Vitrin: Yeni çıkanlar

Vitrin: Yeni çıkanlar

Bu hafta “Vitrin”imize edebiyat ağırlıklı bir seçki yaptık. Bunun için özel bir planlama yapmadık kuşkusuz, tersine farklı kategoride kitaplara yer vermeye çalışıyoruz. Ama zorlamaya da gerek yok en yenilerde bu hafta gözümüze çarpanlar bunlar oldu. Bu haftaki seçkilerimiz arasında yer alan "Kırgın Anlatıcı", İleri Kitap yazarlarından Caner Almaz'ın ilk kitabı. İki ayda bir çıkan "Kuledibi" degisinin 2. sayısı ise geçen hafta çıktı, bir hafta gecikmeli olarak “Vitrin”imizde yer aldı. Keyifle okumanız dileğiyle.

SAHİDEN HİKÂYE – KEMAL VAROL

“Kendimizi avutalım, yarın öbür gün başımız önümüze düşmesin diye esmer diyorlardı bize. Külliyen yalandı. Ben karaydım. Gobi, benden karaydı. Ferdi karaydı. Domestos karaydı. Zülküf  karaydı. Ramazan karaydı. Dilan karaydı. Zülfiye karaydı. Azat vardı bir de. Bize pek benzemiyordu. Çünkü Azat kapkaraydı. Ama en fenası Şener’di. Çünkü o beyazdı. Kimimizin gözleri siyah, kimimizin kahverengiydi. Ama Şener’inkiler yeşildi. Hacca gitmiş komşularımızın dış kapılarına sürdükleri boya gibi yeşil. Hatta türbe yeşiliydi gözleri. Benim beş kardeşim vardı. Gobi’nin dört. Ramazan’ın on iki. Zülfiye’nin dokuz kardeşi vardı. Dilan’ın altı. Azat’ın, bir kısmı üvey annesinden olmak üzere toplam on altı. Ama Allah’ın belası Şener tek çocuktu. Babası maliyede memurdu. Neden bir kardeşi olmadığını bir türlü anlayamıyorduk. Annesi sağdı. Babası sağlıklıydı. Neden dokuz kardeşi daha olmuyordu mesela.”

Kemal Varol okurlarının Jar’dan ve Haw’dan bildiği, Ucunda Ölüm Var’da da bir ara uğradıkları hayalî Arkanya’nın sokaklarında geziyoruz bu hikâyelerde. Çocukça heveslerin her yaştan yoksunluklara, naif bir kalenderliğin bileyli bir mücadele azmine, hüzün ve acıların inatçı bir yaşam sevincine dolanması gibi hikâyeler de birbirine dolanıyor. (Tanıtım bülteninden)

KÜNYE: Sahiden Hikâye, Kemal Varol, İletişim Yayınları, Nisan 2017, 169 sayfa

 

ÇAY GÜZELİ – İSMAİL SAYMAZ

“Zeliha, hesapta son bohça çayı toplayacak, çay makaslarını yanına alacak, annesinin ardı sıra alım yerine gelecekti. Genç kız alelacele sıktığı bohçayı annesinin sırtına yüklerken böyle söz vermişti. Oysa bir saatten fazla geçmiş, Zeliha gelmemişti. Annesi Mukadder, gözlerini gökyüzüne çevirdi. Kırılgan bir güneş, gri ile lacivert arasında kararsız kalan yüklü bulutları, bulutlar da çaylıklarda tek tük biten mandalina, hurma ve karayemiş ağaçlarını yalayıp geçti.”

 İsmail Saymaz, Ovit Dağı’nı aşmaya çalışanların, aşıp da hayata iyi kötü tutunanların izini sürmeye çağırıyor bizi. Bu iz boyunca çay tarlasındaki mevsimlik işçiye, tezgâhının başında sıkıntıdan her şeye ama her şeye bahis tutan hamsiciye, Rus Pazarı’nda orak çekiçli rozet satan Matmazel Loya’ya, şeyhine ulaşmak için rabıtaya durup da onun yerine bir otel odasından hatırladığı Olga’yı gören “sofi”ye rastlayacaksınız. Karayemiş ağaçlarının, çaylıkların arasından kentin dar sokaklarına, ormanları yağmalayıp yapılan geniş otoyollara… Çay Güzeli, siyah beyaz fotoğraflarda başka renklerin de olduğunu gösteren hikâyeler. (Tanıtım bülteninden)

KÜNYE: Çay Güzeli, İsmail Saymaz, İletişim Yayınları, 2017, 123 sayfa.

 

KIRGIN ANLATICI – CANER ALMAZ

“Ben bu geceden çok daha eski bir zamanda ölmüştüm. Siz bunu bilmezsiniz. Ben de bilmezdim. İnsan öldüğünü bilmez mi halbuki, değil mi? Bilmezmiş. Zaman, insanı zamanla çürütürmüş. Bazı yaşananlar, hiç bitmezmiş havsalada. Gece uyumadan önce akla çöreklenir, her gece bir önceki geceye nazaran daha da şiddetli çizermiş aklın odalarını. Aklın kazınmalarla parça pinçik olurmuş. Aklın kalmayışı, ölüme eşdeğermiş meğerse. Bilmezmişim.”

