Yürüyen merdivene sıkışan yurttaş: Parçalara ayrılacağım diye düşündüm
Ayazağa Metrosu'nda çöken yürüyen merdivende sıkışan yurttaş yaşadıklarını anlattı.
01-04-2018 09:07

İstanbul Maslak İTÜ Ayazağa Metro İstasyonu'nda 27 Şubat'ta yürüyen merdivenlerin çökmesi sonucu boşluğa düşerek yaralanan ve bir saat süren çalışmalar sonucu kurtarılan Mehmet Ali Erik, yaşadıklarını anlattı.
DHA'nın haberine göre, Erik, "Eve dönüş için metroyu kullanmaya yöneldim. Hatta o sırada bir arkadaşımız minibüse binelim dedi ama trafik yoğunluğuna takılmayalım diye metroyu tercih ettik. Telefon görüşmesi yapıyordum. Hatırladığım şey, yürüyen merdivene ilk adımımla birlikte aşağıya düşmüş olduğum. Ama sonrasında çıkan görüntülerde orada bir mücadele verdiğim gözüküyor. Ama ben o anı hiç hatırlamıyorum. Tek hatırladığım şey ilk adımımla beraber bir boşluğun oluştuğu" dedi.
'PARÇALARA AYRILACAĞIM DİYE DÜŞÜNDÜM'
Yürüyen merdivenin içine düştükten sonra sürüklendiğini ifade eden Erik, "Sonrasında sol kolumun bir yere sıkışmasıyla durdum. Etrafta bağırış, çağırışlar, çığlıklar duyuyorum. Olayın şokuyla neye uğradığımı anlamadım. Merdivenlerin darbeleriyle birlikte hayatım sanki film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Dedim 'herhalde buradan kurtulamayacağız.' 'Parçalara ayrılacağım' diye düşündüm" diye konuştu.
'YÜRÜYEN MERDİVENİ HAREKET ETTİRİP ALMAYI DÜŞÜNÜYORLARDI'
Mehmet Ali Erik, "Kolumun sıkışmasıyla durdum, 30 saniye geçti. Sonrasında etrafa bağırmaya başladım. Telefon elimdeydi, civarda arkadaşlarım vardı. Onları arayıp irtibata geçtim. Belki de en büyük avantajım bilincimin yerinde olması ve telefonumun elimde kalmasıydı. Arkadaşlarımı arayıp durumu anlattım. Sonrasında hastanede konuştuğumuzda arkadaşlarım 'Biz seninle telefonla konuşmasaydık, yürüyen merdiveni hareket ettirip seni almayı düşünüyorlardı' dedi. Öyle bir şey olsaydı, şu an muhtemelen karşınızda olamazdım. Biliyorsunuz, o metronun yürüyen merdiveni uzun. Ben bir plakanın üzerinde kaldım yüz üstü, aşağı doğru. Çok bir derinlik yoktu ama kolum ve sağ bacağım sıkışık pozisyonda kaldı" dedi.
'BİR PARMAĞIMI HİSSETMİYORUM'
Vücudundaki yaraların durumuna dair de bilgi veren Erik, "Vücudumda çok iz var. Kolumda da eziğe bağlı ödem oluşmuştu. Ölü doku sonrasında dikildi. Ellerimdeki yaralar yeni yeni geçmeye başladı. Parmağımda sinirin ezilmesine bağlı hissizlik var. Bir parmağım kalkmıyor. Sağ bacağımda ödem hâlâ duruyor. Şişliği ve yaralar belli oluyor zaten. Sol bacağımda da hafif bir şekilde ödem var. Ayaklarım üzerinde de ufak tefek yaralar var" dedi.
'İNSAN HAYATI BU KADAR BASİT OLMAMALI'
