Şefik Hüsnü ve Anadolu’da Sosyalizmin İlk Adımları

Şefik Hüsnü ve Anadolu’da Sosyalizmin İlk Adımları

Türkiye sosyalist hareketinin tarihi, ortaya çıkışı ve ortaya çıktığı dönemin koşulları itibariyle aynı zamanda “kişilerin” de tarihidir. 1900’lü yılların ilk çeyreğinde Osmanlı’da filizlenmeye başlayan yeni fikir akımları arasında sol düşüncelerin yeri ve kapladığı alan, bu düşüncelerle ilk olarak temas eden dönemin kimi şahsiyetlerinin hayatlarıyla da paralellik göstermektedir.

Avrupa’da Tıp eğitimi esnasında Jön Türkler çevresinde başlayan düşünsel yaşantısını 1919-1925 yılları arasında Türkiye İşçi ve Çiftçi Sosyalist Fırkası önderi bir devrimci olarak devam ettiren, Haziran 1921 yılında çıkarmaya başladığı Aydınlık dergisiyle Türkiye’de Marksist kuramın temellerini atan ve Türkiye Komünist Partisi’nin en buhranlı dönemlerinde Komintern temsilciliğinden Genel Sekreterliğe kadar üst düzey çeşitli görevlerde bulunan, ömrünü sosyalizm mücadelesine adayan ve bu uğurda hapis, sürgün ve tevkifatlarla geçen bir yaşam pratiği sergileyen Dr. Şefik Hüsnü (Deymer); Türkiye’de sosyalist hareketin filizlenmesinin “şahsında simgeleştiği” az sayıda isimden biridir.

Yordam kitap tarafından “Türkiye’de Sosyalist Düşünenin Klasikleri” dizisinin ikinci kitabı olarak hazırlanan “Toplumsal Sınıflar, Türkiye Devrimi ve Sosyalizm” isimli kitapta, genel bir sosyalizm tarihi anlatısından çok, “Türkiye Marksizminin” kurucularından sayılan Şefik Hüsnü’nün dönemin toplumsal yapısına ve devrim stratejisine ilişkin ilk elden değerlendirmelerine yer veriliyor.

Şefik Hüsnü’nün gerçekte “Toplumsal Sınıflar, Türkiye Devrimi ve Sosyalizm” isimli bir kitabı bulunmuyor. Gökhan Atılgan editörlüğünde derlenen bu çalışma, Türkiye’nin bu ilk Marksist kuramcısının 1 Haziran 1921 ve Şubat 1925 tarihleri arasında Aydınlık dergisinde kaleme aldığı yazı ve değerlendirmelerini içeriyor.

Çalışma, Şefik Hüsnü’nün dönemin Osmanlı ve yeni Cumhuriyet’ine ilişkin yaptığı analizleri, eleştirilerini, öngörülerini ve çözüm önerilerini yine Şefik Hüsnü’nün kendi ağzından aktarması bakımından oldukça değerli ve özgün bir nitelik taşıyor. Kitap, okuyucuya bir devrimci ve komünist önder olan Şefik Hüsnü’nün yeni Cumhuriyet’i Marksist bir perspektifle yorumlama çabasını gözlemleme şansı sunuyor. Bu yüzden, kitapta Şefik Hüsnü tarafından yazılan yazılar tarih sıralamasına göre değil, konu tasnifine göre yer alıyor.

Bütün bu özellikleri göz önünde bulundurulduğunda, yazı derlemesinden oluşan bu çalışma, kendisine verilen ismi sonuna kadar hak ediyor. Kitapta, adı üzerinde, Marksizmin bu topraklarla temasını sağlayan ilk isimlerden olan Şefik Hüsnü’nün sınıfsal analizleri, devrim stratejisi ve sosyalizme ilişkin düşünce ve değerlendirmeleri bulunuyor.

Yıllar içerisinde değişen koşullar ve teorik alanda kaydedilen ilerlemelerle birlikte düşünüldüğünde, kuşkusuz Şefik Hüsnü tarafından yapılan analizler bugünden bakıldığında çok sayıda “yanlışı” da içerisinde barındırıyor. Hatta, kendi döneminde, Şefik Hüsnü’nün Komintern tarafından dahi pek çok kez eleştirildiğine tanık oluyoruz.

Ancak, 8 yıl savaş cephelerinde askerlikle, 6 yıl legal, 20 yıl illegal devrimci faaliyetle ve toplamda 11 sene hapisle geçen bir yaşamda, Şefik Hüsnü’nün teorik açıdan ne kadar doğru fikirlere sahip olup olmadığı sorusu önem sıralamasında birinci sırada yer almıyor. Mesleği ve yaşantısı gereği her kesimden insanı ayrıntılı gözlemleme şansına sahip bir komünist olan Şefik Hüsnü’nün çalışmaları, dönemin toplumsal koşullarına ilişkin güvenilir veriler sunmakta. Dolayısıyla, bu değerli çalışmanın okuyucuya yapacağı ilk ve en önemli katkı, Osmanlı’nın savaşlarla geçen son döneminin ve yeni burjuva Cumhuriyetinin bir komünistin gözüyle incelenmesidir. Bu sınıfsal bakış açısı ise, ülkemizin siyasal ve toplumsal tarihinin her zamankinden daha fazla tersyüz edilmeye çalışıldığı günümüzde ihtiyaç duyduğumuz şeylerin başında gelmektedir.

KÜNYE: Toplumsal Sınıflar, Türkiye Devrimi ve Sosyalizm, Şefik Hüsnü, Yordam Kitap, 2017, 382 sayfa

DAHA FAZLA