Vitrin: Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dair kitaplar

Vitrin: Toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dair kitaplar

Bu hafta vitrinimize "kadın" kitaplarını aldık. Eski, yeni olduğuna bakmadan vitrini toplumsal cinsiyet eşitsizliği bağlamında ufuk açıcı olduğuna inandığımız kitaplarla donatalım istedik. Tabii ki bunun bir sınırı olduğunun farkında olarak. Daha niceleri var üzülerek buraya alamadığımız. Bu şekilde bile çok uzun bir liste etti zaten. Bu nedenle de sitemizde daha önce tanıtılmış başka kadın kitaplarını buraya almadık. Yalnız bağlantı adreslerini ekledik. Tarihsel ve çok yönlü bu başlığın anlaşılması ve çözüm iradesi konulabilmesi açısından daha fazla farkındalık dolayısıyla okuma yapmak şart diye düşünüyoruz çünkü. Sabırla hepsini tarayıp ilginizi çekenleri bir an önce okuma listenize ekleyeceğinizi umuyoruz.

SEÇME YAZILAR – CLARA ZETKİN

Clara Zetkin geçtiğimiz yüzyılın en önemli kadın sosyalist şahsiyetlerinden biri. On dokuz ve yirminci yüzyıl Marksizm’inin inanmış ve davaya ömrünü adamış eylemcisi, düşünürü ve yazarı. Özellikle “kadın sorunu” çerçevesindeki mücadeleleri ve bu alandaki makaleleri devrin sosyalistleri arasındaki erkek egemenliğine ve ataerkil düşünce ve tutumlara karşı bir isyan niteliğindedir.  Birinci Dünya Savaşı’nda parlamentoda “savaş kredileri”ni onaylayan Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nin kadın sorumlusuyken, partisiyle bu konuda ayrılığa düşmeyi göze alabilen cesur bir kadın. Rosa Luxemburg’un yakın arkadaşı. 8 Mart Enternasyonal Kadınlar Gününün yaratıcısı.

Ancak Clara Zetkin’in feministler açısından farklı bir yeri var. Sol çevrelerde feminizm karşıtlığı ile bilinen Zetkin’in aslında ne dediği, hangi teorik temele dayandığı yeterince değerlendirilmedi. Oysa feminist eleştirel tarih açısından Zetkin’in yapıtları kritik önemde.

Bir kadın çeviri grubu tarafından imece usulü, kolektif çalışma yöntemiyle çevrildi. 

KÜNYE: Seçme Yazılar, Clara Zetkin, Derleyen: Philip S. Foner, Çeviri: Kolektif, Notabene Yayınları, 2013, 272 sayfa.

MARKSİZM VE CİNSEL DEVRİM – ALEKSANDRA KOLLANTAY

Aleksandra Kollontay'ın, Rusya'da Sosyalist devrimin ilk deneyimlerini de ele alan yazılarından seçilerek hazırlanan bu kitap sosyalizm deneyimleri üzerine tartışmaların yoğunlaştığı günümüzde okura ulaşıyor. Kitaptaki makaleler kapitalist toplumun ikiyüzlü ahlakının bekçisi durumundaki evlilik kurumu ve onun ikizi durumundaki kadın bedeni ticaretinin keskin bir eleştirisini yapıyor. Kollontay bu konuları ele alırken feminist hareketin dönem içinde görüş ve eylemlerinin eleştirisini de ihmal etmiyor. Yürüttüğü tartışmalarla insan soyunun tarih boyunca ama özellikle kapitalist özel mülkiyetin damgasını vurduğu modernitenin cinsler arası ilişkilerini analiz etmekte, evliliğin tarihsel geçmişiyle etraflı bir hesaplaşma yaparak geleceği aydınlatıyor. Özel mülkiyet sisteminin ürünü bugünkü ilişkilerin değişmezliği masalına karşı cinsler arasındaki ilişkilere dair temel teorik ve tarihsel perspektifler sağlam tezler ortaya koyuyor.

KÜNYE: Marksizm ve Cinsel Devrim, Aleksandra Kollantay, Çeviri: Gizem Çinçin, Akademi Yayın, 2011, 246 sayfa.

 

KADIN VE SOSYALİZM – AUGUST BEBEL

August Bebel'in kadınların özgürleşme serüveninde klasikleşmiş eseri olan "Kadın ve Sosyalizm", kadının erkeğe ekonomik bağımlılığı sebebiyle kölelerin tarih sahnesine çıkmasından bile önce köleleştirildiğini, erkeklerin onları bağımlı konumda tutmak için kadınların önündeki her türlü imkanı kapalı tuttuklarını ve kadının kurtuluşunun ezilen sınıfların kurtuluşundan ayrı düşünülemeyeceğini ortaya koymaktadır.

