Suruç Katliamı'nda canlı bomba bilgisi MİT'e verilmemiş!

Suruç Katliamı'nda canlı bomba bilgisi MİT'e verilmemiş!

Suruç Katliamı ile ilgili ortaya çıkan yeni ayrıntılarda, IŞİD'ci Abdurrahman Alagöz'ün saldırı düzenleyebileceği bilgisinin MİT'e verilmediği öğrenildi.

IŞİD saldırısından kurtarılan Kobane kentine oyuncak ve yardım malzemesi götürmek için Urfa'nın Suruç ilçesine giden gençlerin, Amara Kültür Merkezi'ndeki konaklamaları esnasında 20 Temmuz 2015 günü düzenlenen canlı bomba saldırısında katledilmelerinin üzerinden 2 yıl geçti.

33 kişinin yaşamını yitirdiği, 103 kişinin de yaralandığı Suruç Katliamı'ndan 18 ay sonra hazırlanan iddianamede, saldırının IŞİD'ci Abdurrahman Alagöz tarafından gerçekleştirildiği öğrenilmişti.

Katliam ile ilgili ortaya çıkan yeni ayrıntılara göre, IŞİD'ci canlı bomba Abdurrahman Alagöz emniyet istihbaratının takibindeydi ve bir saldırı düzenleyebileceği biliniyordu. Ancak, bu bilgi MİT'e verilmedi.

Milliyet yazarı Tolga Şardan'ın bugünkü köşesinde aktardığına göre; bir istihbarat elemanı Suruç'taki patlamadan kısa bir süre önce Urfa'daki ünitesini arayıp Suruç'ta bomba patlatılacağı bilgisini verdi. Ancak, tüm bunlara rağmen hiçbir önlem alınmadı.

Emniyet İstihbaratı’ndan yapılan tek bilgi paylaşımının ise, Kobane'ye yardım için giden gençlerin "Suruç'ta eylem yapabileceği" yönündeki iddiaları içerdiği öğrenildi.

Şardan'ın "Suruç saldırısının 2. yılı" başlığıyla yayımlanan köşe yazısından ilgili bölüm şöyle:

[ih2]

"Aldığım bilgilere göre, müfettişler, Suruç’taki canlı bomba eylemcisi Abdurrahman Alagöz’ün devletin bildiği bir isim olduğunu tespit etti.

Çünkü, Alagöz hakkında bazı yazışmalar devlet kayıtlarında bulunuyordu. Adıyaman’daki DEAŞ yapısı içinde olan Alagöz’ün “kayıp” olduğu yönünde ailesinin polise başvurması sonrasında, Adıyaman Emniyet Müdürlüğü bu gelişmeyi Ankara’daki Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı’na bildirmişti.

İstihbarat Dairesi, Türkiye’deki eylemleriyle ön plana çıkan ve adını duyuran DEAŞ hücrelerinden birisinde yer alabileceği kuşkusuyla Alagöz’ün adını 81 ildeki emniyet müdürlükleri bünyesindeki yerel istihbarat ünitelerine bildirdi.

Ancak, tam da bu noktada bir atlama yaşandı.

Müfettiş tespitlerine göre, Emniyet İstihbarat Dairesi, bu bilgiyi Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile paylaşmadı.

Bu bilginin MİT’le paylaşılmaması önemli bir ihmal.

Kaldı ki, canlı bomba eyleminden çok kısa süre önce MİT’in bir elemanı, teşkilatın Şanlıurfa’daki ünitesini telefonla arayıp Suruç’ta bomba patlatılacağı bilgisini verdi.

Bu iki durumu birbiriyle bağlantıladığımızda ortaya bir ihmal durumu çıkıyor.

[ih3]

Emniyet İstihbaratı’nda Suruç saldırısı çerçevesinde MİT’le bilgi paylaşımı konusunda yaşanan “atlamanın” kaynağı ise, yazışmaları yapan polis olarak gösteriliyor. 17-25 Aralık sürecinden sonra Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’nde göreve başlayan polis memurunun, diğer kurumlarla yapılacak yazışmalar konusunda yeterli birikime ve bilgiye sahip olmadığı gerekçesi ortaya konuluyor.

Suruç’la ilgili Emniyet İstihbaratı’ndan gelen bir bilgi paylaşımı mevcut. Ama bu bilgi, Kobani’ye yardım için Suruç’ta toplanan grubun eylem yapabileceği yönündeki bilgileri içeren istihbarat paylaşımları. Devletin tanıdığı, bildiği Abdurrahman Alagöz ya da başka bir DEAŞ üyesinin bomba patlatacağı yönündeki bir bilgi değil."