Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrinimizde bu hafta edebiyat ağırlıklı kitaplar var. Edebiyat seçkimizin yanı sıra Aziz Nesin’in hayatını konu alan bir de çocuk kitabını vitrinimize taşıyoruz. Ülke gündeminin “boğucu atmosferini” biraz da olsun dağıtmak ve umudu tazelemek için nitelikli bir edebiyat seçkisini vitrinimize taşıdık.

KAPALIÇARŞI - FUAT SEVİMAY

1450’lerin ikinci yarısı, aylardan ağustostu. Marmara Adası’ndan yola çıkan mavnanın, Fatih Sultan Mehmed’in şehrine, İstanbul’a taşıdığı yük, mermer levhalardı. Nice badireden sonra tek bir mermer levha karaya ulaşabildi. Ama Kapalıçarşı’yı bezemek için daha çok mermere ihtiyaç vardı. Taşların sırrına eren Nazar Usta’nın iksirle çoğalttığı mermerler Trakya’dan gelen arkadaşlarıyla birleşince Kapalıçarşı’yı donatmanın önünde bir engel kalmadı. Ustanın el emeğiyle çarşıdaki dükkânlar bereketlendi ve çarşı, şehr-i İstanbul’un gözbebeği oldu.
 
Fuat Sevimay mermerinden zanaatkârına, sultanından mimarına, esnafından müşterisine Kapalıçarşı’nın ruhunu ve o ruhu oluşturan efsunu, eğlenceli bir dille anlatıyor. Gerçekle hayalin, ciddiyetle mizahın iç içe geçtiği Kapalıçarşı, okuru çarşının sokaklarında, kuytu köşelerinde olduğu kadar yüzyıllar arasında da keyifle gezdirecek.

KÜNYE: Kapalıçarşı, Fuat Sevimay, Hep Kitap, Mayıs 2017, 272 sayfa.

 

SU DUYDUM – HASAN SEVER

Su Duydum bir politik sürgün ile bir iç sürgünün, “kadın ve erkek”, “sevgili ve dost”, “dün ve bugün”, “uyumlu ve uyumsuz” ikilemlerinin gölgesinde geçmiş uzun ayrılıklarının üç günlük muhasebesinin romanıdır.

Hasan Sever bu yeni romanında yine usta işi bir dil kuruyor ve unutulmaz bir anlatı yaratıyor.

Roman, iki kişinin hikâyesine dünyanın dört bir yanından hikâyeler katarak bir anlatı ortaklığı oluşturuyor. Ve o anlatı ortaklığında kim nereden ve nasıl gelmiş olursa olsun, birbirini sarmalayan, birbirinin yanından geçen, birbirine temas eden ya da etmeyen bütün hikâyeler bizim büyük birlikteliğimizi oluşturuyor. Su Duydum bu ortaklık denizinde kahramanlarını bir gemiye bindirip, onlara seyir defteri tutuyor.

KÜNYE: Su Duydum, Hasan Sever, Ayrıntı Yayınları, 2017, 197 Sayfa 

 

MAVERAÜNNEHİR NEREYE DÖKÜLÜR? – ENGİN BARIŞ KALKAN

“Siz burada duracaksınız küçükhanım,” diyor Harun Bey. “Evinizin balkonu. Narin ciğerlerini akşam serinliğiyle dolduran bir Roxane’siniz artık.” Ne olduğunu anlayamayan damat, gelinin yanına doğru hareketlenecek oluyor, Harun Bey bırakmıyor. Çehresi sert. “Sen kenarda duracaksın Christian. Tek yapman gereken söyleyeceklerimi tekrarlamak. Bu kadarını becerebilirsin herhalde.”

Geçmişin bulanıklığı, kırıklıklar, kabullenişler. Gıcırdayan kapılar, boş fincanlar, galaksideki bütün gezegenler… Su sızdıran yağmur borusu. Engin Barış Kalkan, insanın ve dünyanın ürpertisini, geride kalanların tenhalığını anlatıyor.

Maveraünnehir Nereye Dökülür?, kirli bir gündüzün ince ağrılarını resmediyor, neşeli ve hayat dolu öyküler. “Düdütdütdü take you back.”

KÜNYE: Maveraünnehir Nereye Dökülür?, Engin Barış Kalkan, İletişim Yayınları, Mayıs 2017, 138 Sayfa

 

AZİZ NESİN – IRMAK BAHÇECİ

Kahraman olmak için sihirli güçler mi gerekir? Güçlü olmak için kaslı kollar, sihirli bir kıyafet ya da maske şart mıdır? Gerçek hayatta sihirli güçleri olan süper kahramanlar çıkmıyor karşımıza. Ama karşısına çıkan zorluklarla baş edip, hayallerini gerçekleştirmiş birçok AntiKahraman var. AntiKahramanların ışın kılıcı, pelerini ya da koruyucu maskesi yoktur. Zorluklarla baş etmek için bunlara ihtiyaçları da yoktur.