Olayla ilgili hukuki süreci başlatacağını dile getiren Erik, "Olayın maddi boyutunda değilim. Benim isteğim, insan hayatı bu kadar basit olmamalı. Saat 17.20'de oraya düştüm. Saat 17.30'da 'uyarıcı levhayı dikkate almayan vatandaş yürüyen merdivene girdi ve olay yaşandı' gibisinden belediyenin bir açıklaması var. Benim üzüldüğüm asıl konu bu. Böyle bir durum yok. Tek beklentim bu açıklamanın belediye tarafından düzeltilmesiydi. Ama böyle bir açıklama olmadı. Tamamen kendilerini savunma taraftarılar. Tek istediğim, insan hayatının bu kadar basit olmaması ve uyarıcı tabelaların herhangi bir insanın gelip de kenara çekemeyeceği boyutlarda olması. Bu tadilatların sıklıkla yapılması" diye konuştu.
'HERHANGİ BİR SİREN SESİNDE BİLE KÖTÜ HİSSEDİYORUM'
Psikolojik durumuyla ilgili konuşan Erik, "Fiziksel sıkıntılarımdan dolayı bir ruhsal sıkıntı var. Sonuçta ben orada 1,5 saat kaldım. İnsanın aklına her şey geliyor. Kolumun sıkışmasıyla belli bir süreden onra şişlik, uyuşukluk, hissizlik oldu. O an kolumu kaybettim demiştim. Civardaki insanlar benim bilincimi açık tutmaya çalışıyorlar ama sanki oradan çıkamayacakmışım hissi oluşmaya başladı. Yürüyen merdiven kullanamıyorum. Metroya binemiyorum. Herhangi bir siren sesinde bile kendimi çok kötü hissediyorum. Görüntüleri tekrar izlediğimde, o anı tekrar yaşamış gibi bir psikolojiye büründüm" dedi.
AVUKAT BOSTANCI: BAKIM VE ONARIM EKSİK; UYARI YOK, BARİKAT YOK
Erik'in avukatlığını Gizem Bostancı, Rahriva Partokyan ve Burçe Avcı üstlendi. Avukatlardan Gizem Bostancı, "Müvekkilin yaşadığı çok ağır bir travmatik bir olay. Yürüyen merdivenin mekanizmasının içinde yaklaşık 1,5 saat boyunca sıkışıp kalıyor. Her dakika 'şu an yürüyen merdiven çalışırsa ben paramparça olacağım' korkusu yaşıyor. Ortada tipik bir ihmalkarlık örneği var. Yürüyen merdivenin dişlilerinin birbirinden ayrılması, bakım ve onarımın eksik yapıldığını gösteren bir şey. Orada ne bir uyarı levhası, ne bir barikat, ne de sözlü uyarı yapan bir çalışan var. Hiçbir şey yok. Onlarca insan o esnada binip iniyor. Ama ne yazık ki feci olay müvekkilimin başına geliyor. Bu olayla ilgili kim ihmalkarlık yaptıysa hukuki süreci başlatacağız" dedi.
'DURAN YÜRÜYEN MERDİVEN VE BANTLARI KULLANMAYIN'
Makina Mühendisleri Odası'nda asansör ve yürüyen merdiven birimi teknik sorumlusu olan Aydın Arat, "Duran merdivene şüpheyle yaklaşılmalı. Duran merdiven varsa burada bir arıza y da bakım olabilir. Bu merdiven ve bantların kullanmaması gerekmektedir" dedi.
İLGİLİ HABERLER
'Sıfır baraj ittifakı' önerisi
Milletvekili seçimlerinde muhalefet cephesinde ‘sıfır baraj ittifakı’ olarak adlandırılan formül önerildi.
23-04-2018 07:02

