Vitrin: Yeni Çıkanlar

Vitrin: Yeni Çıkanlar

Bu hafta vitrinimizde yine farklı kategorilerden kitaplara yer verdik. Papazın Kızı / George Orwell, Toprağımdan Yeryüzüne / Sebastiao Salgado, Zihinde Bir Dalga / Ursula K. Le Guin, Güneş Kavgası - Bütün Şiirleri / Tahsin Saraç ve kolektif bir biyografi olan Aurora ve geçtiğimiz hafta ilk sayısıyla okuyucuyla buluşan Yön dergisi bu haftaki vitrinimizde yer alıyor. Kitap dolu bir hafta diliyoruz.

- Papazın Kızı / George Orwell - Roman

Taşradaki bir kilise papazının kızı olan Dorothy Hare, babasının tüm görevleri onun üstüne yıkmasıyla dükkân borçlarından mıntıka işlerine, bağış toplamaktan cemaati pohpohlamaya her şeyden sorumlu hale gelmiştir. Dorothy’nin Tanrı’ya inancı tamdır, hayatın kendisine biçtiği rolü şikâyet etmeden kabullenmiştir. Ama bir gün, o güçlü rutin aniden sarsılır ve Dorothy kendini beş parasız halde sokaklarda, tanımadığı insanlarla, ağır işçilik yaparken bulur – dahası, kim olduğunu hatırlamamaktadır.

Orwell, bir gecede toplumun bir kesiminden bambaşka bir kesimine taşıdığı Dorothy vasıtasıyla 1930’ların İngiltere’sinde kadınların, işçilerin, evsizlerin haline ışık tutuyor. Deneysel sayılabilecek anlatım biçimleriyle yazarın edebiyatında özel bir yere sahip olan Papazın Kızı, inancın ve inançsızlığın, ahlakın ve düşkünlüğün, paranın ve yoksulluğun sorgulandığı eşsiz bir roman.


Künye: Papazın Kızı, George Orwell, Çev: Berrak Göçer, Can Yayınları, 2017

 

- Toprağımdan Yeryüzüne / Sebastiao Salgado - Fotoğraf / Grafik Sanatı

Fotoğrafları kadar Wim Wenders’in ülkemizde Toprağın Tuzu adıyla gösterilen belgeseliyle de tanıdığımız Sebastião Salgado (1944 - ) gelmiş geçmiş en büyük fotoğraf sanatçılarından biri, belgesel fotoğrafın ve foto-röportajın tartışmasız en önemli isimlerindendir. Bununla birlikte, fotoğraflarıyla insan eli değmemiş bölgelerden en kanlı iç savaşları, en vahim felaketleri yaşayan, kitlesel göçlerle doğdukları yeri terk etmeye zorlanan insan topluluklarına; en ağır şartlarda çalışan işçilerden yaşam mücadelesi veren çocuklara kadar âdeta yerküremizle birlikte nefes alıp veren, sömürülen insanlığın çığlığını belgeleyen yürekli bir aktivisttir. Salgado, en önemli fotoğraflarına da yer veren bu çarpıcı kitapta olağanüstü macerasını aktarıyor. Eşi Lélia ile benzersiz işbirliğini, ailesini, fotoğrafçı olmaya nasıl karar verdiğini, nasıl dünyayı adım adım dolaştığını, bu süreçte yaşadığı hayati tehlikeleri okurlarla paylaşıyor. Son olarak da, eşiyle birlikte başlattıkları Instituto Terra, “Yeryüzü Enstitüsü” projesini anlatıyor; Atlantik ormanlarının çölleşmiş bölgelerini on sene gibi kısa bir sürede iki milyondan fazla ağaç dikerek restore ettikleri bu muazzam projenin hayata geçirilme öyküsünü ve aşamalarını gözler önüne seriyor. Toprağımdan Yeryüzüne’de bir sanatçı, aydın ve aktivist olarak Sebastião Salgado, duvarların arkasında kalarak bağımızı kaybetsek de bu dünyanın bir parçası olduğumuzu ve onu nasıl dönüştürebileceğimizi gösteriyor… “Bir Sebastião Salgado fotoğrafına bakmak insan onurunu tecrübe etmek, bir kadın, bir erkek, bir çocuk olmanın ne anlama geldiğini kavramak demektir.” -Isabelle Francq-


Künye: Toprağımdan Yeryüzüne, Sebastiao Salgado, Çev: Ahmet Ergenç, Everest Yayınları, 2017

