Sırrı Süreyya Önder siyaseti bırakıyor

Sırrı Süreyya Önder siyaseti bırakıyor

HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder siyaseti bırakacağını açıkladı.

HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder “Aktif siyasette son dönemim. Siyaseti sinemayla devam ettireceğim. Bitirdiğim üç senaryom var. Politik film alanında bu birikimle önemli üretimler yapabilmeyi ümit ediyorum” dedi.

Önder, “Büyük hayal kırıklıklarım var: Yitip giden canlara engel olamamak. Çatışmasız bir dönem yakalamışken, bunu iyi kötü iki buçuk yıl gibi bir zamana yayabilmişken, muhafaza edememiş olmak, başta kendimi sorumlu tutarak en büyük üzüntümdür” diye konuştu.

BirGün’den Meltem Yılmaz’a konuşan Önder ‘barış süreci’ olarak adlandırılan döneme ilişkin ise şunları söyledi:

“Muhataplarımız olan devlet ve iktidar zaten sınıfsal ve siyasal niteliği belli yapılar, onlardan fazlaca bir şefaat beklememek gerekiyordu. Zira herkes kendi konumunun gereğini yerine getiriyor. Ama biz, HDP olarak, bütün bu güçlükleri aşabilecek yaratıcılıklar sergileyebilirdik.

Onu keşfedebilmiş olsaydık uygulardık. Ama başta sol ve sosyal demokrat çevreler olmak üzere, geniş kitleleri barışın toplumsal bir talep haline gelmesinde yeterince seferber ve ikna edememek şeklinde somutlaştırabilirim.”

‘MUHALEFETTE AKP SEÇMENİNİN TERCİHİNİ DEĞİŞTİRECEK TEK SİYASAL YAPI HDP’

Referandum sonuçlarına ilişkin konuşan Önder şunları söyledi:

“Evet kazanamadı hayır kaybetmedi… Bunu bir skor olarak görme anlayışı çok yanlış. Anayasalar toplumsal sözleşmelerdir ve toplumsal huzur, uyum, barış getirmesi murat edilir. Birilerinin diğerlerine dikte edeceği bir şey değildir. Dolayısıyla yüzde 50- 50 kazanmış ya da kaybetmiş bu ölçü olarak ancak şu kefede değerlendirilebilir: daha farklı bir toplumsal mutabakat arayışına ihtiyaç var. Herkes bu “mutabakat arayışı”na dahil olmak durumunda. Bölgeden çıkan oylar sistemin yürüttüğü bütün propagandaları boşa çıkaran netlikte ve dirayette bir hayırdı. Ayrıca oy oranının düştüğü yerlere baktığımızda, buralar katılımın da neredeyse artış oranında düştüğü yerler olduğunu görüyoruz. “Anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz!” gibi apolitik bir yaklaşımla faşizme giden yola taş döşeyenler şunu düşünüyorlar bugün: Demirtaş, Yüksekdağ ve diğer tutuklu HDP’liler dışarıda olsalardı bu referandumda, ezici bir hayır, gasp edilemeyecek bir oranda olurdu. Muhalefette AKP’li seçmenin tercihini değiştirebilen tek siyasal yapı biziz.”