TKP'den referandum açıklaması: Emperyalizm gelecek değil, esarettir!

TKP'den referandum açıklaması: Emperyalizm gelecek değil, esarettir!

Türkiye Komünist Partisi, Kuzey Irak'ta yapılan referanduma ilişkin basın açıklamasında bulundu.

Türkiye Komünist Partisi (TKP) tarafından Kuzey Irak'ta yapılan referanduma ilişkin açıklamada, "Komünistler olarak Kürt, Türk, Arap ve diğer halkların, tüm bölgede birlikte inşa edeceği özgür bir gelecekten, tek tek ülkelerde eşit haklara sahip olarak bir arada yaşamdan yana irade sergilemelerinin tek gerçek kurtuluş olduğuna inanıyor ve bunun için mücadele ediyoruz." denildi.

" Emperyalistler tarafından desteklenen Erdoğan ve Barzani, Türklerin ve Kürtlerin bağımsızlığının, kardeşçe ve ortak geleceklerinin önündeki engellerdir." denilen açıklamada, "Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki referandum konusunda tavrımız açıktır. Saray’ın ve Erdoğan’ın günlük siyasi çıkarları uğruna ülkeyi savaş veya sıcak çatışma ortamına sokmasına 'Hayır' diyoruz!" ifadeleri kullanıldı.

Açıklamanın tamamı ise şu şekilde:

Emperyalizm gelecek değil, esarettir!

Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) hükümeti tarafından Kürdistan Bölgesi’nin bağımsız bir devlet olması talebini halk oylamasına sunduğu referandum bugün yapıldı.

IKBY’de düzenlenen referanduma karşı görünürde en ciddi tepki gösterenlerden biri de AKP iktidarı oldu. Recep Tayyip Erdoğan referandumun düzenlenmesi halinde IKBY’ye yönelik çeşitli yaptırımların devreye sokulacağı tehdidinde bulundu. Yine saldırı niteliğinde bir adım daha atan AKP-Saray Rejimi, IKBY sınırında bir askeri tatbikat düzenledi.

Türkiye bir kez daha savaş ve yıkım zihniyetinin tahakkümüne teslim edilmeye çalışıldı.

KDP hükümeti adına Mesud Barzani ise referandum girişimi ile ilgili gelen eleştiri ve tehditlere karşı “kanımızın son damlasına kadar savaşırız” şeklinde açıklamalar yaparak geri adım atmayacaklarını duyurdu.

Değerli Kürt ve Türk yurttaşlar!

Ortadoğu coğrafyasında emperyalistler tarafından desteklenen iki siyasi figürün birbirine karşı saldırgan açıklamalarına tanık oluyoruz.

Bilindiği gibi IKBY, çıkardığı petrolün tamamını iki yıldır Türkiye üzerinden uluslararası pazarlara ulaştırıyor ve Türkiye bu ticaretten yüz milyonlarca dolar gelir elde ediyor.

Barzani on yıllardır başta ABD olmak üzere batılı emperyalist güçlerle en yakın ilişkiye sahip Kürt siyasetçi olarak Türkiye’deki egemenler tarafından desteklendi. Tayyip Erdoğan ve AKP ile de yakın ilişkilere sahip Barzani ve lideri olduğu Kürdistan Demokrat Partisi, AKP hükümetleri tarafından Kürt meselesinde güvenilir ortak olarak görüldü.

Yıllar boyunca Barzani ile sıkı ticari ve siyasi ilişkiler geliştiren Erdoğan, henüz iki yıl önce Kürdistan Bölgesi’nin bağımsızlığı konusunun “Irak’ın iç sorunu” olduğunu dile getirmiş ve üstü kapalı destek vermişti.

Aynı Erdoğan bugün söz konusu referandumu neredeyse bir savaş gerekçesi olarak propaganda ediyor.

Erdoğan ile Barzani bölgemizde ABD, Batı ve İsrail tarafından desteklenen ve büyütülen politik aktörlerdir. Gündelik gelişme ve gerginliklerden bağımsız ele alınması gereken bu gerçek, Türk ve Kürt halklarının bağımsız, kardeşçe ve özgür gelecekleri açısından en önemli engelin ne olduğunu da açıkça göstermektedir.

Emperyalistler tarafından desteklenen Erdoğan ve Barzani, Türklerin ve Kürtlerin bağımsızlığının, kardeşçe ve ortak geleceklerinin önündeki engellerdir.

Kaderini emperyalist Batı’yla birleştirmiş Barzani iktidarının bağımızlıktan söz etmesi ne kadar trajikomikse, topraklarını NATO’ya, askeri üslerini İsrail’e kullandıran, Suriye’yi bölme planlarının uygulayıcısı ve Lozan’ı tartışmaya açan Erdoğan’ın batıya ya da Barzani'ye meydan okuyan tavrı da o derece samimiyetsizdir.

Anlaşılan odur ki, Erdoğan daha çok ülke içindeki siyasi çıkarları gereği tehditler savurmakta, savaş naraları atmaktadır.

Değerli yurttaşlar!

Irak Kürdistan Bölgesi’ndeki referandum konusunda tavrımız açıktır.

Saray’ın ve Erdoğan’ın günlük siyasi çıkarları uğruna ülkeyi savaş veya sıcak çatışma ortamına sokmasına “Hayır” diyoruz!

Dünyadaki tüm diğer halklar gibi Kürt halkının da kaderini kendi özgür iradesiyle tayin etme hakkı elbette vardır ve savunulmalıdır.

Komünistler olarak sömürücü sınıflar ve emperyalizmle ortaklık kuran bir iktidar anlayışının, Kürtlerin kaderini adeta gasp ederek tayin ettiğini söyleyen bir girişimin Kürt halkının çıkarlarına hizmet etmediğine inanıyoruz.

Kürtlerin ve Türklerin kendi kaderlerini emperyalizmden, sömürücü sınıflardan ve bunların temsilcileri olan Erdoğan ya da Barzani’den bağımsız ve eşitlikçi bir biçimde tayin etmelerini savunuyoruz.

Herhangi bir halkın iradesiz sayılamayacağını ve kendi geleceğini kurma mücadelesinin yok edilemeyeceğini biliyoruz. Komünistler olarak Kürt, Türk, Arap ve diğer halkların, tüm bölgede birlikte inşa edeceği özgür bir gelecekten, tek tek ülkelerde eşit haklara sahip olarak bir arada yaşamdan yana irade sergilemelerinin tek gerçek kurtuluş olduğuna inanıyor ve bunun için mücadele ediyoruz.

Kahrolsun savaş!

Kahrolsun emperyalistler ve işbirlikçileri!

Yaşasın halkların kardeşliği, birliği ve ortak geleceği!