Üniversitelerdeki tasfiye muhalif akademisyenlere sıçrıyor

Üniversitelerdeki tasfiye muhalif akademisyenlere sıçrıyor

Marmara Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu(M.Ü. YADYO) Yönetimi, üniversitenin İngilizce Öğretmenliği bölümünde ve aynı zamanda M.Ü. YADYO'nun yaz dönemi boyunca faaliyet gösteren Yoğunluklu İngilizce Programı'nda öğretim görevlisi olarak çalışan Eğitim-Sen üyesi ve Barış İçin Akademisyenler bildirisi imzacısı Cansever Güner'i, herhangi bir hukuki gerekçe olmaksızın görevinden almaya çalışıyor.

Marmara Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu(M.Ü. YADYO) Yönetimi, üniversitenin İngilizce Öğretmenliği bölümünde ve aynı zamanda M.Ü. YADYO'nun yaz dönemi boyunca faaliyet gösteren Yoğunluklu İngilizce Programı'nda öğretim görevlisi olarak çalışan Eğitim-Sen üyesi ve Barış İçin Akademisyenler bildirisi imzacısı Cansever Güner'i, herhangi bir hukuki gerekçe olmaksızın görevinden almaya çalışıyor.

Öğr.Gör. Cansever Güner'e, sınıfındaki öğrencilerin hakkında şikayet dilekçesi verdiğini telefonla bildiren M.Ü. YADYO Yönetimi, dilekçe ve imzacısı olduğu bildiri gerekçe gösterilerek hakkında açılan soruşturmanın olmasından dolayı görevinden alındığı bildirildi. Güner ise bu bilgilendirmenin sözlü değil yazılı olarak yapılmasını istedi.

YÖNETİME ŞİKAYET DİLEKÇESİ GİTMEMİŞ!

Güner ise ders verdiği sınıfa giderek öğrencilere, hakkında verilen şikayet dilekçesi sonucu yönetimin kendisine cevap hakkı tanınmadan görevinden aldığını ve kendisine resmi yazılı bir bilgilendirme yapılmadığını ifade etti. M.Ü. YADYO Müdürü Harun Duman, bu esnada sınıfa gelerek görevinden zorla el çektirilmeye çalışan Güner'i dışarı çıkardı.

Öğrencilere ise durum dair sözlü bilgilendirmede bulunan sorumlu personel, "Güner'in daha önce de kendi isteğiyle görevinden uzaklaştığını, mesai saatlerine uymadığını, yoğunlukla geç kaldığını ve hakkında derste siyasi konular konuştuğu için şikayet dilekçesi olduğunu, Türkiye'nin OHAL yönetimi ile zor bir süreçten geçtiğini, bu tür konularda artık müsamaha gösterilmeyeceğini" ifade etti. Şikayet dilekçesi verdiği iddia edilen öğrenci ise kendisi tarafından herhangi bir şikayet dilekçesi verilmediğini, "yalnızca ders çıkışı M.Ü. YADYO Koordinatörü'nün Güner'den memnun musunuz, dersleriniz nasıl gidiyor?" sorusu yönelttiğini ifade etti. Ayrıca öğrenciler, "derste herhangi bir siyasi içerikli konuşma geçmediğini ve önceki görevlerinde, mesaisine yoğunlukla geç kaldığı iddia edilen Güner'in neden tekrar görevlendirildiği" sordular. Buna yeterli cevap alamayan öğrenciler, yönetim tarafından Güner'e karşı bir ön yargı olduğunu düşündüklerini ve Güner'den memnun olduklarını ilgili personele ilettiler.

"BARIŞ İÇİN AKADEMİSYENLER BİLDİRİSİNE İMZA ATTIĞIM İÇİN TEHDİT MESAJLARI ALIYORDUM"

İleri Haber'in iletişime geçtiği Eğitim-Sen üyesi Güner, "Bu suça ortak olmayacağız" adlı bildiriye imza attığı için üniversite içindeki sağ görüşlü öğrencilerden tehdit mesajları aldığını ve kapısına tehdit içerikli yazıların asıldığını hatırlattı. Siyasi kimliğinden dolayı yönetimin hedefinde olduğunu, kendisine yönelik tehditlere karşılık Emniyet Müdürlüğü'ne başvuruda bulunduğunu fakat herhangi bir önlem alınmamasından dolayı, can güvenliğinden endişe ederek önceki görevinden yönetime bilgilendirmede bulunarak feragat ettiğini belirtti. Görevden alınmasına dair, M.Ü. YADYO Koordinatörü'nün kendisini telefonla arayarak, kendisi hakkında bir öğrenci tarafından şikayet dilekçesi verildiğini ve hakkında Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza attığı için soruşturma açıldığını belirterek görevine son verildiğini bildirdi. Hakkında açılan soruşturmanın eski tarihli olduğunu, yönetimin bu durumu bildiği halde neden yeniden görevlendirme yaptığını soran Güner, yönetimin verdiği kararın kendisine yazılı olarak iletilmesini istedi. Bu konuşmadan sonra kendisine herhangi bir yazılı bilgilendirme yapılmadı.

OHAL'LE BAŞLAYAN CADI AVI MUHALİF AKADEMİSYENLERE Mİ SIÇRIYOR?

15-16 Temmuz askeri darbe girişimi ardından ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname(KHK) ile Fethullah Gülen cemaatine yönelik kamudaki görevden almalar sürüyor. Fakat AKP Hükümeti, bu durumu fırsat bilerek kamu kuruluşlarında çalışan ve Fethullah Gülen cemaatiyle herhangi bir bağı olmayan muhalif personelleri de görevden almaya çalışıyor. Bu doğrultuda Yargıçlar ve Savcılar Birliği kapatılmış, Eğitim-Sen ve SES üyeleri hakkında görevden uzaklaştırma kararları çıkarılmıştı.