 

- Zihinde Bir Dalga / Ursula K. Le Guin - Edebiyat İnceleme

Granit insanlar, Kızılderili amcalar, sözlük teyzeler; kütüphaneler, gerçek Yerdeniz adaları; Tolstoy, Borges, Dickens, Twain; Yüzüklerin Efendisi; masallar, toplumsal cinsiyet, ayaklar, güzellik, ölüm, sorgulanmayan varsayımlar... Ama hepsinden önemlisi düşlemek: “Hepimizin hayatlarımızı icat etmeyi, yapmayı, hayal etmeyi öğrenmemiz gerekir. Bize bu becerilerin öğretilmesi gerekir; bunun nasıl yapılacağını gösterecek rehberler gerekir. Bunu yapmazsak, hayatlarımızı başkaları bizim için yaparlar.” Le Guin’in diğer yazılarından aşina olduğumuz iki tema öne çıkıyor: Süreç ve ritim – kadın olmak, yaşlı olmak, okur olmak, yazar olmak; ve yazarın, hükmetmek şöyle dursun ancak takip edebildiği tempo ve sözcükler, zamanı gelince elinizi uzatsanız havada asılı onlarcasına erişebileceğiniz hissi veren o öyküler. Zihinde Bir Dalga’yı okumak, eski bir arkadaşınızla oturup muhabbet etmeye benziyor: Kafa açıcı olduğu kadar, insana kendini rahat hissettiren bir tarafı var; hararetle daldan dala atlarken,  saatlerin nasıl geçip gittiğini anlamıyorsunuz bile.


Künye:
Zihinde Bir Dalga, Ursula K. Le Guin, Çev: Tuncay Birkan, Müge Gürsoy Sökmen, Özge Çelik, Özde Duygu Gürkan, Savaş Kılıç, Metis Kitap, 2017

 

- Aurora / Kolektif - Biyografi

Adı Arşaluys, nam-ı diğer Aurora. 1915’te, Ermeniler tehcir edildiği sırada, 14 yaşında Çemişgezekli bir kız çocuğuydu. Halkının yok edilişine tanık oldu, aile fertlerini birer birer kaybetti. Maruz kaldığı bedensel ve ruhsal işkencelere rağmen hayatta kalmayı başardı. Onun hikâyesini diğerlerinden ayıran ise, başrolünde oynadığı bir filmle yaşadıklarının beyazperdeye aktarılmış olması. Aurora kurtulup da iki yıl sonra ABD’ye vardıktan sonra, başından geçenleri bir yardım kurumuna anlatır. Hikâyesi Henry L. Gates tarafından yayımlanır ve Hollywood’lu yapımcıların dikkatini çeker. Böylece Aurora, ne olup bittiğini bile tam olarak anlamadan acılarını sinemada yeniden canlandırarak, yaşadığı travmayı tekrar tekrar hatırlamak zorunda kalır. Elinizdeki kitabın editörü Anthony Slide da tam bu nokta üzerinde duruyor. Aurora’nın tanıklığının, ortalama Amerikalı için popüler bir seyirlik haline getirilmesi ve yaralı bir ruhun daha da zedelenmesi üzerinde. Hikâyedeki diğer can alıcı nokta da, filmin tıpkı Aurora’nın halkının akıbetine uğraması, yani ortadan kaybolmasıdır. Gösterime girdiğinde gişe rekorları kırmış olan film kaybolmuş, geriye bölük pörçük birtakım kareler kalmıştır. Filmin gösterildiği her eyalete götürülen, bir meta haline getirilen, hatta ruh dengesi sarsılınca dublörleri sahneye çıkarılan Aurora da unutulup gider. İlerlemiş yaşında bu dünyadan göçüp gittiğinde kimsesizler mezarlığına gömülecektir. Anthony Slide, Aurora’nın ve kayıp filmin peşine düşerek, hem tarihi bir trajediye, hem sinema tarihinde unutulup gitmiş bir yapıma ışık tutuyor.