KÜNYE: Kadın ve Sosyalizm, August Bebel, Çeviri: Saliha Nazlı Kaya, Agora Kitaplığı, 2013, 560 sayfa

 

KADININ ÖNDERLEŞMESİNDE ROSA LÜXEMBURG – FÜSUN ERDOĞAN

"Berlin'de düzen hüküm sürüyor. Sizi budala çakallar! Sizin düzeniniz kumdan inşa edilmiştir. Yarın devrim bir kere daha ayağa kalkacak ve trompet sesleri ortasında sizi dehşete düşürerek haykıracaktır: 'buradayım, buradaydım, hep burada olacağım!"

Katledilişinden bugüne neredeyse yüzyıla yakın bir zaman geçti. Zamanın unutturmaya gücünün yetmediği Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht'i katliamlarının yıldönümünde hâlâ yüz binler sevgi ve minnetle anıyor. Onlar, ideallerini kuşanmış sayısız devrimci ve sosyalistin mücadelelerinde yaşıyorlar. Dün olduğu gibi, bugün de Rosa Luxemburg'u okumak ve anlamak, ondan, onun yaşamından öğrenmek, güncel bir görev, bir ihtiyaç olmaya devam ediyor.

KÜNYE: Kadının Önderleşmesinde Rosa Lüxemburg, Füsun Erdoğan, Belge Yayınları, 2013, 160 sayfa.

 

FEMİNİST TEORİ – JOSEPHİNE DONOVAN

Feminist Teori aslen kadın hareketinin bir ürünü ve refakatçisi olarak gelişti, bir yanıyla bu hareketin “eylem kılavuzu”dur. Ama genel siyaset teorisine ve toplumbilimsel düşünceye de ihmal edilemeyecek katkılar getirdi. Feminist eleştirinin, çağımızın hemen bütün temel düşünce akımları hakkında, onların zaaflarına işaret eden veya onları zenginleştiren bir çift sözü var. Josephine Donovan’ın kitabı, feminist teorinin her iki yanıyla mükemmel bir tanıtımını yapıyor. Feminist hareketin “birinci dalga”sından, yani 19. yüzyıl/20. yüzyıl dönümünün “aydınlanmacı liberal feminizm ve kültürel feminizm”inden, 1960’lar sonrasındaki ikinci dalganın “radikal feminizm”ine, yeni feminist ahlâkî bakışa uzanan tarihin kapsamlı bir değerlendirmesini buluyoruz kitapta. 

KÜNYE: Feminist Teori, Josephine Donovan, Çeviri: Aksu Bora - Fevziye Sayılan - Meltem Ağduk Gevrek, İletişim, 2016 (11. Baskı); 406 sayfa.

 

FEMİNİZM KİTABI – KOLEKTİF

Feminist hareketin Osmanlı'dan 21. yüzyıla uzanan serüvenini hareketin kendi metinleri üzerinden serimleyen bu kitap, feminist hareketteki dönüşümü-devamlılığı bir arada görmeyi mümkün kılması açısından önemli bir seçki. Kitap, feminist mücadelenin patriyarkadaki dönüşümlerin ve bu dönüşümleri sağlayan feminist hareketin bizzat kendi yazınıyla doğrudan analiz edilmesini mümkün kılmayı hedefliyor. Bu seçkide yer alan metinler yaşadığımız coğrafyadaki feminist hareketin ortaya çıkardığı politik hattın yanı sıra onun dünya ile bağları üzerine olan kimi sorulara da yanıt arıyor. Seçki, feminist hareketin diğer toplumsal mücadelelerle temas noktalarını ve bu mücadelelerle ilişkisi bağlamında onları nasıl etkilediği ve onlardan nasıl etkilendiğini göstermesi açısından yön gösterici bir işleve sahip. Bu da kitabı feminist mücadelenin bugününü ve sorunlarını değerlendirmek açısından önemli bir kaynak haline getiriyor.

KÜNYE: Feminizm Kitabı, Kolektif, Hazırlayan: Hülya Osmanoğlu, Dipnot Yayınları, 2015, 608 sayfa.

 

MARKSİZM VE KADIN / EMEK, AŞK, AİLE – SİBEL ÖZBUDUN

"Neoliberal kapitalizmin devreye girer girmez, "devleti küçültmek" söylemiyle devreye soktuğu "kamusal desteklerin (ya da sosyal devletin) tasfiyesi", onun üretim ile yeniden üretim alanları arasındaki bağlantılılığın bilincinde olduğunu göstermektedir.

