Sinop’ta nükleer santralin yapılmasına karşı 20 yılı aşkın süredir mücadele sürdüren Sinop Nükleer Karşıtı Platform 21 Ocak Cumartesi günü 4. Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi.

Sinop Barosu toplantı salonunda yapılan genel kurula Sinop’ta faaliyet sürdüren çok sayıda kurum, parti, sendika ve demokratik kitle örgütünden temsilciler ile yurttaşlar katıldı.
Toplantının açılışında yıl boyunca yapılan çalışmalara ilişkin bilgi verildi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 1/25.000 ölçekli planlarına karşı açılan davaya daha fazla Sinoplunun müdahil olması için çaba sarf edilmesi gerektiği vurgulandı.

Nükleer santralin yapılmak istendiği İnceburun’da bir araştırma gemisinin halen çalışma yaptığının aktarıldığı toplantıda, geçen hafta bir Japon gazetesinde Sinop’un zemininin nükleer santral için uygun olmadığı yönünde çıkan haberler de paylaşıldı. Gazeteye konu olan bilimsel araştırmaların yaklaşık 30 yıllık çalışmalar olduğu ve bu verilerin devlet tarafından değiştirilmeye veya gizlenmeye çalışıldığı söylendi.
Faaliyet raporunun okunmasının ve değerlendirmelerin ardından bir sonraki dönemde nükleer karşıtı mücadelenin yükseltilmesi hedefine ulaşmak için oluşturulacak kurullar üzerine tartışma yapıldı.

Sinop NKP’nin çalışmalarını aktif bir şekilde sürdüren 14 kurumdan temsilcilerin katıldığı yeni bir Yürütme Kurulu oluşturulmasına karar verildi. Sinop NKP Yürütme Kurulu’nda görev alacak kurumlar şu şekilde belirlendi:
Sinop Nükleer Karşıtı Platform Derneği, Sinop Çevre Dostları Derneği, KESK Sinop Temsilciliği, Eğitim-Sen Sinop Temsilciliği, DİSK Sinop Temsilciliği, Sinop Barosu, Atatürkçü Düşünce Derneği Sinop Şubesi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Sinop Şubesi, TEMA Vakfı Sinop Temsilciliği, Türkiye Ormancılar Derneği Sinop Temsilciliği, Eğitim-İş, Birleşik Haziran Hareketi, Halkevleri, Cumhuriyet Halk Partisi.

Gelecek döneme ilişkin yapılan konuşmalarda, faşizm koşullarının yaşandığı ve başkanlık adı altında Cumhuriyet’in bütün kazanımlarının ortadan kaldırılmaya çalışıldığı bir dönemde kurumlara sahip çıkmanın ve çevre-ekoloji mücadelelerinin büyük önem kazandığı değerlendirmesi yapıldı. Başkanlık zorlamasının aynı zamanda kent ve çevre yağmasını hızlandırma amacı taşıdığı ve bu bütünlüğün göz ardı edilemeyeceğinin vurgulandığı konuşmalarda, Türkiye’de herkesin korkutularak sindirilmeye çalışıldığı bir dönemde mücadeleyi yükseltme kararlılığı ortaya kondu.