Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrinimizde bu hafta edebiyatın farklı kategorilerinden kitaplara yer verdik. Schoulgin’in romanı Bir Başka Dünyadan, modernist İrlanda edebiyatının ilk örneklerinden sayılan Sürgün, direnişçi Zapatista kadınlarının hikâyelerini anlatan Compañeras, mitlerin ve masalların gizemini çözmek için Kahramanın Sonsuz Yolculuğu, ölüm orucundaki bir tutsağın zihninden geçenlerin kelimelere dökümü olan Volta ve edebiyat dünyasının saygın dergilerinden Notos bu hafta vitrinimizde yer alıyor.

BİR BAŞKA DÜNYADAN - EUGENE SCHOULGIN

Eugene Schoulgin Türkiye’yi, Türkiye’deki yaşam koşullarını, siyasal, sosyal, ekonomik yapıyı yakından bilen Norveçli bir yazar ve düşünür. Bu bilgi, gözlem ve deneyimlerinden yola çıkarak ülkenin 20. yüzyıldan 21. yüzyıla uzanan panoramasındaki köşe taşlarını çarpıcı bir romanda edebiyat dünyasına armağan ediyor.

Bir Başka Dünyadan’da Schoulgin, Batılı gözüyle o başka dünyaya bakmakla kalmıyor, yer yer Batılı gözlemcileri de ironik bir biçimde eleştiriyor. Dahası, romanda çeşitli ülkelerden gelen yazarların öyküleri okunurken, Batı ülkelerinin neredeyse hepsinde şu ya da bu biçimde benzer durumlar yaşandığı gözler önüne seriliyor.

Kitaptaki, “Bizim için sarsıcı, evet, ürkütücü, korkunç görünen olaylar bu insanların günlük yaşamıydı. Çok yakında sizden ayrılacağız, ama yeni bir bilgi götürüyoruz yanımızda. Yalnız değilsiniz,” sözleri ise evrensel bir duygudaşlığın umut kıvılcımını tutuşturuyor. (Tanıtım bülteninden)



KÜNYE: Bir Başka Dünyadan, Eugene Schoulgin, Çev. Deniz Canefe, Can Yayınları, 2017, 392 Sayfa

SÜRGÜN - PÁDRAIC Ó CONAIRE

“Ceplerim yeniden dolana kadar hiç kimse bana saygı duymayacaktı. Zengin bir kötürüm ile fakir olan arasındaçok esaslı bir fark vardı.”

İş aramaya geldiği Galway’de trafik kazası geçirip sakat kalan Micil O’Maolain hayatta kalabilmek için pek çok şey dener. Kolunu ve bacağını kaybetmiş, yüzü de deforme olmuş O’Maolain korkunç bir yaratık, bir ucube olarak gezici bir sirkte çalışmaya başlar. Patronuyla yaşadığı anlaşmazlığın ardından adamın bütün foyasını ortaya çıkarır ve asıl hikâye de burada başlar.

İrlanda’nın zengin edebiyat geleneğinden beslenen ve modernist İrlanda edebiyatının ilk örneklerinden sayılan Sürgün, modern toplumun heyulası yahut korkunç ötekisi olan kötürümlerin ancak tüketilebildikleri ölçüde toplumda kendilerine yer bulabildiklerini müthiş esprili bir dille, oyunbaz bir üslupla ancak oldukça gerçekçi bir biçimde anlatıyor.

İrlanda edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Padraic O’Conaire kendi ülkesinin edebiyat mirasıyla dünya edebiyatının o güne kadarki birikimini ustalıkla harmanlıyor ve sizleri bir sakatın aniden dalgalanan, birden durgunlaşan, heyecanlanan, bitkin düşen, bencilce hareket eden, kendinden nefret eden yani bir anı diğerini tutmayan ruh dünyasına götürüp bırakıyor. (Tanıtım bülteninden)


KÜNYE: Sürgün, Pádraic Ó Conaire, Çev. Serpil Açıkalın Erkorkmaz, Tekin Yayınevi, 2017, 156 Sayfa

COMPAÑERAS - HILARY KLEIN

Compañeras’ı Zapatista Hareketi’ni konu eden sayısız kitaptan biri olarak düşünürseniz, yanılmış olursunuz. EZLN (Meksika Ulusal Halk Kurtuluş Ordusu) 1994’teki kuruluşu itibariyle pek çok direnişe ilham oldu, bu etkinin ardında ise büyük bir güç barındırıyordu: Zapatista kadınları. EZLN, kuruluş yıllarından çok öncesine dayanan tarihlerden itibaren cinsiyet eşitliğini, kadınların öncü rolünü savunan bir örgüttü ve mücadele boyunca kadınların katılımı için yeni kanallar açtı. Bu girişim, hareketin yapısını tamamen değiştirecek, direnişin anatomisi, kadınların bakış açısına göre şekillenecekti.

Compañeras’ı dünya çapında bu kadar önemli bir metin yapan da tam olarak budur; direnişçi Zapatista kadınlarının hikâyeleri ve örgütlenmeye dair gözlemlerini aktaran ilk ve tek kitap oluşu! (Tanıtım bülteninden)


KÜNYE: Compañeras, Hilary Klein, Çev. Arzu Karacanlar, Güldünya Yayınları, 2017, 351 Sayfa 

KAHRAMANIN SONSUZ YOLCULUĞU - JOSEPH CAMPBELL

Mitlerin ve masalların gizemini çözmek için başvurulacak ilk kitap.