Bu durum, kadınları konu alan Marksist çalışmaların, onların salt ucuz, ağır sömürü koşulları altındaki "üreticiler" konumuyla değil, aynı zamanda "yeniden üreticiler" olarak ele alması gerektiğini göstermektedir: yani "domestik alan" içerisindeki konumlarıyla. Bir başka deyişle aile, üreme, cinsellik, analık, ev kadınlığı, aşk, ev hizmetlisi… vb. konularının onların işçiler olarak konumlarıyla birlikte sorunsallaştırılması gerektiğini gündeme getirmektedir.

Bu kitap, böylesi bir yaklaşıma "girizgâh" ya da "kenar notları" olmayı hedefliyor… "

KÜNYE: Marksizm ve Kadın / Emek, Aşk, Aile, Sibel Özbudun, Tekin Yayınevi, 2013, 224 sayfa.

 

TÜRKİYE’DE KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ VE FEMİNİZM – ZAFER TOPRAK


Zafer Toprak, Türkiye'de Kadın Özgürlüğü ve Feminizm adlı kitabında özgün kaynaklardan yola çıkarak 20. yüzyılın ilk yarısında ülkede toplumsal dönüşümün ana eksenini oluşturan kadının özgürlük mücadelesini ve kazanımlarını anlatıyor.

KÜNYE: Türkiye’de Kadın Özgürlüğü ve Feminizm, Zafer Toprak, Türk Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2016, 582 sayfa.

 

FRANSIZ DEVRİMİNDE KADINLAR – GALİNA SEREBRYAKOVA

Serebryakova, devrimde olumlu veya olumsuz rol oynamış kadınların en önemlilerinin portrelerini çiziyor. Jirondenlerin, giyotinde başı kesilen gizli lideri Madam Rolland, Marat'nın katili Charlotte Corday, kenar mahalleli kadınların önderi aktrist Claire Lacombe ve arkadaşı Pauline Leon, sıradan hayatı Camille Desmoulins'le evlendikten sonra değişen Lucile Desmoulins, Robespierre'in davasına inanmış onurlu Elizabeth Lebas ile kızkardeşi Elenor Duplay, sırtında erkek giysileriyle atını Versailles sarayına süren Jakoben Theroigne Mericourt'un renkli yaşamları gün yüzüne çıkıyor böylece. Ama sadece bunlar değil. Josephine Bonaparte, Madam Dubarry gibi aristokrat kadınlar ve bir dönem Robesspierreci bir dönem Napoleon yandaşı olan, giyotine ramak kala devrim kahramanı ilan edilen Theresa Tallien de kitapta portresi çizilen kadınlardan.

KÜNYE: Fransız Devriminde Kadınlar, Galina Serebryakova, Çeviri: Ahmet Açan, Evrensel Basım Yayın, 1998, 208 sayfa.

 

KADINLAR: EN UZUN DEVRİM – JULİET MİTCHELL

“Kadınların durumu diğer toplumsal grupların durumlarına benzemez, çünkü bir bütünün, insan türünün yarısını oluştururlar. Kadınlar temeldir, yerleri doldurulamaz; bu yüzden, başka toplumsal gruplarla aynı şekilde sömürülmezler. Onların kaderlerini ölümcül kılan da bu çelişkili konumlarıdır; temel bir önem taşımanın ve fiilen kenarda köşede kalmanın bir ve aynı zamanda gerçekleşiyor ve gerçekleşmekte olmasıdır. 

İlk işbölümü, ilk defa ezenlerin ve ezilenlerin ortaya çıkmasıydı; öte yandan, ilk işbölümü de kadınla erkek arasındaki işbölümüydü, haliyle, ilk ortadan kaldırılması gereken tahakküm şekli de bu eşitsizlik olmalıdır. Bu, şiirsel bir adalet anlayışı olacaktır...”

KÜNYE: Kadınlar: En Uzun Devrim, Juliet Mitchell, Çeviri: Feraye Tınç - Gülnür Savran - Gülseli İnal - Şirin Tekeli - Şule Torun - Yaprak Zihnioğlu, Agora Kitaplığı, 2006, 80 sayfa

 

MARX’TAN YENİDEN DOĞMAK – HİMANİ BANNERJİ

Himani Bannerji, yetmiş yaşlarında, Hintli bir kadın sosyolog. Üçüncü Dünyalı bilge yüzü, bizim için çok tanıdık. Hindistan’da, Bengal’de en iyi sömürge okullarında okuduktan sonra Batı’yla tanışmaya gidince, kendisine belletilen evrensel eşit insanlık inanışının tam bir masal olduğunu, Beyaz ve erkek olmadıkça Batı’da tam insan sayılmadığını acı bir biçimde keşfediyor. Büyüklüğü de işte tam o anda başlıyor. Çünkü boyun eğeceğine, kendisine en uygun yoldan gidip ‘acıyı devrimci kuram eyliyor’. Böylece de karşımıza, Marksizmle feminizmi, ama Beyaz/burjuva değil ezilmişlerin feminizmini kaynaştıran müthiş bir kuramsal bakışla çıkıyor. 

