TKP'den Afrin açıklaması: Barış istemek suç değil, en büyük onurdur

TKP'den Afrin açıklaması: Barış istemek suç değil, en büyük onurdur

Türkiye Komünist Partisi’nden Afrin saldırısına ilişkin yapılan açıklamada, “Barışı savunmak, barış için mücadele etmek suç değil, en büyük onurdur” dendi.

İleri Haber

Türkiye Komünist Partisi (TKP); AKP/Saray Rejimi tarafından Afrin’e yönelik başlatılan saldırıya ilişkin bir açıklama yayınladı. 

“Türkiye’nin devrimci, ilerici, halkçı ve emekten yana güçleri, Saray’ın savaşına ve savaş bahanesiyle inşa edilecek faşizan rejime karşı mücadele edecek, hiçbir tehdit ve baskı karşısında diz çökmeyecektir” denilen açıklamada şunlar kaydedildi:

“Ülkemiz, Saray Rejimi tarafından Suriye'de çoğunlukla Kürt halkının yaşadığı ve yönettiği toprakları işgal etmeyi amaçlayan bir savaşa sokulmuştur. Afrin kentine yönelik askeri harekatın ve bu harekat nedeniyle ortaya çıkmaya başlayan ölüm ve yaralanmaların sorumlusu, saldırı emrini veren Saray’dır.

İçeride ve dışarıda üst üste başarısızlıklar alarak yalnızlaşan, yaklaşan seçimleri kendisi açısından güvenilir bulmayan Saray, iktidarda kalabilmek için Türkiye ve Suriye halkları arasında düşmanlığı körüklemeyi çıkar yol olarak görmüştür. 

Suriye’ye yönelik 7 yıldır sürdürülen emperyalist operasyonun baş aktörlerinden olan Saray Rejimi, gerek sahada gerekse diplomaside aldığı yenilgiler sonucunda bölge denkleminden bütünüyle düşmek üzeredir. Afrin’e yönelik askeri saldırının öncelikli hedefi, Suriye'ye dönük emperyalist planların bir parçası haline gelerek bu düşüşü engellemek, ABD emperyalizmine gerçek işbirlikçinin kendisi olduğunu göstermek ve bölgede ABD çıkarlarının koruyuculuğu misyonunu yeniden üstlenmektir.

Saray Rejimi’nin Suriye konusunda yeniden aktif bir unsur haline gelmesinin tek yolu, ağır yenilgilere uğramış ve Saray’ın himayesine sığınmış cihatçı çetelerin Suriye’de etkinlik kazanmasıdır. Afrin’e yönelik saldırıyla birlikte, Suriye’de cihatçı güçlerin yeniden toplanacağı bir merkezin yaratılması ve AKP'nin kontrolündeki cihatçı güçler sayesinde Saray Rejimi'nin Suriye masasında koltuk sahibi olması amaçlanmaktadır.

Saray Rejimi, Afrin’e yönelik saldırıyla birlikte, ülke içinde muhalefeti bastırma ve iç siyaseti dizayn etme konularında da önemli bir fırsat yakalamayı hedeflemiştir. Kürt halkına düşmanlığı körükleyerek yaratılan “milli mutabakat” havasıyla düzen muhalefetini etkisizleştirip kendisine yedekleyen AKP, savaşa karşı çıkan tüm yurttaşlarımızı terörist ilan ederek, gözaltı ve tutuklama yoluyla tehdit ederek seçime kadarki süreci muhalefetsiz geçirmek niyetindedir.

Başta CHP olmak üzere, düzen muhalefetinin Afrin’e yönelik operasyonla birlikte Saray’ın hizasına çekilmesi utanç vericidir. Tüm dünyada ve insanlık tarihi boyunca dile getirilmiş en masum ve insancıl talep olan barış talebini dahi savunmayacak durumdaki bir muhalefetin yapıp yapabileceği tek şey Saray Rejimi’ne kulluktur. Ancak, CHP’nin ve diğer düzen muhalefeti temsilcilerinin sorumluluğu bundan ibaret değildir. Saray’ın savaş planına destek olanlar, Türkiye’de barış ve kardeşlik isteyen milyonlarca yurttaşımızı Saray Rejimi’nin tehditleriyle baş başa bırakmış, savaş gerekçesiyle estirilecek ve kısa süre içinde AKP'ye bu saldırıda destek veren CHP'yi de saracak faşizan baskı politikalarına güç kazandırmışlardır.

Suriye’de 7 yılda yaşananlar açıkça göstermektedir ki, Suriye’nin içine itildiği iç savaş ve cihatçı terörizminden kurtuluşunun tek yolu Suriye halklarının emperyalizme ve gericiliğe karşı ortak mücadelesidir. Tüm ilerici güçler, ABD ve Rusya başta olmak üzere dış güçlerin Suriye’den elini çekmesini, Suriye’nin geleceğine Suriye halklarının tamamının özgür, eşit ve demokratik biçimde karar vermesini savunmalıdır.

Türkiye’nin devrimci, ilerici, halkçı ve emekten yana güçleri, Saray’ın savaşına ve savaş bahanesiyle inşa edilecek faşizan rejime karşı mücadele edecek, hiçbir tehdit ve baskı karşısında diz çökmeyecektir.

Türkiye’ye yoksulluk, ölüm ve düşmanlık dışında hiçbir şey getirmeyecek bu savaşa izin vermemek, bu suça ortak olmamak için her yerde ve her zaman barış talebi savunulmalıdır.

Barışı savunmak, barış için mücadele etmek suç değil, en büyük onurdur.”

Yaşasın barış.

TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