'Vicdan ve Adalet Nöbeti' 2. gününde: Vekiller tecrit altında

'Vicdan ve Adalet Nöbeti' 2. gününde: Vekiller tecrit altında

HDP’nin Diyarbakır'da başlattığı ‘Adalet ve Vicdan Nöbeti’ polis ablukasında ikinci gününe girdi. Bariyerlerle çevrili vekillerin halkla buluşması yasaklanırken, vekiller tecriti protesto için volta attı.

Diyarbakır’da Kayapınar’da bulunan Ekin Ceren Parkı’nda HDP tarafından başlatılan ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’ 2. gününde devam ediyor. Park etrafındaki polis ablukası sürüyor. Halkın ve parti yöneticilerinin içeri girilmesine izin verilmiyor.

Nöbetin bugünkü ziyaretçisi HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay’dı. Parkta vekillerle selamlaşan Kemalbay, kameraların karşısına geçti ve gündemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Parti olarak başlattıkları nöbet eylemine ilişkin konuşan Kemalbay şunları söyledi:

“BU NÖBET TÜRKİYE HALKLARINA BİR SESLENİŞTİR”

“Burada dün başlattığımız vicdan ve adalet nöbeti Türkiye halklarına bir sesleniştir. İçinden geçtiğimiz bu karanlık tünelde muhakkak bir çıkış yolunu halklar birlikte el ele vererek başaracaklar. O yüzden de halkların birbirine karşı bakışı sorunları, tarihsel açmazları çıkmazları birlikte değerlendirmesi, bir birilerinin yerine kendilerini koyarak, karşısındakinin yerine kendine koyarak değerlendirmesi, bu karanlıktan çıkışımız için büyük bir önem taşımaktadır. O yüzden Amed’te başlattığımız vicdan ve adalet nöbeti, haklarımızın özgürlüğe, adalete eşitliğe ve barışa kavuşması için bir mücadeledir.”

“BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ ÇAĞLAYAN ADLİYESİ’NDE REHİN ALINMIŞ DURUMDA”

Cumhuriyet Gazetesi’nin Çağlayan Adliyesi’nde süren yargılanmasına da değinen Kemalbay, “Önceki gün basın bayramıydı. Görüyorum ki basın özgürlüğü Çağlayan Adalet Sarayı'nda yargılanıyor, rehin alınmış durumda… O yüzden Çağlayan’da Cumhuriyet çalışanlarına yönelik hukuksuzluk, Ankara Sincan’da gerçekleşen bu katliam duruşmasındaki hukuksuzluk sebebiyle; yargı bağımsız olmadığı için bizler burada 'Vicdan ve Adalet Nöbeti'ndeyiz” dedi.

"5 HAZİRAN DAVASINDAKİ TAHLİYEDEN ENDİŞELİYİZ"

Kemalbay, 5 Haziran 2015’de HDP’nin Diyarbakır’da gerçekleştirdiği mitinge yönelik bombalı saldırı davasında yargılanan bir sanığın tahliye edilmesine de tepki gösterdi. Kemalbay, “Dün Ankara’da 5 Haziran davasının duruşması vardı. 5 Haziran, aslında 7 Hazirandan bu yana gelişen sivil darbenin başlangıcı olan bir katliamdı. IŞİD eliyle, Amed’de partimize yönelik yapılan bir katliamdı.  5 Haziran’daki katliam şeffaf bir şekilde araştırılsaydı, suçlular ortaya çıkarılarak cezalandırılsaydı, Suruç ve Ankara katliamları olmayacaktı. Daha sonra Türkiye’de gelişen bu karanlık atmosfer de gerçekleşmemiş olacaktı. Dün Ankara’da gerçekleştirilen duruşmada bu katliamın en önemli bir tanesi hakkında soruşturma tamamlanmadığı halde telefon görüşmeleri mahkemeye sunulmadığı halde serbest bırakılmıştır. Bu kişi, daha önce Brüksel’de havaalanına saldırı yapanlarla birlikte yakalanan kişidir.  Bu kişinin salıverilmesi ile ilgili endişe duyuyoruz. 5 Haziran aydınlatılsaydı Suruç’u 10 Ekimi yaşamazdık” dedi.

