Venezuela’da kurucu meclis gücü eline alıyor

Venezuela’da kurucu meclis gücü eline alıyor

Venezuela halkı karşı devrimle mücadeleyi sürdürürken, Ulusal Kurucu Meclis’den sevindirici bir haber geldi. Kurucu meclis kanun çıkartma yetkisini oy birliğiyle kabul etti.

İleri Haber

Venezuella'da ay başında seçilen Ulusal Kurucu Meclis, çeşitli meselelerde kanun çıkartma karma yetkisine sahip oldu. Kurucu Meclis'in delegeleri, Venezuela'nın güvenliğini, toprak bütünlüğünü ve ekonomik refahını teminat altına alacak kanunları çıkarma yetkisini meclise veren kararnameyi oy birliğiyle kabul etti. Çoğunluğu muhaliflerden oluşan Kongre'yi açıkça fesh etmeyen ya da milletvekillerinin toplanmasını engellemeyen kararname, fiilen Kongre'nin hali hazırda zayıflatılmış yetkilerini hükümsüz kılıyor. Delegeler, kararnamenin oy birliğiyle kabul edilmesini alkışlarla kutlarken, Kurucu Meclis Başkanı Delcy Rodriguez, "Onlara tarihi bir ders vereceğiz" ifadesini kullandı. Kararnamenin devlet başkanı Maduro’nun elini kuvvetlendirirken, muhalifleri ile arasındaki gerilimin daha da artması bekleniyor. Ülkede mart sonundan bu yana devam eden hükümet karşıtı gösterilerde en az 125 kişi hayatını kaybetti. Maduro yönetimi, muhalefetin, aşırı sağcı radikaller ve suç çetelerinin iş birliği içinde şiddeti körüklediğini savuyor. 


Kurucu Meclisin ülkedeki en güçlü hükümet organı haline getirilmesi planlanıyor

Global Research’den Shamus Cooke’un değerlendirmesine göre, “Venezuela yönetimi Kurucu Meclisin ülkedeki en güçlü hükümet organı haline getirilmesi planlanıyor. Maduro’nun Kurucu Meclisi toplamasında Amerikan destekli muhalefetin Venezuela Parlamentosunda kontrolü ele geçirmesinin ülkeyi içine soktuğu siyasi çıkmaz etkili oldu.

Trump seçimin iptal edilmemesi halinde ekonomik yaptırım tehdidinde bulunurken Venezuela’daki mülk sahibi sınıfın önderlik ettiği muhalefet, aynı amaç doğrultusunda hareket etme sözü vermişti. Kurucu Meclis başarılı olursa Amerikan destekli muhalefetin yenilgiye mahkum olduğunu idrak eden Batılı hükümetler ve ‘sivil toplum kuruluşları’nın yanı sıra Latin Amerika karşı devrimlerinin olağan şüphelileri İspanya, Vatikan ve Amerikan Devletleri Örgütü de Kurucu Meclis seçimleri aleyhinde cephe aldılar.

Kurucu Meclis seçimlerini lanetlemekte birbirleriyle yarışan Batılı medya kuruluşları, seçimleri engellemek amacıyla sandık alanlarına saldıran, yolları kapatan, ekonomik sabotajlarda bulunan ve sözde ‘genel grevler’ örgütleyen Amerikan destekli muhalefetin sokaklarda yarattığı şiddet sarmalına karşı en ufak bir kınamada bulunmadılar. 

Ne var ki seçimler Chavezciliğin geleneksel tabanının oluşturan milyonlarca emekçi ve yoksulun sandıklara akın edip Chavezci solu desteklemesiyle muhalefetin sinirlerini harap edecek derecede yüksek katılımla gerçekleşti” ifadelerini kullandı. 

 

Kurucu meclisin bileşenleri kimler?

 

Muhalefet seçimleri boykot ettiği için ortaya farklı devrimci görüşleri içeren, büyük çoğunlukla solun temsil edildiği bir Kurucu Meclis çıktığını belirten Cooke, “Kurucu Meclisin üçte biri sendikaların, mahalli meclislerin, yerli topluluklarının, çiftçilerin, öğrencilerin, emeklilerin ve önce Chavez liderliği altında, daha sonra muhalefetin şiddet eylemleri karşısında giderek radikalleşmiş tüm kesimlerinin temsilcilerine tahsis edildi. Kurucu Meclisin sınıfsal niteliği -işçi sınıfı ve yoksul kesimin temsilcilerinden oluşması- bu hükümet organının, Chavezcileri demoralize edip mülk sahibi sınıfları güçlendiren anahtar meseleleri çözebilecek devrimci bir inisiyatif ortaya koyabileceği ümidini besliyor.

Kurucu Meclis ülkedeki her problemi çözecek veya sosyalist bir ekonominin inşasını sağlayacak bir araç olmamakla beraber devrimci harekete hız verecektir.

Maduro bürokrasisi içinde, Kurucu Meclisi yalnızca muhalefete karşı bir süreliğine hareket üstünlüğü sağlamak,  elindeki gücü korumak ve eğer fırsat olursa muhalefetle bir uzlaşmaya varmak için kullanmayı planlayan güçlü kesimler olduğu doğru. Ne var ki böyle bir ihanet muhalefetin zaferi için zemin hazırlayacak ve Chavezcileri güçsüz düşürecektir.

Ancak bürokrasinin olası zaferi de soldaki bazı kötümserlerin inanmanızı istediği gibi kaçınılmaz bir son değil. Maduro, Chavez’in karizmasına ve devrimci inisiyatifine sahip değil. Chavezcilerin üst kesimleri arasındaki görüş farklılıkları önderliğin daha muhafazakar kesimlerinin iradesine karşı devrimi daha ileri taşımak isteyen sabırsız kesimler için fırsatlar yaratabilir.

Venezuelalı işçiler kaderlerinin süregelen mücadelenin sonucuna bağlı olduğunun bilincindeler ve hayatları için verdikleri bu kavgada Kurucu Meclisi bir silah olarak kullanmayı umuyorlar. Oligarşinin asla iktidara geri dönmeyeceğini ilan eden  “Geri Dönüş Yok” sloganı Chavezciler için hâlâ büyük öneme sahip. Ancak devrim gözü pek bir biçimde ilerletilmezse muhalefetin zaferi kaçınılmaz olacaktır ve böyle bir kabus eli kulağında bekliyor” açıklamasında bulundu.