Yeni neslin dikkat çeken öykücülerinden Caner Almaz, ilk kitabı Kırgın Anlatıcı’yla okur karşısına çıkıyor. Farklı hayatlardan karakterlerin bir araya geldiği bu kitap, taze bir soluk getiriyor öykücülüğe. Bilinç akışı tekniğinin sıkça kullanıldığı öyküler, okuru zaman ve mekân geçişleriyle keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. Gerçekle hayal, uykuyla uyanıklık arasında kurulan Kırgın Anlatıcı, kurmaca anlatının öne çıkan örneklerinden olmaya aday. (Tanıtım bülteninden)

KÜNYE: Kırgın Anlatıcı, Caner Almaz, Alakarga Yayınları, Nisan 2017, 116 sayfa.

 

BÜYÜK FİLOZOFLARDAN 100 ÖNEMLİ AFORİZMA – LAURENCE DEVİLLAİRS

Bazen baştan çıkarıcı, bazen manipülatör, bazen provokatör, bazen anlatıcı, bazen de yol gösterici olarak karşımıza çıkan filozoflar kendilerine özgü yöntemleriyle hayatın içinde felsefeyi, felsefenin içindeyse hayatı ararlar. Bir nevi kavram yaratıcıları olarak değerlendirebileceğimiz bu büyük insanlar küçücük bir filizi kocaman bir bitkiye dönüştüren, gerçeği yaratan değil de gerçeğin yeniden bulunmasına yardımcı olan zihinleriyle dünyaya ışık tutarlar.

Sokrates’in “Kendini bil”, Sartre’ın “Cehennem başkalarıdır”, Diyojen’in “Gölge etme başka ihsan istemem”, Descartes’ın “Düşünüyorum, öyleyse varım” gibi, tarihe yön veren filozofların en ünlü aforizmalarını açıklayan bu seçki felsefe meraklılarını düşünsel bir yolculuğa çıkarıyor.

(Tanıtım bülteninden)

KÜNYE: Büyük Filozoflardan 100 önemli Aforizma, Laurence Devillairs, Çeviri: İsmail Yerguz, Say Yayınları, Nisan 2017, 160 sayfa.

 

DEVLETDIŞI GÜÇ / ALTYAPI MEKÂNI VE İKTİDAR – KELLER EASTERLİNG

"Altyapı" dediğimiz şey şehirlerimizi kontrol eden yeraltındaki kablo ve borulardan ibaret değildir, dört bir yanımızdaki mekânları gizliden gizliye belirleyen kurallardır aynı zamanda: serbest ticaret bölgeleri, akıllı şehirler, banliyöler ve alışveriş merkezleri gibi. Devletdışı Güç bu mekânı kontrol eden yeni güçlerin haritasını çıkarıyor ve bu güçlerin neden ve ne şekilde devletin kapsama alanı dışında kaldığını gösteriyor.

Kitapta kredi kartlarının kalınlık standardından dünyadaki en büyük ortak platform olan mobil telefonlara, habis bir ur gibi yayılan "serbest bölge" paradigmasına varıncaya kadar hayatımıza en çok etki eden altyapı alanları inceleniyor. Modern habitatımızın betonuna, fiber optik kablolarına gömülü devlet içi ve devlet dışı güçlerin bağlantı noktalarını ifşa eden Keller Easterling sonuç bölümünde bu iktidara direnme yolları üstüne düşünüyor. (tanıtım bülteninden)

KÜNYE: Devletdışı Güç- Altyapı Makânı ve İktidar, Keller Easterling, Çeviri: Şahika Tokel, Metis Kitap, Nisan 2017, 256 sayfa.

 

KULEDİBİ DERGİSİ NİSAN SAYISI

Kültür sanat edebiyat dergisi Kuledibi, “Hissizlik” temalı ikinci sayısıyla okurlarıyla buluşmayı bekliyor.

Bu sayıda kimler var?

Gamze Arslan, İsahag Uygar Eskiciyan, Kader Büyükbingöl öyküleriyle; Baturalp İlkay Gülten şiiriyle; Tankut Yıldız ve Ezgi Tek incelemeleriyle; Yunus Emre Gök müzik listesiyle; Özlem Karadağ, Murat Baykan, Murat Kocalar tiyatro incelemeleriyle; Nazlı Durak, Eray Yıldız ve Kemal Dinçer müzik incelemeleriyle; Burcu Meltem Tohum, Ali Reza Dürü, Güney Birtek, Ömer Ezer sinema incelemeleriyle; Öznur Özkaya, Ali Seraj, Osman Palabıyık ve Nil Ormanlı edebiyat incelemeleriyle;  Öykü Gazetesi’nden Ercan y Yılmaz röportajıyla, Fatma Kurnaz, Ulaş Mert Erkan, Aleksandra Fabia, Sinem Banu Dağüstü, Eser Çoban, Öykü Ersoy ve Gizem Malkoç çizimleriyle yer alıyor. (Tanıtım bülteninden)

KÜNYE: Kuledibi, Edebiyat, Kültür ve Sanat Dergisi, Nisan 2017, 2. Sayı, 64 sayfa.

DAHA FAZLA