohbetlerindeki İngilizce çevirilerinden sorumlu olduğunu iddia etti. Zarrab ise bunu reddetti.

'SAVCILIK İÇİN ŞEMALAR ÇİZDİM'

Mehmet Hakan Atilla'nın avukatı Fleming, Zarrab'ın jüri önüne çıkmadan önce FBI ile şema çizme provası yaptığını söyledi. Zarrab,"Evet, burada çizdiğim şemalar gibi, savcılık için de bazı şemalar çizdim" dedi.

Zarrab,"Soruşturmaya destek vermek anlamında, en önemli şey gerçeği söylemektir" dedi.

'BU ŞEKİLDE TALEP GELSEYDİ YERİNE GETİRMEK ZORUNDA OLURDUM'

Fleming, Zarrab'ın, ABD hükümetiyle bazı insanların takip edilerek tutuklanması ve ABD'ye getirilmesi konusunda neler yapılabileceğini görüştüğünü söylüyor. Zarrab, "Kapana düşürülmesi istenen belli bir şahıs hakkında konuşmadık" diye konuştu. 

Fleming, Zarrab'ın savcılar için bazı ilgili şahısları "tuzağa düşürmeyi" yani bu kişilerin tutuklanabileceği yerlere gitmelerini sağlamayı önerdiğini iddia etti. Zarrab ise, "Bu şekilde bir talep gelseydi, bunu yerine getirmek zorunda olurdum" dedi.

Reza Zarrab, Miami'de tutuklanmasıyla ilgili olarak,  "Tutuklandığımda üzerimde 102.000 dolar vardı."dedi. Avukatın, "Bu para Disney World'e yaptığınız gezi için miydi?" sorusuna "Bu, 10 günlük gezide 7 kişi için ihtiyacımız olan paraydı" yanıtını verdi.

'SENTETİK MARİHUANA İÇTİ'

Avukat Cathy Fleming, Sarraf'ın ABD'de tutukluyken "sentetik marihuana" içtiğini iddia etti. Reza Zarrab ise, "Bunun bir suç veya yasadışı bir şey olduğunu bilmiyorum. Cezaevinde bir kural ihlali olabilir." dedi.

Zarrab, "Bu yargılama kapsamında olmayan bu suçların tamamı, sen tutuklandıktan sonra meydana geldi, değil mi?" sorusuna "Bu doğru." yanıtını verdi. 

Avukat Fleming, ABD Savcılığı'nın, kurum içi rüşvet iddialarının da peşine düşmeyeceğini söyledi. Zarrab, "Kendi şirket çalışanlarıma rüşvet vermedim. Orada çeviriden kaynaklı bir sorun olabilir" dedi.

'iŞBİRLİĞİ ANLAŞMASINI ÖNERDİĞİMİZ İÇİN MEMNUNUM'

Savcı, işbirliği anlaşmasını önerdikleri için "memnun" olduklarını söyledi. ABD hükümeti bu anlaşmayı uzun süre gizli tuttu. Zarrab'ın yaptığı itirafçılık anlaşması delil dosyasına eklendi. 

'45 BİN DOLAR RÜŞVET VERDİM' 

Reza Zarrab, cezaevinde gardiyana 45 bin dolar rüşvet verdiğini kabul etti. Bu parayı nasıl ulaştırdın sorusuna ise "Diğer harcamalarımla birlikte. Türkiye'den para gönderilirken bu tutar da eklendi ve ödemesi yapıldı" dedi ve parayı o dönemki avukatının ödediğini söyledi. 

Zarrab gardiyanın kendisine sadece içki almadığını, aynı zamanda onun cep telefonunu da kullandığını belirtti. ."Size herhangi bir ilaç verdi mi?" sorusuna "Evet. Birkaç kez soğuk algınlığım oldu. Gardiyan DayQuil getirdi, ben de DayQuil içtim" dedi.

Reza Zarrab, gardiyana ait telefonu kullanarak kızıyla görüntülü konuşma yaptığını, avukatlarını aradığını ve diğer tutuklulara para vererek onlardan kontör satın aldığını kabul etti. Ancak, bilgisayar odasında kendisi için yer tutmaları karşılığında insanlara para verdiği iddiasını reddetti.

'100 MİLYON BELKİ DE 150 MİLYON DOLAR'

Avukat Fleming'in tüm bu suçlardan ne kazandınız sorusuna Zarrab, "Tam olarak hatırlamıyorum ama 100 milyon dolar olabilir. Belki de 150 milyon dolar." dedi.İ

"Bank Mellat ile ve bu bankaya ait Mellat Exchange şirketiyle de çalışıyor muydunuz?" sorusunu "Bank Mellat'a bağlı olan Mellat Exchange ile çalıştığım doğrudur" diye yanıtladı.

Zarrab, babasına ait Al Nafees Exchange şirketi ile "herhangi bir ortaklığının olmadığını, bu şirkette herhangi bir hissesi olmadığını" iddia etti. Zarrabın babası, ABD'nin İran'a yönelik yaptırımlarını ihlal etmekle suçlanıyordu. Avukat Fleming, Zarrab'ın babasının para cezası ödediğini iddia etti. Sarraf böyle bir şey olmadığı konusunda ısrarcı davrandı.

Mehmet Hakan Atilla'nın avukatı Fleming, bazı Türkçe ses kayıtlarını mahkemeye delil olarak sundu. Zarrab, Hakan Atilla hakkında "Ben onun patronu değildim, yaptığı faaliyetlerin kapsamını bilmiyor olabilirim." dedi.

Avukat Fleming Reza Zarrab'a bir sürü soru sorarak Levent Balkan'ın, müvekkili Atilla'dan daha büyük bir rol oynadığını ima etti ve Zarrab'ın telefonunun Türkiye tarafından dinlendiğini söyledi.