İYİ Parti CHP heyeti, İYİ Parti Lideri Meral Akşener ve kurmayları ile bir araya geldi.
Görüşmede CHP’nin, İYİ Parti’ye milletvekili seçimlerinde, muhalefet cephesinde “sıfır baraj ittifakı” olarak adlandırılan formül önerdiği öğrenildi.
Hürriyet’ten Rıfat Başaran’ın haberine göre CHP, HDP, Saadet Partisi, İYİ Parti, Demokrat Parti gibi partiler seçim ittifakı yapacak ve tüm partiler yüzde 10’luk baraja takılmadan TBMM’de sandalye sahibi olacağı öne sürüldü.
Akşener’in ise öneriyi parti yönetiminde tartışmak istediğini söylediği belirtildi.
HDP'de aday stratejisi: 'Demirtaş olumlu bakıyor'
HDP, cumhurbaşkanlığı seçiminde 2. tura kalınması halinde ittifaka yeşil ışık yakacağı belirtiliyor.
23-04-2018 06:52

Cumhurbaşkanı seçiminde HDP olası ikinci tura kalacak adaya destek verilmesi konusunda görüş birliği içindeyken, birinci turda güçlü bir aday çıkarılıp çıkarılmayacağı konusunda muhalefet partilerinin ilk tur stratejilerine göre esnek davranılabileceği ifade ediliyor. Birinci turda ortak bir adayda anlaşılamaması durumunda HDP’de birinci tur için güçlü aday olarak Selahattin Demirtaş’ın ismi öne çıkıyor.
Cumhuriyet’ten Mahmut Lıcalı’nın kulis bilgilerine göre, iki sandığın kurulacağı 24 Haziran’a yönelik HDP içinde iki temel strateji dillendiriliyor. HDP, diğer muhalefet partilerinin olası bir ittifak gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceğine ve söz konusu ittifakı hangi turda yapacağına yönelik esnek stratejiler belirlediği belirtiliyor. Edinilen bilgiye göre parti içinde ikinci tura kalınması halinde muhalefetin adayına destek verilmesi görüşü öne çıkıyor.
Ancak parti içinde ittifakın ilk turda yapılmasının anlamlı ve sağlıklı olacağı görüşünü belirtenler de var. Birinci turda diğer muhalefet partilerinin ortak bir adayla çıkması durumunda buna destek verilmesi gerektiği görüşü de konuşuluyor. Bu kapsamda diğer muhalefet partilerinin olası bir ortak adayı belirlemesi durumunda partinin söz konusu adaya destek verebileceği de konuşulanlar arasında.
DEMİRTAŞ OLUMLU BAKIYOR
Muhalefetin ortak bir adayda anlaşamaması durumunda ise partinin birinci turda seçimlere güçlü bir adayla gitmesi bekleniyor. Bu durumda Edirne Cezaevi’nde tutuklu durumdaki Selahattin Demirtaş’ın ismi öne çıkıyor. Demirtaş’a bu kapsamda avukatları aracılığıyla aday olup olmayacağı konusunda bazı mesajların iletildiği ve Demirtaş’ın da aday olmaya olumlu baktığı ifade ediliyor. Demirtaş’ın adaylığının önünde hukuken şu an hiçbir engel bulunmuyor.
Diyanet'ten din görevlilerine deizm talimatı
İmam hatiplilerin deizme kaydığının tespit edilmesi Diyanet’i korkuttu.
23-04-2018 00:06

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Pamukkale Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’ndeki bir etkinlikte din görevlilerine “deizm propagandasına fırsat vermemeleri” gerektiğini söyledi.
Konuşmasında deizmden bahseden Erbaş peygamberi inkar eden, kenarda duran ve hiçbir şeye karışmayan bir tanrı anlayışının İslam’la ilgisinin olmadığını açıkladı.
Erbaş, konuya dair şu sözleri sarfetti:
“Peygamberi inkar ettiğinizde beraberinde kitabı, ahireti de inkar etmiş oluyorsunuz. Yani kendiliğinden olan bir tanrı anlayışı, onun dışında her şeyi inkar etmiş oluyorsunuz. Bu bir tuzaktır. Bu ateizme giden bir yoldur. Bunun propagandasını yapmak isteyenlere de fırsat vermeyin. Birileri de ‘Bakınız bize şöyle yaptınız, böyle yaptınız. Milletin çocukları bundan oluyor’ diye planlı bir propaganda yapıyorlar. Bunlara da aldırmayın. Bu da dini istismardır. Din istismarının en uç noktalarından birisidir. Bir de imam hatipteki bizim yavrularımıza iftira ediyorlar. Kim peygamberi, vahyi inkar eder de hala Müslüman kalır, böyle bir şey olur mu? Sizler bu tür propagandalara sakın prim vermeyin.”
DEİZM NEDİR?
Deizm veya Yaradancılık, tüm dinleri reddeden tek Tanrı inancıdır. Deizm genel olarak Dünya'ya veya Evren'in işleyişine müdahale etmeyen tek tanrı olduğuna inanır.
Ayşe öğretmen için denetimli serbestlik girişimi
Bebeğiyle birlikte cezaevine giren Ayşe öğretmenin, serbest kalması için avukatından yeni girişim.
22-04-2018 22:45

20 Nisan’da 6 aylık bebeğiyle birlikte Diyarbakır E Tipi Cezaevi’ne giren öğretmen Ayşe Çelik’in avukatı Masuni Karaman, Çelik ile ilgili infazın denetimli serbestlik yoluyla uygulanması için hakimliğe başvuracak.
Karaman, başvuruyu Salı ya da Çarşamba günü Diyarbakır İnfaz Hakimliği’ne yapacağını belirtirken, buna benzer örneklerin olduğu ve nihai kararın Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafından verileceğini söyledi.
İLERİ HATIRLATIYOR
Sokağa çıkma yasakları döneminde Diyarbakır'da, Beyaz Show programına telefonla bağlanarak “Çocuklar ölmesin” diyen öğretmen Ayşe Çelik, ‘örgüt propagandası’ suçlamasıyla 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Çelik cezanın infazı için geçtiğimiz Cuma günü 6 aylık bebeğiyle Diyarbakır E Tipi Cezaevi'ne girdi.
DENETİMLİ SERBESTLİK NEDİR?
Koşullu Salıverilme Şartları ve Denetimli Serbestlik Yasası Koşullu salıverilme (şartlı tahliye), cezasının bir kısmı cezaevinde infaz edilen “iyi halli” hükümlünün, cezasının kalan kısmını dışarda toplum içinde belli şartlara uyarak geçirmesini sağlayan bir cezanın infazı kurumudur.
PSAKD'ın yeni yönetimi belirlendi
PSAKD 15'inci Olağan Genel Kurulu yapıldı. Kurulda yeni yönetim belirlendi.
22-04-2018 21:14