KÜNYE: Marx’tan Yeniden Doğmak, Himani Bannerji, Çeviri: Senem Özdemir, Yordam Yayınları, 2016, 269 sayfa.

 

YEDİ KADIN – LYDİE SALVAYRE

Lydie Salvayre, erkek egemen bir edebiyat ortamında var olmaya çalışan mücadeleci yedi kadını anlatıyor: Emily Bronte, Djuna Barnes, Sylvia Plath, Colette, Marina Tsvetaeva, Virginia Woolf ve Ingeborg Bachmann. Yaşam mücadelelerine ve yazın dünyasında ayakta kalmaya çalışan bu kadınları çocukluklarından, eğitim hayatlarından, aile yaşantılarından, aşklarından, edebiyat dünyasındaki tecrübelerinden kesitlerle aktarıyor. 7 Kadın'ı okurken kadınlık hallerine, kadının gücüne ve edebiyatın iyileştirici yönlerine tanıklık edeceksiniz.

KÜNYE: Yedi Kadın, Lydie Salvayre, Çeviri: Atakan Karakış, Alakarga Yayınları, 2016, 188 sayfa.

 

DEVRİMİN KARDEŞLERİ – ANN VANDERMEER, JEFF VANDERMEER

Devrimin Kardeşleri, feminist spekülatif kurgu başlığı altında bilimkurgudan doğaüstü kurguya, fanteziden büyülü gerçekçiliğe uzanan türleri kapsayan, alanının en saygın editörleri Ann ve Jeff VanderMeer'in derlediği kapsamlı bir öykü antolojisidir. 1970'lerden günümüze feminist spekülatif kurgu alanının ses getiren öykülerini bir araya toplayan seçki, okuyucuyu hayal gücünün uçsuz bucaksız diyarlarında gezintiye çıkarıyor.

KÜNYE: Devrimin Kardeşleri, Ann VanderMeer, Jeff VanderMeer, Çeviri: Albina Ulutaşlı - Gözde Serteser - Poyzan Şahiner - Eda Doğançay - Cansen Mavituna - Özge Akkaya - Hale Şirin - Deniz Güzgün - Elif Sorgun - Amy Marie Spangler - Yasemin Barlan - Gonca Doğan - Yaprak Aydın, Kolektif Kitap, 2016, 468 sayfa.

 

TARİHİN YAZMADIĞI KADINLAR – SERVİN SARIYER

Erkeklerin yazdığı tarihi, toplumsal cinsiyet rollerini bozan kadınlar; isyancılar, korsanlar, suç imparatorları, devrimciler, maceracılar, seri katiller, savaşçılar, casuslar... Cesaretleri, uluslarının kaderine yön veren kahramanlardan bağımsızlık yolunda kitleleri peşinden sürükleyen devrimci halk savaşçılarına; yer altı dünyasına adını altın harflerle yazdıran uyuşturucu baroneslerinden seri katillere, tarihin yazmadığı kadınların hikâyeleri...

KÜNYE: Tarihin Yazmadığı Kadınlar, Servin Sarıyer, Karakarga Yayınevi, 2017, 176 sayfa.

 

ASİ KIZLARA UYKUDAN ÖNCE HİKÂYELER – ELENA FAVİLLİ, FRANCESCA CAVALLO

Denizlerin derinliğinden ormanların kuytusuna, savaş meydanlarından şaşaalı saraylara, hastanelerden gökyüzünün sonsuz maviliğine, dünyanın ve zamanın her köşesinden kendilerine dayatılan kurallara ve geleneklere isyan etme gücü bulan kadınların hikâyeleri bunlar. Prenslerini bekleyen değil, kaderlerini ellerine alan prenseslerin hikâyeleri... Asi Kızlara Uykudan Önce Hikâyeler; yüz asi kadının, Sally Nixon, Cristina Portolano, Sarah Wilkins, Barbara Dziadosz gibi dünyanın dört bir yanından altmış asi kadın tarafından çizilen olağanüstü illüstrasyonlarla renklenmiş hayatları...

KÜNYE: Asi Kızlara Uykudan Önce Hikâyeler, Elena Favilli – Francesca Cavallo, Çeviri: Deniz Öztok, Hep Kitap, 2017, 224 sayfa

 

Daha önce sitemizde tanıtımı yapılan toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dair kitaplar için: 

Yordam Kitap’tan 8 Mart okumaları​

Pek müstehzi ve çok müstesna bir ‘kabuk’

Kusurlu kusursuzluk

DAHA FAZLA