Fantastik edebiyat alanında önemli eserleri okurla buluşturan İthaki Yayınları, Joseph Campbell‘ın kaleme aldığı Kahramanın Sonsuz Yolculuğu isimli kitabı okurla buluşturdu.

“Elinizdeki kitabın amacı, pek de karmaşık olmayan bir örnekler yığınını bir araya getirip kadim anlamın kendi kendini ortaya çıkarmasını sağlayarak dinsel ve mitolojik figürler altında çarpıtılmış bazı gerçekleri aydınlatmaktır. Eski öğretmenler ne dediklerini bilirlerdi. Hele onların simgesel dilini okumasını bir öğrendik mi, öğretilerinin anlaşılması için bir derlemecinin yeteneğinden fazlasına ihtiyacımız yoktur. Fakat ilk önce simgelerin dilbilgisini öğrenmeliyiz ve ben, bu esrara bir anahtar olarak psikanalizden daha iyi bir araç bilmiyorum.

Psikanalizi konuya dair son söz olarak kabul etmesek bile, onun bir yaklaşım olarak iş görmesine izin verebiliriz. Buradan hareketle atılacak ikinci adım, dünyanın dört bir yanından bir dizi mitle halk hikâyesini bir araya getirmek ve simgelerin kendi adına konuşmalarına izin vermek olacaktır. Benzerlikler hemen gün yüzüne çıkacaktır; üstelik bunlar insanın gezegendeki binlerce yıllık ikameti boyunca yaşayageldiği temel gerçeklerin geniş ve şaşırtıcı biçimde değişmeyen bir ifadesini ortaya çıkaracaktır.” – Joseph Campbell (Tanıtım bülteninden)


KÜNYE: Kahramanın Sonsuz Yolculuğu, Joseph Campbell, Çev. Sabri Gürses, İthaki Yayınları, 2017, 440 Sayfa 

VOLTA – SÜLEYMAN ATEŞ

Süleyman Ateş, Volta’da haksızlıklar karşısında direngen bir tutum göstererek mücadele ruhunu asla kaybetmeyen ve yaşadıkları dünyada suya sabuna dokunmadan yaşayanların varlığını bilerek onlar adına da savaşan genç devrimcilerin hissiyatını veriyor. Bu hissiyat bazen bir baykuşun komşuluğunda, bazen göğün mavi kıvrımında, bazen isyanda, bazen sorguda, bazen de aşkta.

Ölüm orucundaki bir tutsağın, yani Ateş’in zihninden geçenlerin kelimelere dökümü bu dizeler. Ateş’in dilinde; insanın inandığı değerler uğruna ölümün kıskacında nefes almaya çalışırken dahi yaşamaya, sevdaya, kavgaya, sokağa, dünyaya olan özlemin bir yansımasını görüyoruz.

Nedir bir insanı kapalı kaldığı hücrede bu kadar direngen kılan? Mücadelenin mutlaka kazanılacağına dair olan inanç mı? Bu direngenliğin kuvvetini aldığı yer tam da Ateş’in dizeleriyle karşılığını buluyor:

“Yükselt sesini kırlarda, fabrikalarda, kentlerde  / Seni kurtaracak olan kendi kollarındır.” (Tanıtım bülteninden)


KÜNYE: Volta, Süleyman Ateş, İleti Yayıncılık, 2017, 80 Sayfa 

NOTOS 65. SAYI

Edebiyatımızın önde gelen dergilerinden Notos, yaptığı bütün yazar dosyalarını kalıcı bir kaynağa dönüştüren anlayışıyla bu sayıda Sevim Burak’a yöneliyor. Sevim Burak bizim edebiyatımızda sıra dışının da dışına çıkmıştı. Yazdıkları öylesine yadırgatıcıydı ki, başlangıçta elbette anlaşılamadı. Bugün anlaşılmasının hâlâ zor olduğunu düşündüğümüz Sevim Burak dosyasında Nilüfer Güngörmüş, Elfe Uluç, Murat Yalçın, Beliz Güçbilmez, Seval Şahin, Bedia Koçakoğlu, Seher Özkök ve Yalçın Tosun’un yazıları yer alıyor.

Notos’un bu sayısının ilk söyleşisi, okurun yakından izlediği şairlerimizden Şükrü Erbaş ile. Onun şiirleri farklı bir yerden gelip duyarlı yanlarımıza dokunuyor. Sağlam bir yerde duruyor, güçlü bir sözü var. Söyledikleri hep önemli oldu.

Notos’un ikinci söyleşisi ise Türkçede Sonsuz Talep, Bowie, Ölü Filozoflar Kitabı, Bellek Tiyatrosu kitaplarıyla tanıdığımız İngiliz felsefeci Simon Critchley ile.

Sibel Oral okunmasını zorunlu gördüğü kitapları Bir Yazarın Seçtikleri bölümünde; Zeynep Kaçar da en çok etkilendiği yazarı nedenleriyle birlikte Notos’a anlatıyor.

Engin Türkgeldi ve Ezgi Polat kısa sorulara kısa yanıtlarla kendi yazarlık serüvenlerini ve yayımlanan son kitaplarını anlatıyor.

Notos’un bu sayısında öyküleriyle yer alan yazarlar: Samanta Schweblin, Spencer Holst, Hakan Ergül, Kadri Öztopçu, Arife Kalender, Remzi Karabulut, Özlem Akıncı, Engin Barış Kalkan, Buket Arbatlı, Gökçe Erel. (Tanıtım bülteninden)

DAHA FAZLA