Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrin: Yeni çıkanlar

İleri Kitap olarak bu hafta da çıkan birçok kitap arasından İleri Portal okuyucularının ilgi alanlarına hitap edeceğini düşündüğümüz küçük bir seçki hazırladık. Hayatınızın tüm haftaları gibi bol kitaplı bir hafta dileriz.

ÂŞIKLAR DELİDİR YA DA YAZI TURA – AYFER TUNÇ

Saatin içindeki kum taneleri gibi parmaklarının arasından akıp giderken hayat, hikâyeleriyle birbirini tamamlayan iki âşık, belirsizlik içinde sevgilerini var ediyor. Ama bazen kum saati sadece akmıyor, yere düşüp kırılıyor, kumlar ortaya saçılıyor. Böyle anlarda ailenin sadece huzur ve güzelliği değil geçmişe terk edildiği sanılan hatıraları, marazları da taşıdığı anlaşılıyor.

İki âşığın genetik bir hastalıkla kesişen yolları bir noktada ayrılsa bile biri İstanbul’da, diğeri New York’ta aynı nefesi alıp vermeyi sürdürecekler… nefesleri yettiği sürece.

Ayfer Tunç, ilmek ilmek işlediği cümleleriyle modern bir destan yazıyor. Âşıklar Delidir ya da Yazı Tura ailenin, arkadaşlığın, sadakatin, hastalığın ama en çok deliliğin ve acının öyküsü. Çünkü âşıklar delidir ve deliler acı çeker.

Umutlandı. Yüzü açık kalmış bir kitap gibiydi, aşk hakkında hiç söylemediği sözler satır satır okunuyordu. Mucizeler her zaman beklenir hayattan. Aşkın kendi varlığından gelen, iyileştirici bir gücü vardır ve kıyaslanacak olursa, aşkla geçen zamanın özgül ağırlığı, saatlerin gösterdiği zamanınkinden kat kat fazladır.

Aşk zamanın yoğunluğunu arttırmaya muktedir olan tek kimyadır. (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Âşıklar Delidir ya da Yazı Tura, Ayfer Tunç, Can Yayınları, 2018, 448 sayfa.

CEMAL SÜREYA İÇİN 59 KIRLANGIÇ – HAYDAR ERGÜLEN

Haydar Ergülen düzyazıda da, tıpkı Cemal Süreya gibi, kendi şiirini “taklit” eden yazarlardandır. Ergülen’in şirinde de yazısında da Cemal Süreya’dan miras kalan “jest” öğesinin yazınsal bir performans kazanmış biçimi sahnelenir. Bir de yazı öznesi Cemal Süreya ise, yazı ritmi tutkulu bir sevgi, adeta maddeci bir kutsiyet kazanır. Süreya’nın çemberinden çıkmak istemeyen, bıraksalar uykusu gelene kadar o çemberle ip atlayacak hevesli bir çocuk canlanır yazılarında. “Cemal Abi” ile büyülenmiş, o büyük şairin jestleriyle, imgeleriyle beslenmiş bir çocuk. Etkilenmeye apaçık; yüreğinden geçen ile kaleminden geçenin birbirine bakışarak kamaştığı bir ışıma yansır sayfalara. Heves duygusunun havas ilmine dönüştüğü bir taşkın akıntı canlanır. Yıllar boyu biriken yazılardan oluşan bu kitap da tam böyle: “Zorlu şiirinin usta bir taklitçisi olarak denemeci Cemal Süreya'nın portresi”. Ancak bu portrede iki şair, iki denemeci görünür; biri Cemal Süreya biri de kendisi, Haydar Ergülen. (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Cemal Süreya İçin 59 Kırlangıç, Haydar Ergülen, Edebi Şeyler, 2018, 96 sayfa.

KÖPEKBALIKLARININ KAYIP ŞARKILARI – RAŞEL MESERİ

Yetişkinlik bir yanılsama; büyümek, bitmeyen bir süreç!

Raşel Meseri’den, bilimle felsefe, hayvanlar dünyasıyla insanlar âlemi, çocuklarla yetişkinler arasında mekik dokuyan, politikayla büyüme sanatını iç içe geçiren çarpıcı bir roman!

Köpekbalıklarının Kayıp Şarkıları, dünyanın ve belki de kendi hayatının kurtuluşunu arayan genç bir kadının, her şeyini feda ederek atıldığı gerçeküstü bir yol serüvenini konu ediniyor.

Ergenlikle başlayan “kendini tanıma” sürecinin, ölümle gerçekleşecek nihai randevuya kadar asla sonlanmayacağını vurgulayan roman, gençlerden yetişkinlere uzanan geniş bir okur yelpazesine sesleniyor.

Genç bir kadın, evinden ayrılarak kendini yollara vurur. Tüm benliğini, çıktığı bu yolculuğa adayan gözü pek kadının tek bir amacı vardır: Köpekbalıklarının kayıp şarkılarını bulmak ve sahiplerine iade etmek. Böylece, insanlığın tüm sırrını da içinde barındıran o şarkıların, iktidar sahiplerinin eline geçmesini engelleyecek ve insanlığı kurtaracaktır. Ancak hedefine ulaşması hiç de kolay olmayacaktır...