"BÜTÜN SİVİL ÖLÜMLERİNE KARŞI NÖBETTEYİZ"

Dersim’de öldürülen Necmettin öğretmene de değinen Kemalbay, “Partimiz ilk andan itibaren bu cinayeti kınadı. Bu coğrafyada başka bir Necmettin, Hakkari'de yedi çocuğuyla evinde otururken devlet güçlerinin evine yaptığı baskınla katledildi. Biz sivil katliamlarına duyarlı olacağız ama bütün sivil katliamlarına karşı aynı tavrı göstermeliyiz. Yüksekovalı Necmettin’in adı hiç bir yerde anılmıyor. Bizim başlattığımız nöbet bütün sivil ölümlere karşı mücadele etmek içindir” diye konuştu. Kemalbay, herkesi "Vicdan ve Adalet Nöbeti"ne destek vermeye çağırdı.

"OHAL REJİMİ KALDIRILINCAYA KADAR NÖBETTEYİZ"

HDP Sözcüsü Osman Baydemir ise şunlara değindi: “Belediye başkanlarımız ve şu an cezaevinde bulunan vekiller özgür oluncaya kadar, Vicdan ve Adalet hareketini sürdürmekte kararlıyız. Sözüm ona darbeye karşı olan OHAL rejimi kaldırılıncaya kadar vicdan ve adalet çabasını sürdüreceğiz. Bütün yakılan, yıkılan Kürt şehirlerinin ve insanlarımızın yaraları sarılıncaya kadar, savaş suçluları yargılanıncaya kadar, adalet tecelli edinceye kadar Vicdan ve Adalet Nöbetini, vicdan ve adalet çağrısını sürdürmekte kararlıyız. KHK’larla ekmeğine, rızkına el koyulanlar, onların hakkını gasp edenler, bu gasptan vazgeçmediği müddetçe adalet vicdan arayış çabası sürdürülecek. Şu an burada görmüş olduğunuz abluka legal demokratik siyasetten ne kadar korkulduğunu göstermektedir. Halkın vicdan ve adalet çağrısından ne kadar korkulduğunu kanıtıdır.” 

İNSANİ İHTİYAÇLAR BİLE ENGELLENİYOR

Nöbette oldukları parka en insani ihtiyaçları bile almakta zorlandıklarını söyleyen Baydemir, “Dünden şu ana kadar tecrit altında tutulduğumuz bu alanda adeta bir Kerbela eziyeti yaşatılıyor. İçeriye milletvekillerinin kullanmaları için bir hasır alınması dair uzun tartışmalardan sonra olabiliyor. En insani ihtiyacın dahi karşılanması bu parkın içerisinde engelleniyor. Dövizlerimiz içeri alınmıyor, tek bir vatandaşın içeriye girip vekilleri ile buluşmasına engel olunuyor” dedi.

TENCERE-TAVALI GÜRÜLTÜ EYLEMİ ÇAĞRISI

Baydemir park içine alınmayan halkın nöbete destek vermesi için çağrıda bulunarak, “Eşitlik, özgürlük onurlu bir barış 21. yüzyılın değerleridir. 21. yüzyılın değerlerini savunmak lazım. Tam da Diyarbakır’ın plakası saat 21.00’da, 21. yüzyılda Diyarbakır’da vicdanlara bir ses gönderen tecriti, bu izolasyonu kırmanın bir yolu da tencerelerimizle, tavalarımızla balkonlarımıza çıkalım. 5 dakika vicdandan vicdana bir ses gönderelim. Kornalarımızla, alkış ve zılgıtlarımızla bu tecriti halkla vekillinin ve savunduğu değerlerin tecrit altında tutulamayacağını bütün dünyaya gösterelim. Eylemimiz 7/24 burada sürecek” diye konuştu.

‘VOLTALI PROTESTO’

Baydemir, “Sadece milletvekilleri, gazeteciler, doktorlar cezaevinde değil. Türkiye’nin tamamı açık cezaevidir. Şimdi voltalarımızı tüm tutukluların voltalarına karıştıralım” dedi.

Artı Gerçek’ten Bahar Kılıçgedik’in haberine göre Kemalbay ve vekiller konuşmaların ardından parkta volta attı.