Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrin: Yeni çıkanlar

Çeşitli kategorilerden seçmeye dikkat etsek de tarihin ağır bastığı bu haftaki Vitrin’imizde Ataol Behramoğlu’un aşk üzerine kaleme aldığı denemelerini içeren yeni kitabı, Refik Durbaş’ın yıllardan beri notlarını aldığı İstanbul efsanelerini bir araya getirdiği derlemesi, sigaranın Kızılderililerden günümüze yolculuğunu anlatan detaylı bir araştırma, Anadolu tarihinde zulme karşı girişilmiş iki önemli direniş olan Börklüce ve Musa Dağ’a ait iki kitap ve Milan Kundera üzerine bir inceleme bulacaksınız. İyi okumalar dileriz.

BİRİCİKTİR AŞK – ATAOL BEHRAMOĞLU

Aşk İki Kişiliktir, Bir Gün Aşk Geçilmelidir, Bu Aşk Burada Biter, Yeni Aşka Gazel, Sevgilimsin, On Ayrılık Şiiri, Eski Nisan, Alanya Günlükleri gibi aşkın mutluluklarını olduğu kadar hüzünlerini de dile getiren şiirleriyle milyonlara ulaşan; dizeleri ve onlardan yapılan ezgiler dilden dile dolaşan Ataol Behramoğlu’nun yine aşk, evlilik, kadınlar üzerine şiir tadında denemelerinden tadına doyamayacağınız bir seçki.

Bu yazılar sizi düşündürecek, hüzünlendirecek, bazen ağlatıp bazen güldürecek; fakat hepsinde kendi yaşamlarınızdan izler, zihninizi kurcalayan sorularınıza yanıtlar bulurken bazen de belki hiç düşünmediğiniz sorular ve sorunlarla karşılaşacaksınız.

Sevgi, sevecenlik, erotizm, cinsellik, romantizm ve hepsinin üzerinde yükselen aşkınlık, özgürleşme duygusu…

Biriciktir Aşk ve sözcüğün en geniş, en derin anlamıyla kendin olmaktır…

Kendin olmak, ama kendi içinde yalnızlaşarak değil aşkla özgürleşerek ve çoğalarak… (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Biriciktir Aşk, Ataol Behramoğlu, Tekin Yayınevi, 2017, 120 sayfa.

 

EFSANELER KENTİ İSTANBUL – REFİK DURBAŞ

Tarih boyunca farklı uygarlıklara ev sahipliği yapan İstanbul, kuruluşuyla birlikte efsanelere ve söylencelere de konu olmaya başlıyor. Anıtların sahip olduğu gizli güçler, fetih esnasında gerçekleşen olağanüstü olaylar, asırlar boyunca nesilden nesile aktarılıyor.

 Edebiyatımızın ustalarından Refik Durbaş da bu söylencelere kayıtsız kalamamış, İstanbul’un efsaneleriyle ilgili yıllar boyunca notlar almış. Durbaş, Efsaneler Kenti İstanbul kitabında şehirle ilgili biriktirdiklerini kendi üslubuyla aktarıyor. İstanbul’un kuruluşuyla başlayan kitapta şehirle ilgili kehanetlerden tılsımlı anıtlara, şehri besleyen su kaynaklarından çarşılara, eski bayram yerlerinden yalılara kadar farklı başlıklar yer alıyor.

Resimlerini Burcu Yılmaz’ın yaptığı Efsaneler Kenti İstanbul, İstanbul’u daha iyi tanımak, tarihini daha iyi anlamak isteyen büyük küçük herkese hitap ediyor. (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Efsaneler Kenti İstanbul, Refik Durbaş, Resimleyen: Burcu Yılmaz, Hep Kitap, 2017, 168 sayfa.

 

SİGARANIN KÜLTÜREL TARİHİ – DİDİER NOURRİSSON

Didier Nourrisson, tütünün Kızılderililerce ilk kullanımından günümüze, sigaranın dört başı mamur bir kültürel tarihini yazıyor.

Nourrisson, Sigaranın Kültürel Tarihi’nde anlatımına edebi bir lezzet katmakla kalmıyor, tütünün Yeni Dünya’daki keşfinden zaman içerisinde bir ihtiyaç malzemesine dönüştürülerek metalaştırılma, popülerleşip yaygınlaşma, yerkürenin bir kısmında silinmeye başlarken başka coğrafyalarda kendine yeni piyasalar yaratma hikâyesini ustalıkla resmediyor.

İflah olmaz tiryakilerin, sosyal içicilerin, içmese de rahatsız olmayanların, tövbekârların, yıllarca içip bıraktıktan sonra rahatsız olanların, toptan karşı duranların, ağzına sürmeyenlerin keyifle okuyacağı; yolu anılardan, belgelerden, edebiyattan, çizim, şarkı, film ve reklamlardan; keder kadar keyiften de geçen kışkırtıcı bir tarih yazımı... (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Sigaranın Kültürel Tarihi, Didier Nourrisson, Çeviri: Alev Er, Sel Yayıncılık, 2017, 300 sayfa.

 

BÖRKLÜCE – BİLGE UMAR

“Eğnine al giyenler/ Boynunu vursan dönmez/ Pîr yolunda gidenler / Dönmez yolundan dönmez/ Biz demişiz “Enel Hak”/ Yarın bizim olacak/ Kalkmıştır kızıl sancak/ Dönmez yolundan dönmez.”