“Bizim” AntiKahramanlar serisi, süper güçleri olmayan, normal insanların heyecan verici hikâyelerini çocuklarla buluşturmak için yola çıktı. Bütün AntiKahramanlar bizim elbette ama serinin başındaki “Bizim” yaşadığımız coğrafyayı işaret ediyor.

Serinin ilk kitabı Aziz Nesin. Süper güçleri olmadan karşısına çıkan bütün zorluklarla baş etmeyi başarmış bir adamın hikâyesi, tüm çocuklara, özellikle de erkek çocuklarına kendi hayallerinin peşinden gitmeleri için cesaret veren birer kılavuz olacak. Seri ebeveynler için de çocuklarla birçok olay ve kavram üzerine konuşabilecekleri sohbet kitapları olmayı hedefliyor.

KÜNYE: Aziz Nesin, Irmak Bahçeci, Çizer: İpek Okyar, Notabene Yayınları, Nisan 2017, 24 Sayfa 

 

BEN BİR DEVRİMCİYİM – JOHN STEINBECK

John Steinbeck emekçilerin yaşam koşullarını gerçekçi ve samimi bir üslupla işlediği öykü ve romanlarıyla dünya çapında elde ettiği başarının yanı sıra dönemin önde gelen yayıncıları tarafından aranan bir muhabir ve köşe yazarıydı.

Ben Bir Devrimciyim, Steinbeck’in yoksulluk ve emek sömürüsünden ırkçılık ve ayrımcılığa, mevcut politik ve sosyal atmosferden savaş cephelerindeki izlenimlerine, kırka yakın dergi ve gazete için kaleme aldığı yazılardan derlenmiş en kapsamlı seçki. Y

alnızca ödüllü bir yazarın değil, düşüncelerini sakınmadan dile getiren, yaşamını tüm açıklığıyla anlatmaktan çekinmeyen, eleştirilmekten yılmayan, çelişkiye düşmekten korkmayan ve polemikten kaçmayan “gerçek” bir insanın, çağına dair derinlemesine izlenimleri...

Nobel Edebiyat Ödülü’yle taçlandırılmış Steinbeck’in yazma tutkusunun toplumsal mücadelelere ve tarihsel olaylara bakış açısıyla harmanlandığı bu eser, her kuşaktan Steinbeck okuru için yeni bir perspektif vaat ediyor.

KÜNYE: Ben Bir Devrimciyim, John Steinbeck, Sel Yayıncılık, Mayıs 2017, 492 Sayfa 

 

BİR SÜPERMARKETİN HİKÂYESİ – DİMİTRİS SOTAKİS

“İnsanın alışveriş yaparken neye ihtiyacı var? Lunaparktaki bir çocuk gibidir o, evet budur! İyi tasarlanmış ürünler, güler yüzlü çalışanlar, görkemli bir gün sözü veren bir atmosfer, arkadaşlarla yemek, ada serinliği…” Pasifik’te bir ada, bir kaza, bir süpermarket, düşleri süsleyen bir eş, sevimli çocuklar ve muhteşem bir kariyer…

Hepsi bir hayalden mi ibaret dersiniz? Oysa hiç de öyle değil! Başından geçen akıl almaz olaylar yüzünden kişisel tarihinin başlangıcını yaşamakta olan Roviros, Yeni Gine’deki bir öğrenci ayaklanmasını rapor etmek üzere bindiği geminin okyanusun ortasında batmasıyla kendisini Pasifik’teki ıssız bir adada bulur. Hayatta kalan tek kazazede olarak adadaki ilk anlarından itibaren yaşamının ne kadar değersiz olduğunu fark eden genç adam için artık en büyük hayalini gerçekleştirme vakti gelmiştir: Bir süpermarket açmak. Peki, kimlere hizmet etmesi için?

Avrupalı edebiyat eleştirmenlerince çağının önemli yazarlarından bir olarak anılan Yunan yazar Dimitris Sotakis, günümüz insanının kibrini, arzularını ve derin yalnızlığını ele aldığı son yapıtı Bir Süpermarketin Hikâyesi’yle çağdaş bir Robinson Crusoe anlatısı sunuyor. Türkiyeli edebiyatseverlerin, Yunanistan’daki ekonomik krizin bireyler üzerinde yarattığı baskının ironik bir dille ele alındığı Soluğun Mucizesi isimli kitabından tanıdığı Dimitris Sotakis, sade ve güçlü anlatımıyla her eserinde farklı bir sosyal durum üzerine odaklanarak hayatın içinden, sıradışı karakter tiplemeleri yaratıyor.

KÜNYE: Bir Süpermarketin Hikâyesi, Dimitris Sotakis, Deli Dolu Yayınevi, Mayıs 2017, 132 Sayfa 

DAHA FAZLA