Köpekbalıklarının Kayıp Şarkıları, kitapseverleri fantastik unsurlarla bezeli, fizik kurallarını bazen ciddiye alan bazen de onlarla dalga geçen, gerçeküstü bir yolculuğa çıkarıyor. Yazar Raşel Meseri, oyuncu cümleleriyle, insanı kendi gerçeğinin peşine düşürüyor.

"Çağımızın ruhu işte böyleydi! Sistemin sürdürülebilirliğinin mantığı çok basitti! Gücü elinde tutmayanlarda tutuyorlarmış hissi yaratmak, o gücü istediklerindeyse sopayı göstermek!" (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Köpekbalıklarının Kayıp Şarkıları, Raşel Meseri, DeliDolu, 2018, 276 sayfa.

OP OLOOP – JUAN FİLLOY

2000 yılında 106 yaşında aramızdan ayrılan Arjantinli yazar Juan Filloy nihayet Türkçede! 1934 yılında yayımlanan romanı Op Oloop, Buenos Aires'te yaşayan Fin istatistikçi Optimus Oloop'un sıradışı bir gününe odaklanıyor. Yaşamını da mesleğinde olduğu gibi ölçerek yaşamaya alışmış kahramanın sıradan bir günü başına gelen bir trafik kazasıyla altüst olur. Filloy'un düzmece dili, Optimus Oloop'un ruhsal çöküşüne giden yolu an be an döşer. Ruhun felsefecisi bir yazardan, çağına olağanüstü bir bakış.

Juan Filloy, Shakespeare ve Max Ernst'in bildiği gibi mizah her yeri istila etmiş durumda.

- Julio Cortázar - 

“Biz Arjantinliler gerçek mizahçılarımızın sonuncusu olan Juan Filloy’u da kaybettik. Filloy, ruhun filozofuydu; 3 asra da tanıklık etmiş bir adamdı o, çünkü zamanın akıntısına kapılmadan nasıl yaşayacağını hep bilmişti.”

-  Luisa Valenzuela - 

“Filloy, son zamanlarda genç yazar ve eleştirmenlerce yeniden keşfedildi. Bu yazar ve eleştirmenler, onu Jorge Luis Borges’le, hatta Balzac’la karşılaştırıyorlar… Freud Op Oloop’u o kadar çok sevmişti ki Filloy’a bir tebrik mektubu göndermişti.”

- The Telegraph - 

“Henry Miller ve Céline'in gösterdikleri üzere, özgürlüğü kullanmak önemli bir meseledir ve bir başka önemli mesele de Filloy'un bunu onlardan önce gerçekleştirmiş olmasıdır.”

- Bernardo Verbitsky - (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Op Oloop, Juan Filloy, Aylak Adam, 2018, 240 sayfa.

EVRİM VE BİTMEYEN KAPIŞMA – YUSUF FİDAN

“Evrimin ışığıyla aydınlatılmadıkça, 

biyolojide hiçbir şey bir anlam ifade etmez!"

Theodosius Dobzhansky 

 Elinizde ki kitapta;

• Evrim Kuramının modern biyolojinin temel taşı olduğu, çıkışından bu yana birçok gelişmeyle güncellenen Darwin'in teorisinin bugün modern biyolojinin temelinde yer almakta olduğu,

• Türkiye kamuoyundaki yaygın bir görüşün aksine, günümüzde yaşam bilimleri alanında dünyada evrim konusunda herhangi bir belirsizlik veya tartışmanın bulunmadığı, 

• Dinlerin ortaya çıkış ve toplumlara egemen olma süreçleri, bilim din çatışmasının temel dinamikleri,

• Evrim Kuramı ile çok sonradan ABD’de ortaya atıldıktan sonra Türkiye’ye ithal edilip ders kitaplarına sokulan “Yaratılış” ve “Akıllı Tasarım” iddiaları, 

• Evrim teorisi eğitiminin Türk Milli Eğitim Müfredatından 2017 yılında çıkartılmasına kadar giden, Osmanlı döneminden Cumhuriyet’in ilk yıllarına, oradan günümüze kadar Evrim Kuramı eğitiminin geçirdiği süreçler, 

• İnanç temelli düşünce sistematiği sebebiyle bilimsel ve laik eğitimden uzak durmanın ülkenin  bugününe ve geleceğine getireceği zararlar,

Ve bu çerçevede aklınızı kurcalayan, yanıtlarını aradığınız hemen her konu (derin bilimsel açıklamalara girilmeden ve okuyucuyu sıkmamaya özen gösterilerek); akıcı bir şekilde ele alınarak değerlendiriliyor. (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Evrim ve Bitmeyen Kapışma, Yusuf Fidan, Siyah Beyaz, 2018, 320 sayfa.

DAHA FAZLA