Börklüce, Şeyh Bedreddin’e ve baş koyduğu özgürlük yoluna yürekten inanmış bir dervişti. Tarih sayfalarında  yer etmiş bir olayın kahramanıydı. Börklüce, yoldaşlarıyla beraber türküler söyleyerek köyleri tek tek gezip yoksul halkı etrafında toplamayı kendine görev biçti. Onu engellemek adına türlü oyunlara ve zorbalıklara başvuran Osmanlı Ordusu’nu büyük bir hezimete uğratmayı başardı. Mürid ve dervişleriyle Karaburun Yarımadası’nda komün bir yaşamı inşa etti. Osmanlı, Börklüce ve müridlerini saltanatın önünde büyük bir engel olarak görüyordu.

Peki ya sonra?

Bilge Umar, özenli ve titiz bir araştırmanın sonucunda “tarihi roman” kavramını Börklüce romanıyla yepyeni bir noktaya ulaştırıyor. Dönemine tanıklık edenleri kitabında okuyucularıyla buluşturuyor. Umar’ın tarihin anlattıklarıyla kendi hayal gücünü birleştirdiği bu romanı, bize büyük ve heyecan dolu bir yolculukta pusula olmaya devam ediyor. (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Börklüce, Bilge Umar, Kor Yayınları, 2017, 252 sayfa.

 

MUSA DAĞ DİRENİŞİ – MARCO TOSATTİ, FLAVİA AMABİLE

Anadolu’nun tarihe geçmiş en önemli direniş hareketlerinden biri olan Musa Dağ Direnişi, Türkçede Halep’in Baronları kitabıyla tanınan İtalyan yazarlar Flavia Amabile ve Marco Tosatti’nin kaleminde yeniden canlanıyor. Franz Werfel’in 1943 tarihli dünyaca ünlü romanı Musa Dağ’da Kırk Gün sayesinde edebiyat tarihinde yerini almış bu direniş, bu kez bizzat tanıklıklara dayanarak okurlara sunuluyor.

Yazarlar, Hatay, Antakya’daki Musa Dağ’ın eteklerindeki altı köyün sakinlerinin büyük bir kısmının, 1915’te Ermenilerin tehcir emri geldiğinde, bu emre uymaktansa ata yurdunda kalıp direnmeyi, onurlu bir şekilde hayatta kalma mücadelesi vermeyi tercih eden Musa Dağlıların hikâyesini, belgelerden ve bizzat Musa Dağlıların kaleminden çıkmış anılardan hareketle aktarıyor.

Musa Dağ Direnişi, kendilerinden çok daha güçlü ve silahlı bir orduya karşı yurtlarını ve canlarını cesurca savunan insanların onurlu mücadelesine ayna tutarken, aynı zamanda onların gündelik yaşantılarına, geleneklerine, ritüellerine, yeme içme pratiklerine ve hayatlarının pek çok farklı yüzüne de bakıyor. İnsan hikâyelerinden yola çıkan, bunu yaparken de siyasi ve toplumsal gelişmelere de ışık tutan bu kitapta, bir halkın bizzat yazdığı bir direniş destanı tüm yönleriyle ve çok sayıda fotoğraf eşliğinde ele alınıyor. (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Musa Dağ Direnişi, Marco Tosatti, Flavia Amabile, Çeviri: Suna Kılıç, Aras Yayıncılık, 2017, 176 sayfa.

 

BİR DÜŞÜN SONU – ZEKİYE ANTAKYALIOĞLU

“Sanat, zamana direnmesi beklenen eserlerden oluşur. Bu kavram ise her şeyi tüketen, çabucak unutan ve çöpe atan bir toplum düzeninde son derece nostaljik olur. Kundera’nın bu toplumsal yapı karşısında kendini konumladığı yer uzak bir köşedir ve elinden o köşeden kayıtsızca ama aynı zamanda hüzünle kahkaha atmaktan başka bir şey gelmez. Romanları hep bu hüzünlü kahkahaların söze çevrilmiş biçimleridir.”

Gülüşün ve Unutuşun Kitabı’nda, “Roman, bir insan hayalinin ürünüdür. Başkasını anlayabilme hayali,” der  Milan Kundera. Uluslararası akademik camianın anlaşılmaz biçimde görmezden gelip hakkında kalem oynatmaması Milan Kundera’nın çağımızın en önemli yazarlarından biri olduğu gerçeğini gölgeleyemese de, büyük bir eksikliktir doğrusu. 

Zekiye Antakyalıoğlu’nun, Kundera’nın yapıtını her şeyden önce iyi bir okur, sonra da bir akademisyen olarak büyük bir titizlik ve yetkinlikle inceleyerek son derece ustaca kaleme aldığı bu metin, yazarı daha derinden anlamaya rehberlik etmesinin yanı sıra, eşsiz bir okuma keyfi de sunuyor okura. (Tanıtım Bülteninden)

KÜNYE: Bir Düşün Sonu – Milan Kundera Üzerine Bir İnceleme, Zekiye Antakyalıoğlu, Can Yayınları, 2017, 176 sayfa.

DAHA FAZLA