TKP: Zeytinliklerimiz de ülkemiz de sahipsiz değildir!

TKP: Zeytinliklerimiz de ülkemiz de sahipsiz değildir!

TKP, “Zeytinliklerimiz de ülkemiz de sahipsiz değildir! Ülkemiz, doğamız, çevremiz halkımıza ve çocuklarımıza aittir!” diyerek zeytinlikleri imara açan tasarıya sert tepki gösterdi.

Türkiye Komünist Partisi (TKP) kamuoyunda oluşan tepkilerin ardından AKP’nin komisyona geri çekmek zorunda kaldığı ‘zeytin kıyımı’ tasarısı hakkında bir açıklama yaptı.

Açıklamada tasarıyla ilgili olarak, “Meclisin gündemine sunulmak istenen yasa tasarısı, Soma’da 301 madencinin katili olan Can Gürkan’ları semirtmeyi, Yırca’da 6 bin zeytini telef ederek kuramadıkları termik santrali kurmayı, Kaş’a havalimanı yapılmasını hedeflemektedir” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamanın tamamı şöyle:

“Zeytinliklerimiz sahipsiz değil, ülkemiz sahipsiz değil!

AKP/Saray Rejimi gericidir, gericilik güzelliğin düşmanıdır!

AKP’nin iktidara geldiği günden bu yana, zeytinliklerin talanına neden olacak olan 3573 sayılı “Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun” altı kez meclis gündemine taşınmıştır.

AKP/Saray Rejimi tarafından yürütülen bu çalışma, Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı kapsamında geçtiğimiz günlerde tekrar meclis gündemine taşınmış, Tarım Komisyonu’nun gündemine dahi getirilmeyerek, doğrudan meclis gündemine sunulmak istenmiş, bugün öğle saatlerinde ise sadece zeytin alanlarına ilişkin bölüm kamuoyundan gelen tepkiler üzerine komisyona geri çekilmiştir. 

AKP/Saray Rejimi’nin çevremize, doğamıza ve zeytinliklerimize yönelen ısrarlı saldırısı sebepsiz değildir: bu rejim gericidir, gericilik her tür güzelliğin, iyiliğin, yaşamın düşmanıdır.

Dünyamızın ve ülkemizin kaynakları sınırsız değildir. Ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının her geçen gün ranta ve talana açılması çabası, zeytin alanlarının madencilik faaliyetlerinin adresi haline getirilmesi, kıyıların, tür çeşitliliğinin en yoğun olduğu en önemli ekolojik eşik alanlarının yok edilmek istenmesi, meraların hayvancılıkla beraber sistematik olarak bitirilmeye çalışılması, uzun süredir sinyal vermekte olan ekonomik krizin ertelenmesi için sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda daha önce Varlık Fonu ile kamu kaynaklarına yönelik başlatılan saldırının, bu kez yeraltı ve yer üstü kaynaklarına dönük devamı olarak okunmalıdır.

Meclisin gündemine sunulmak istenen yasa tasarısı, Soma’da 301 madencinin katili olan Can Gürkan’ları semirtmeyi, Yırca’da 6 bin zeytini telef ederek kuramadıkları termik santrali kurmayı, Kaş’a havalimanı yapılmasını hedeflemektedir. 

1970 yılında 21 milyon hektar olan mera alanları 2016 yılı itibarıyla yarısından fazlası yok edilerek 10 milyon hektara düşmüştür. Gen rezerv alanı olan meraları da yok edecek olan bu yasa tasarısı, bağlantılı olarak ülkemizde sistematik olarak yok edilen hayvancılığı, mikro ölçeklerden de arındıracaktır. Sağlıksız gıda tüketimi ile toplumsal bir yıkıma sebep olacaktır.

Bu ülkenin tüm ilerici ve devrimci yurttaşları, gösterdikleri haklı ve güçlü tepki ile AKP/Saray Rejimi’nin yoluna taş koymuş, tasarının komisyona çekilmesini sağlamıştır. Ancak yetmez!

Ülkemiz bu gerici barbar çeteden, talan ve yağma sevdalısı patron sınıfından kurtarılana kadar mücadele devam edecek. 

Zeytinliklerimiz de ülkemiz de sahipsiz değildir!

Ülkemiz, doğamız, çevremiz halkımıza ve çocuklarımıza aittir!”