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği'nin (PSAKD) 15'inci Olağan Genel Kurulu, Ankara Barolar Birliği toplantı salonunda toplandı. Genel kurulda yapılan yönetim kurulu seçimini Gani Kaplan’ın listesi kazandı.
Muhittin Yıldız, Cuma Erçe ve Gani Kaplan olmak üzere 3 listenin yarıştığı kurul, Hazirun cetvelinin oluşturulması ve divan kurulu seçimi yapılmasıyla başladı.
Divan Kurulu’nun seçilmesinin ardından saygı duruşu yapıldı.
Daha sonra Muhittin Yıldız’ın seçimden Cuma Erçe lehine çekildiği belirtildi.
Cuma Erçe ve Gani Kaplan’ın yarıştığı kurulda, yönetim kurulunu Gani Kaplan’ın listesi 302 oyla kazandı.
Seçim sonrası kurullar şu isimlerden oluştu:
YÖNETİM KURULU
Gani Kaplan, Erol Yeter, Onur Şahin, Ali Üngörmüş, Sercan Aydoğan, Turgay Özkan, Umut Eraslan, Alattin Türkoğlu, Onur Kaya, Yıldız Yılmaz, Erkan Arslan, Hasibe Akpınar, İsmail Ay, Deniz Kıyafet, Necla Gür, Ali Haydar Arıkuşu, Ersin Erdemir, Vahap İnal, Mehmet Topal, Bayram Özkan, Özgür Kaplan, Şükrü Şahin, Ethem Şahinoğlu, Yeşim Dağgeçen, Kenan Bila
DENETİM KURULU
İsmail Ateş, Metin Hakverdi, Aziz Işık, Cumali Öztürk, Mehmet Gerçek, Menekşe Özer, Ali Haydar Kale, Ayşegül Varol, Mehmet Doğan
DİSİPLİN KURULU
Önder Aydın, Cuma Kuzu, Pınar Akarsu, Ayhan Demir, Korkmaz Uğraş, Veysel Köse, Vedat Tekten, Hasan Doğan, Hüseyin Ağa Yılmaz
Bozdağ AKP-MHP'yi unuttu, 'siyasi ahlaksızlık' dedi
AKP’lilerden CHP-İYİ Parti işbirliğine yönelik açıklamalar gelmeye devam ediyor.
22-04-2018 19:36

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, CHP'li vekillerin İYİ Parti'ye geçmesini, Twitter'dan yaptığı açıklamayla değerlendirdi. Bozdağ, yaşanan olayı “siyasi ahlaksızlık” olarak nitelerken, CHP’yi de “ahlaksızlık” ve "dürüstlükten uzak olmak”la itham etti.
Bozdağ paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
"Türk siyaseti, ahlak ve dürüstlük ile hep güçlendi, bundan sonra da ahlak ve dürüstlük ile güçlenmeye devam edecektir. Siyasetçileri milletin gönlünde ve seçim sandığında var eden de güçlü kılan da sahip oldukları ahlak ve dürüstlüktür. Geçmişte HDP’nin başarısı için dua/destek olan CHP, bugün başkalarının başarısı için duadan ötesini yaptı.15 Milletvekilini partisinden istifa ettirip başka partiye transferini sağladı. Bu, siyasi ahlaksızlığın en yeni ve en son örneğidir; açık bir siyasi mühendisliktir.
Bu kirli ve ahlaksız icraatıyla CHP yönetimi, Cumhuriyetin kurucu partisi CHP’yi bir başka partiye stepne yapmıştır. Bu operasyon; geçmişte Güneş Motel de ve 28 Şubat sürecinde kurulmuş vekil pazarının 2018’de tekrarı anlamına geliyor mu?/gelmiyor mu? Ne dersiniz? CHP yönetiminin ahlaktan, dürüstlükten uzak bu tutumu, bir aldatmadır, bir hiledir."