Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrin: Yeni çıkanlar

İleri Kitap

- CİNSELLİK ŞİDDET EMEK – EBRU PEKTAŞ

“Elinizdeki kitapta “toplumsal cinsiyet” alanına dair anahtar nitelik taşıdığı düşünülen, güncel pek çok vakada da tartışmak durumunda kaldığımız kavramlara yer verdim. Dolayısıyla kimi kavramlar önemlerinden bağımsız olarak bu kitap planı içinde yer almadı.

Kitapta, bahsettiğim anahtar kavramlara ilişkin tanımlayıcı bir çerçeve sunmaya çalıştım. Bu tanımlama çabası içinde kullanılan çeşitli örnekler ve tarihsel referanslar için çoğunlukla Avrupa’yı temel aldım. Çünkü Türkiye bağlamını odaklamak hem iddiamızı çok aşan özel bir tarih çalışmasını gerektirmektedir hem de tanımlayıcı bir çerçeve için kimi özgüllüklerin dışlandığı daha “evrensel” modellere bakmak ihtiyaç olmuştur. Yine de örneğin “din” başlığında olduğu gibi Türkiye bağlamının kendini daha çok hissettirdiği kavramlar vardır.

Kavramlar ve tanımlamalar önemlidir. Çünkü nasıl tanımladığımız, nasıl mücadele edeceğimizle doğrudan ilişkilidir. Kitabın bu bağlamda mütevazi bir katkı olarak değerlendirilmesi dileğiyle…” (Ebru Pektaş – Tanıtım bülteninden)

Künye: Cinsellik Şiddet Emek, Ebru Pektaş, İleri Kitaplığı, 2017

-AN KARA – N.CEMAL

Çok sonradan söylenecek yetkililere ait sözlerin, nedenini gizleyeceği korkunç bir patlama oldu. 
Ardından ayyuka çıkan ama hemen, giderek sönen bir uğultu, meydanda, bir o yana bir bu yana salınan neşeyi aldı götürdü.

Ve o an, kimsenin ne kadar sürdüğünü asla ölçemeyeceği bir süre, sessizlik işitildi.
Güvercinler can havliyle havalandılar ve havalanır havalanmaz kanatları alev aldı, kül olup yağdılar ölen Barışların üzerine.

Yüzükler, bilezikler, gözlükler, dişler, saatler yağdı. Hâlâ şaşkınlıkla, dehşet ve inanılmazlıkla dolu gözler yağdı.

Rengarenk giysiler, resimler, kimlikler, söylenmemiş sözlerle dolu mektuplar, hatıralar yağdı döne döne, savrula savrula her şeyin üzerine.

Kan döküldü gökten. Kara bir kan. Çoğu yere; birazı ceketlere, entarilere, ayakkabıların üzerine, saçların arasına; ama en çoğu coşkunun üzerine. Kara bir kan.

Her şeyin ve her zamanın adı oldu o: An Kara… (Tanıtım bülteninden)

Künye: An Kara, h2o kitap, N.Cemal, 2017

-AMAZON’UN EFENDİSİ- MARCIO SOUZA

Luiz Trucco ona yaptıklarımı asla affetmeyecekti ve ölüm döşeğinde bile, Peru’nun Iquitos şehrinde bir akşamüstü yatağını evli bir kadınla paylaşmaktayken, hâlâ bana beddualar savuruyordu. O kaba kahkahanın anlamını çok iyi anlamıştım, deliliğin bir belirtisinden ziyade gizli zaferin bir işaretiydi o.

Dom Luiz Galvez, yüzyılın sonuna yaklaşıldığı dönemde yaşamış Brezilyalı bir gazetecidir. 
Bir akşamüstü evli bir kadının penceresinden atlayarak kaçtığı sırada, yanlışlıkla Bolivya Başkonsolosu’nun hayatını kurtarır. 
Siyasete attığı bu beklenmedik adım, hayatını sonsuza dek değiştirecektir.

Devrim tarihinde kısa soluklu fakat heyecan verici bir saltanat dönemini anlatan Amazon’un Efendisi, bugünün Latin Amerika’sında en yetenekli yazarlar arasında gösterilen Márcio Souza’nın ilk kitabıdır. (Tanıtım bülteninden)

Künye: Amazon’un Efendisi, Alakarga, Marcio Souza, Çev: Berkan Kirmit, 2017

-YAŞAMDAŞLARIM- ALOVA

Alova bu kitabında, elli yıl boyunca kendisini etkileyen, şiirine can veren, onu “Alova” yapan

ustalarını, aşklarını, dostlarını, yoldaşlarını, kısaca belleğinde iz bırakan yaşamdaşlarını ve onlarla yaşadığı ilginç deneyimleri, yalın bir dille anlatıyor.

