PYD Eş Genel Başkanı Salih Müslim, YPG'nin içerisinde yer aldığı Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) Rakka operasyonu ile ilgili, "Rakka IŞİD'in merkezi. Patlayıcılar saldırganlar hep oradan geliyordu. Bütün Rojava için bir tehdit oluşturuyordu. Bunun için Rakka'yı izole etmek ya da tamamen almak Rojava'yı rahatlatır. Bu operasyonun amacı oradaki tehlikeyi bertaraf etmektir. Operasyon bunun için yapılmıştır. Çoktan beri planlanıyordu. Operasyonun bir diğer amacı Rakka'yla IŞİD'in diğer bağlantıları arasındaki hatları kesmektir." dedi. 

Sputnik'ten Hikmet Durgun'a konuşan Müslim, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın Suriye politikasını eleştirerek, "Türkiye ve Suudi Arabistan IŞİD'i yaratarak ve destekleyerek, Suriye'ye müdahale ediyor. Uluslararası hukuka göre bu hiçbir şekilde kabul edilemez" ifadelerini kullandı. 

Müslim ayrıca, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin Rojava sınırındaki Semelka sınır kapısını Türkiye'nin talimatıyla kapattığını iddia ederek, "Semelka sınır kapısı bir politik araç baskı aracı olarak kullanılmak isteniyor. Bu ambargoyu daha da derinleştirmek ve halkı da bazı yönlere çevirmek için kullanılıyor." şeklinde konuştu. 

PYD Eş Genel Başkanı Salih Müslim'in Sputnik'ten Hikmet Durgun'un sorularına verdiği yanıtların bir bölümü şu şekilde:

Rakka operasyonuyla ne hedefleniyor?

Rakka IŞİD'in merkezi. Patlayıcılar saldırganlar hep oradan geliyordu. Bütün Rojava için bir tehdit oluşturuyordu. Bunun için Rakka'yı izole etmek ya da tamamen almak Rojava'yı rahatlatır. Bu operasyonun amacı oradaki tehlikeyi bertaraf etmektir. Operasyon bunun için yapılmıştır. Çoktan beri planlanıyordu. Operasyonun bir diğer amacı Rakka'yla IŞİD'in diğer bağlantıları arasındaki hatları kesmektir.

Rakka'ya yönelik operasyon, kentin tamamını almayı mı hedefliyor? Operasyonun Rakka'nın kuzeyiyle sınırlı kalacağına dair yorumlar var…

Şimdi Rakka'nın kuzeyi deniyor. Operasyonun boyutu Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) bileceği bir iştir. Adım adım da olsa veya bütününe yönelik de olsa mutlaka bizim bu tehlikeyi bertaraf etmemiz gerekiyor. Bu aşama aşama da olabilir. Bu operasyon ilk adımdır. Bu operasyon Kuzey Rakka'ya yönelik ve Rakka'ya giden yollar üzerinde yoğunlaşıyor.

Rakka'nın IŞİD'den alınması durumunda, PYD'nin ilan ettiği Kuzey Suriye Federasyonu'na mı bağlanacak?

Rakka'nın alındıktan sonra şuraya veya buraya bağlanacak diye bir şey yok. Askeri güçler kenti kurtarıyor daha sonra oradaki sivil yönetime bırakıyor. Şeddadi, Hol ve Tel Abyad'da böyle olmuştu. Örnekleri var. Rakka'nın nereye bağlanacağı kentin alındıktan sonra sivil yönetimin bileceği bir iştir. Şeddadi ve Tel Abyad'da böyle oldu. Halkı temsil eden sivil yönetimler komiteler karar verir. Sivil yönetimler otururlar görüşürler ya özerk kalırlar ya bir yere bağlanırlar. Ama bizim bir projemiz var. Özerk yönetim. Bizim projemiz bütün Suriye içindir. Kuzey Suriye ve Rojava Federasyonu. Bu projemiz şimdi tartışılıyor. 6 ay tartışılacak. Ondan sonra karar verilecek. Bir meclis oluşturulacak. İlişkileri ne olacak ve toplumsal sözleşmeleri nasıl olacak buna karar verilecek. Bir anayasa olacak. Bu proje sadece Kuzey Suriye ve Rojava için değildir bütün Suriye içindir. Bizim görüşümüz bu proje bütün Suriye'de uygulanmalıdır. Yarın Şam'da rejimden kurtulursak bu da tartışılabilir. Eğer Rakka'daki meclis bizim projemizi uygun görürlerse onlarda bu projenin bir parçası olabilirler.

Menbic ve Cerablus operasyonu olacak mı?

Şu aşamada öyle bir şey yok. Bilmiyorum. Ama siyasi olarak olması gerekiyor. Zamanlanmasını bilmiyoruz; o daha çok askeri hazırlıklara bağlı. Menbic'in bir siyasi meclisi, yönetimi var. Buradaki güçler siyasi bir koalisyon da oluşturdu. Operasyon artık onların hazırlıklarına bağlı. Menbic de olabilir çevresi de olabilir. Ama Menbic'e ne zaman geniş operasyon yapılacağı belli değildir. Siyasi olarak biz zaten biliyoruz ki Menbic, Cerablus Afrin'e kadar olan bölgeler Rojava'nın bir parçasıdır.

Türkiye Menbic ve Cerablus'a yönelik operasyon karşısında engelleyici bir rol mü üstleniyor?

Türkiye'nin hiçbir şekilde Suriye'ye yönelik müdahalesi ve iç işlerine karışması kabul edilemez. Ne onun ne de başkasının. Biz operasyonu kararlaştırdığımızda yaparız. Kimsenin müdahale hakkı yok.

Türkiye'nin Suudi Arabistan ile birlikte Suriye'ye müdahale edeceği konuşuluyor. Bu iddiayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Olabilir, zaten müdahale etmişlerdir. Türkiye, Suudi Arabistan IŞİD'i desteklemekle zaten Suriye'nin iç işlerine müdahale etmiş oluyor. Uluslararası hukuka göre bu hiçbir şekilde kabul edilemez. Suriye'ye yönelik herhangi bir müdahaleyi kesinlikle kabul etmiyoruz.