Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrin: Yeni çıkanlar

Roman, öykü, araştırma, biyografi, almanak… Vitrin’imiz bu hafta da şen… Kitap dolu bir hafta dileğiyle…

MEVT TEK HECELİK UYKU – FERYAL TİLMAÇ

Feryal Tilmaç Mevt Tek Hecelik Uyku’da sakin ama yakıcı, derin ama yalın bir dille insanlık hallerine ayna tutuyor. On dokuz öyküde sokaklar, apartman girişleri, arka bahçeler, iş çıkışları, vapurlar, ağaçlar, banklar, kafeler bir dekor olmaktan çıkıp öykülerin karakteri haline geliyor. Şehrin kalabalığında eriyen, tükenen insanın hisleri, varoluş mücadelesi yankılanırken her yerin bir savaş alanı olduğu görülüyor. İnsanın kendiyle, ailesiyle, sevdiğiyle, duygularıyla, geçmişiyle verdiği savaşların ne kadar yıkıcı ve aynı zamanda ne kadar gerekli olduğu gözler önüne seriliyor.

Feryal Tilmaç’ın yayımlandığında ses getiren ilk öykü kitabı Mevt Tek Hecelik Uyku on sene sonra okurla buluşuyor. 2009 Sait Faik Hikâye Armağanı’na değer görülen Tilmaç, insanı ve insana dair her şeyi ustalıkla anlatıyor.

 “Her hayat bir yerinden kırılırmış.” (Tanıtım Bülteninden)


KÜNYE: Mevt Tek Gecelik Uyku, Feryal Tilmaç, İthaki Yayınları, 2017, 216 sayfa.

MINTIKA – MATHİAS ENARD

Hırvat asıllı Fransız ajan Francis Servain Mirkovi´c, Fransız İstihbarat Servisi’ne bağlı görev yaptığı, kendi deyimiyle “Mıntıka”sı olan Akdeniz havzasında dehşet ve şiddet dolu ilişki ağları içinde geçirilen yılların ardından depresyona ve alkolizme eğilimli orta yaşlı bir adamdır artık. Son beş yıldır da kendisini, resmî görevinin sağladığı imkânlardan yararlanarak Mıntıka’sındaki siyasi ve askerî cinayetlere ve katliamlara dair gizli kalmış belgeleri toplamaya kaptırmıştır. Mirkovi´c, belgeleri Vatikan’daki “ebediyet uzmanlarına” teslim etmek ve sonra da yeni sahte kimliği ve geçmişini bilmeyen sevgilisiyle yeni bir hayata başlamak niyetindedir. Ancak Milano-Roma arasında, “dünyanın sonuna” doğru uzanan bu tren yolu boyunca, “ölülerle dolu valizdeki” hikâyeler, göçler ve savaşlarla sarılmış aile tarihi, kendi savaş travması ve karanlık geçmişi zihnine musallat olur.

Yazar, “Akdeniz’in en parlak, en güzel imparatorluğu” dediği Osmanlı’nın son dönemine dair hikâyelerinden İstanbul tasvirlerine, İstanbul’un fethinden Çanakkale Savaşı’na, Osmanlı Yahudilerinin kaderinden Akdeniz sahillerindeki tatil köylerine kadar anlatılarıyla da Türkiye tarihine ve coğrafyasına özel bir önem atfediyor.

“Çağdaş bir destan yaratmaya çalıştım,” diyen Goncourt ödüllü yazar Mathias Enard’ın “edebî bir şok” olarak tanımlanan bu tek cümlelik “büyük romanı”, tıpkı sık sık andığı İlyada Destanı gibi, olağanüstü ritmi, dehşet dolu olanı inceltmeyi ve görkemli kılmayı başaran özgün üslubuyla çağdaş edebiyatın en yetkin ve başarılı örneklerinden biri olarak zihinlerimizde ve raflarımızdaki yerini alacak.  (Tanıtım Bülteninden)


KÜNYE: Mıntıka, Mathias Enard, Çeviri: Ebru Erbaş, Can Yayınları, 2017, 512 sayfa.

ŞARAB-I ŞAİR CAN YÜCEL – BİROL ÖZTÜRK

Şimdi Duygu Asena, Nazım Hikmet için kartpostal şairi deyip de Can Yücel de “Kart sensin, postal da sana girsin” demiştir ya, bu iş burayla kalmamıştır. Duygu Asena dişli kadındı. İşin peşini bırakmak niyetinde de değildir. İş uzar gider… Duygu Asena, her fırsatta ve her türlü iletişim kanalıyla “Can Yücel özür dilesin, sözünü geri alsın” demektedir. Bunun üzerine Can Yücel açıklama yapar “Kartı geri alıyorum, postal onda kalsın.” 