Künye: Aurora, Kolektif, Çev: Evrim Kaya, Aras Yayıncılık, 2017

 

- Görünmez Tiyatro / Henry Thorau - Tiyatro

Bir tiyatro oyunu düşünün ki seyirci açısından çok yakıcı bir konu ele alınmış, klasik tiyatro oyunu gibi yazılmış, karakterlere ve figürlere derinlik kazandırılmış, kostüm ve aksesuarlar özenle hazırlanmış ve roller titizlikle prova edilmiş olsun, fakat bu oyunun bir tiyatro binasında değil, mümkün olduğunca çok insanın bulunduğu kamusal bir alanda oynanması ve ayrıca seyircinin bu oyunun, oyun olduğunu fark etmemesi gereksin! İşte kulağa biraz tuhaf gelen bu tiyatro yöntemi; hasır altı edilmiş, görünmez kılınmış bir sorunu görünür kılmayı hedefleyen “Görünmez Tiyatro”! Çağımızın en önemli tiyatro pedagoglarından Brezilyalı Augusto Boal’in Ezilenlerin Tiyatrosu yöntemlerinden biri. Boal’in tüm diğer yöntemleri; Gazete Tiyatrosu, İmge Tiyatrosu, Forum Tiyatrosu, Yasama Tiyatrosu gibi Görünmez Tiyatro da, demokratikleşme ve toplumsal müdahale için ‘seyirci’yi ‘seyirci kalan’dan ‘fail’e, ‘harekete geçen’e dönüştürmeyi hedefliyor. Henry Thorau, Boal’in yol arkadaşı, yıllarca çevirmeni, yayıncısı ve nihayetinde samimi arkadaşı olmuş; Boal ile birlikte birçok atölye çalışması yönetmiş ve tutanaklarını tutmuş. Boal’in, ne yazık ki Görünmez Tiyatro üzerine birkaç makalesi dışında yöntem üzerine fazla bir şey yazmamış olması, Thorau’yu bu kitabı yazmaya itmiş. Görünmez Tiyatro uygulamadan yola çıkan bir elkitabı özelliği taşımakta ve tiyatroculara, tiyatro eğitmenlerine, öğrencilere ve medeni cesaretle ve eğlenceli bir kışkırtmayla topluma meydan okuyanlara, başkalarını düşünmeye sevk edenlere ve bir sorun gördüklerinde başını çevirmek yerine doğrudan oraya bakmaya katkıda bulunmak isteyenlere hitap etmektedir.


Künye:
Görünmez Tiyatro, Henry Thorau, Çev: Hülya Karcı, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, 2017

 

- Güneş Kavgası - Bütün Şiirleri / Tahsin Saraç

Öztürkçenin şairidir Tahsin Saraç. Yeni sözcüklerden süzer şiirini. Bu özelliğiyle günümüzdeki öbür şairlerden ayrılıyor. Şiirsel yük onda yeni sözcüklerle düğümlenir. Tahsin Saraç’ın şiirinde çağdaş ortam arkaik görünümlerle belirir; o görünümler yeni sözcüklere dayanılarak kurulur; durum, insan ilişkileri, soyutlanarak, bir ilk yalınlığa götürülür; düşünsel öz, hiç yıpranmamış imgelerle yansıtılır; Anadolu insanının tarihsel duygu birikimi ve toplumsal tavrı yeni bir ses halinde fışkırır; öztürkçe sözcüklerin birer çığlık gibi yükseldiğini görürsünüz orada; ağıt ileriye doğru sevgi sözü niteliği kazanır, hayatın değiştirilmesi planında yeni bir silah olur. Tahsin Saraç bunu yaparken zengin bir edebiyat ve kültür deneyinden çıkmakta, yeni bir duyarlığın ayrıntılarını önümüze sermektedir. İlginç bir girişim, parıltılı bir şiir, gerçek bir şair. (Cemal Süreya)


Künye:
Güneş Kavgası - Bütün Şiirleri, Tahsin Saraç, Ayrıntı Yayınları, 2017.

 

Yön Dergisi

İlk sayısıyla okurla buluşan aylık siyaset, kültür ve sanat dergisi Yön, çıkmadan önce birçok aydın, sanatçı ve siyasetçinin imzacısı olduğu ve ilk sayısında önümüzdeki referandumun yanıtının neden HAYIR olması gerektiğini konu ediniyor. Dergide Korkut Boratav, Metin Çulhaoğlu, Canan Kaftancıoğlu gibi birçok aydının yazılarını okuma şansına sahip olacaksınız. İleri Haber Portalı yazarlarından olan Can Soyer derginin genel yayın yönetmenliğini yapıyor. 


KÜNYE: Yön Dergisi, Birlik Yayın, Mart 2017, 1.sayı.

DAHA FAZLA