Dünyanın en uzun günlük tutan yazarının bir köy bakkalı olduğunu, yaşamı boyunca şiir söylemiş ama bir tek şiiri yayımlanmamış yüz yaşındaki Babaanneyi, Nâzım Hikmet’le ilgili hiç bilinmeyen anıları, Can Yücel’in şiir dünyasını, Alova’yla birlikte yazdıkları   “Doğaçlamalar”ın öyküsünü, dünyanın ilk şiir grevinin nasıl örgütlendiğini birinci ağızdan okuyacaksınız.

Yaşamdaşlarım yakın dönemin edebiyat ve sanat çevresini bir şairin gözüyle anlatıyor. (Tanıtım Bülteninden)

Künye: Yaşamdaşlarım, Alova, İş Bankası Kültür Yayınları, 2017

-ZENCİ FABRİKASI- GİL SCOTT-HERON

Gil Scott-Heron, sivil haklar ve “Siyah Gücü” hareketlerinin ortasında, “The revolution will not be televised”, “Devrim televizyondan yayınlanmayacak” cümlesiyle edebiyat ve kültür dünyasında kendisi bir devrim yapmıştı. Şair, müzisyen, yazar ve aktivist kimlikleriyle tanınan Scott-Heron, Zenci Fabrikası’nda tüm sıfatlarını harmanlayarak ortaya koyduğu bir hikâyeyi anlatıyor.

Zenci Fabrikası, 1960’larda Virginia’daki bir üniversitede yaşanan öğrenci ayaklanmalarını konu alıyor. Bir yanda öğrencilerin taleplerine kulak asmayan Sutton Üniversitesi yönetimi, bir yanda işleri sükûnetle halletmeye çalışan Öğrenci Birliği, bir yanda uç eylemleri göze almış yeni bir öğrenci oluşumu – bu üç aktörün çekişmesiyle olaylar geri dönüşü olmayan, acı bir yola giriyor. Gil Scott-Heron Zenci Fabrikası’nda eylem ile eylemsizlik, hak arayışı ile haksızlık meseleleri üzerinden toplumsal bir panorama sunuyor. 

“Gil Scott-Heron yirmi yıldır çoğumuzun unutmayı tercih ettiği insanlık hallerini olduğu gibi gözler önüne seriyor.”

-The Washington Post-

“Bu roman Scott-Heron’ın albümlerine has öğeleri içeriyor: Güçlü bir toplumsal eleştiri, gerçekçi sokak imgeleri ve rahatsız edici bir hiciv ama aynı zamanda bir duyarlılık, romantizm ve şehvet.”

 -The Independent- (Tanıtım Bülteninden)

Künye: Zenci Fabrikası, Gil Scott-Heron, Çev: Suat Ertüzün, Can Yayınları, 2017

-ÇEKİRGENİN GÜNÜ- NATHANAEL WEST

Çekirgenin Günü, Büyük Buhran sonrası Hollywood ve California’nın kavurucu güneşi altında kâbusa dönüşen Amerikan rüyası hakkında. Başarısız bir ressam, maço bir kovboy, saf bir taşralı, güzel ama yeteneksiz bir yıldızcık, fahişeler, horoz dövüşçüleri… Nathanael West, parlak yıldızların gölgesinde yaşam mücadelesi veren bir grup kaybetmeye mahkûm, umutsuz ve yozlaşmış karakterin portresini grotesk bir üslupla çiziyor.

Raymond Chandler’ın Büyük Uyku’su ve John Fante’nin Toza Sor’uyla aynı yıl yayımlanan Çekirgenin Günü, bu iki romanla birlikte Los Angeles’ı bugün hâlâ en iyi yansıtan başyapıtlardan kabul ediliyor. Unutulmaz kahramanlarından birinin Simpsonlar’daki Homer Simpson’ın isim babası olduğu, birçok yazara ilham veren roman 1975 yılında filme de alındı.

Birçok eleştirmenin İngilizcede yazılmış en iyi romanlar listesinde yer alan Çekirgenin Günü, gerçeklikle alay edip sahteliği yücelten, kendi ürettiği vahşi şiddetin kurbanı olan bir dünyayı tasvir edişindeki ustalığı ve sade ama sert diliyle zamansız bir roman.

“Döneminin, güneşin altında parıldayan bir polaroid fotoğrafı niteliğindeki Çekirgenin Günü, daimi bir kehanet.”

-Jonathan Lethem- (Tanıtım Bülteninden)

Künye: Çekirgenin Günü, Nathanael West, Çev: Emre Ağanoğlu, Everest Yayınları, 2017

DAHA FAZLA