Olaylar kendi çağında ve gerçeği/ gerekliliğiyle yaşandı gitti. Duygu Asena da, bu ülke için bir değerdi, bir aydındı. Can Yücel ile Duygu Asena arasındaki bu olayın hiç yaşanmadığı ve bir şehir efsanesinden ibaret olduğu da söylenmektedir. Bu da muhtemeldir. İşin başında, tüm bu hikâyelerin yakıştırma olabileceğini zaten kabul etmiştik ama Can Yücel’i anlatan bir kitapta, ona yakıştırılanların da yer alması gerekiyordu. Bu vesile ile Duygu Asena’yı da anmış olduk. 2006 yılında hayatını kaybeden Asena’yı rahmet ve saygıyla anıyorum. (Tanıtım Bülteninden)


KÜNYE: Şarab-ı Şair Can Yücel, Birol Öztürk, Gece Kitaplığı, 2017, 176 sayfa

ANTİK YUNAN – UMBERTO ECO

“Yönetim biçimimiz komşularımızın yasalarını örnek almaz, çünkü biz başkalarını örnek almaktan çok başkalarına örnek oluştururuz. Yönetim biçimimiz az sayıda insanın değil çoğunluğun sivil haklarına saygı duyulmasına izin verdiği için adına demokrasi denir.  Şahsi ilişkilerimizi birbirimize zarar vermeden yaşarız ve kamusal hayatta başkalarına saygı gösteririz; yöneticilere ve haksızlıklara uğrayanları korumak için oluşturulan kurumlara ve özellikle yazılı olmamalarına rağmen onları ihlal edenlere utanç getiren saygımız, yasaları ihlal etmemize engel olur. […]

Güzel olanı severiz, ama ciddiyetle ve kendimizi bilgiye adarız, ama zayıflık sergilemeden; zenginlikten de ahmakça bir kibirden çok, sunduğu eylem imkânından dolayı yararlanırız ve yoksulluk utanç verici değildir, yoksulluktan kurtulmak için hiçbir şey yapmamak daha utanç vericidir. Kamusal işlerle ve şahsi işlerle bir arada ilgileniriz, başka faaliyetler yürütsek bile kamusal çıkarları ihmal etmeyiz.” 

—Perikles’in konuşması, Thukydides, Peloponnessos Savaşları, II 37-40  (Tanıtım Bülteninden)


KÜNYE: Antik Yunan, Umberto Eco, Çeviri: Leyla Tonguç Basmacı, Alfa Yayıncılık, 2017, 1272 sayfa.

BİLMECE BİLDİRMECE RESİM YAPAR GÜNDÜZ GECE – GÜLSÜM CENGİZ

Bilmece-bulmacadan kim hoşlanmaz? Şiirsel bir dille yazılmış iki, üç ya da dört dizelik sorulardır bunlar... Biz bu kitapta, bilmeceleri art arda sıralamak yerine, değişik biçimde vermek istedik size. Bakalım, Bilmece-Bulmaca Oyunu'nu sevecek misiniz? Severseniz, siz de sınıfta ya da evde, arkadaşlarınızla oynayabilirsiniz. Ayrıca, Yemiş Tabağı ve Hayvanat Bahçesi adlı bölümlerde de, bu başlıklara uygun bilmeceleri bulacaksınız. Haydi, iyi eğlenceler...  (Tanıtım Bülteninden)


KÜNYE: Bilmece Bildirmece Resim Yapar Gündüz Gece, Gülsüm Cengiz, Say Yayınları, 2017, 48 sayfa

EKOLOJİ ALMANAĞI – CEMİL AKSU, RAMAZAN KORKUT

Ekoloji almanağında; iklim krizi, madencilik, enerji politikaları, Gdo, hayvan hakları, afetler, kentsel dönüşüm ve bütün bu başlıklar altında 5N1K ekoloji günlüğü; Neler oldu, kesintiler, süreklilikler, özneler, yapılar gibi içerikler yer alıyor.

Ekoloji almanağını hazırlayan ve geçtiğimiz günlerde Hopa’da sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek tutuklanıp daha sonra serbest bırakılan yazar Cemil Aksu almanak hakkında “12 yılın ekoloji hareket(ler)ine bütünlüklü bir bakış atmak, hafızayı canlı tutmak, ağları sürdürmek isteyenler için faydalı olacağını düşünüyorum.” dedi. (Tanıtım yazısından)


KÜNYE: Ekoloji Almanağı 2005-2016, Cemil Aksu, Ramazan Korkut, Yeni İnsan Yayınevi, 2017, 648 sayfa

DAHA FAZLA