Rize Havalimanı Projesi: Tarifi olmayan bir doğa katliamıyla karşı karşıyayız

Rize Havalimanı Projesi: Tarifi olmayan bir doğa katliamıyla karşı karşıyayız

Rize Havaalanı için gerekli olan 88.5 milyon ton taşın sağlanacağı taşocaklarının yerleri belli oldu. Üç bölgede kurulması planlanan taşocakları yerleşim yerlerinin neredeyse yanında yer alırken, ocakların kurulduğu alan büyüklüğü bölgeyi büyük tahribata uğratacak nitelikte.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından, Rize’de Pazar ve Yeşilköy yerleşim yerleri arasına denizin doldurulmasıyla inşa edilmesi düşünülen Rize Havalimanı Projesi için gerekli olan 88.5 milyon ton taşın, mevcut taşocakları ve bölgeye yakın alanda açılacak yeni taşocakları ile sağlanması planlanıyor.

BirGün’den Rabia Yılmaz’ın haberine göre; yayımlanan ÇED raporunda 766 hektarlık proje sahasının yaklaşık 260 hektarlık bölümüne dolgu yapılacağı, dolgu malzemesinin de çevrede bulunan mevcut taşocaklarından ve yeni ruhsat verilen taşocaklarından sağlanacağı açıklanmıştı.

Proje alanına yakın olan ve işletilmesi devam eden Naiboğlu Dernek Köyü Taşocağı, Ritaş Kömürcüler Taşocağı, Doğal Taşocağı Sahası ve Şarko Güneyce Taşocağı’na ek olarak Rize Valiliği Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü sitesinden ÇED süreci başlatılan yeni taşocaklarının yeri belli oldu.
Rize Valiliği Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü sitesinde ÇED sürecinin başlatıldığı duyurulan 3 taşocağı köy sınırları içerisinde yer alırken, neredeyse tamamının ağaçlık alanda yapılacağı ortaya çıktı.

Açık ocak olarak işletilen alanlarda günde 3 vardiyayla çalışılacağı ve ayda 30 patlama yapılacağı belirtiliyor. Çıkarılan taşların ağır damperli kamyonlarla günde 11 ile 30 sefer arasından değişen sayılarla köy yollarından ya da yeni yollar yapılarak taşınması düşünülüyor.

PROJE ALANINDAKİ EVLER KAMULAŞTIRILACAK

Yerleşim birimlerinin neredeyse yanında inşa edilmesi planlanan taşocakları için, proje alanında bulunan evlerin de kamulaştırılması planlanıyor. İşte yeni taşocağı alanları:

HİSARLI KÖYÜ TAŞOCAĞI

17,75 hektarlık alandan 1 yılda 10 milyon ton rezerv çıkarılması planlanıyor, taşocağı 3 yıl işletilecek. Proje sahasının içinde, kuzeybatı, batı, güneybatı ve güneyinde Çebuka Mahallesi yerleşim birimleri mevcut. Proje sahasının içindeki yerleşim birimlerinin kamulaştırılması planlanıyor. Ayrıca proje sahasının batı kısmında, belirtilen mahalle yolunun üst kotunda ve proje sahasına 38 metre uzaklıkta bir ev bulunuyor.

KANLIMEZRA KÖYÜ TAŞOCAĞI

13,55 hektarlık 1 yılda 5 milyon ton rezerv alınması planlanan taşocağı 3 yıl işletilecek. Proje sahasının içinde ve yakınlarında yerleşim birimi bulunuyor. Yerleşim birimindeki evlerin ocak işletmesi kapsamında kamulaştırılması planlanıyor. Ancak kamulaştırma işlemleri süresince evlere koruma bandı bırakılacağı belirtiliyor. Ayrıca proje sahasının batı kısmında ve proje sahasına sırasıyla 30 metre ve 10 metre uzaklıkta iki ev bulunuyor.

KUZEYCA KÖYÜ TAŞOCAĞI

24,35 hektarlık alanda 1 yılda 15 milyon ton rezerv alınması planlanan taşocağı 3 yıl işletilecek. Proje alanına en yakın yerleşim birimi yaklaşık olarak 300 metre uzaklıktaki Şendere Mahallesi, 830 metre uzaklıktaki Tektaş Köyü, 1.148 metre uzaklıkta Kuzayca Köyü, 2 bin 16 metre uzaklıkta Derebaşı Mahallesi, 1929 metre uzaklıkta ise Güneyköy Mahallesi yer alıyor. Ayrıca 703 metre mesafede Tektaş Köyü’ne ait okul yer alıyor.

TARİFSİZ BİR KATLİAMLA KARŞI KARŞIYAYIZ

Tarifi olmayan bir katliamla karşı karşıya olunduğunu aktaran Karadeniz İsyandadır Platformu’ndan Hatice Hacısalihoğlu, şu değerlendirmede bulundu:

“Doğu Karadeniz taşocaklarına maalesef yabancı değil. Arhavi’den Çifte Köprü’ye ya da Ayder Yaylası’na çıkarken, her zaman gördüğümüz ve lanet ettiğimiz taşocaklarının daha da büyükleri köylerimizin dibine kadar geliyor. Havaalanı projesi için 88.5 milyon ton taşın dolgu olarak kullanılması hem deniz için hem de taşın alınacağı alan için tarifi olamayacak bir katliamla karşı karşıya olmamız demektir.”

HEYELANI DA TETİKLEYECEK

Taşocaklarında yapılacak patlamaların heyelanı da tetikleyeceğini vurgulayan Hacısalihoğlu, şöyle konuştu:

“Günde bir patlama yapılması planlanıyor ve her patlamada 50 ile 60 arasında patlayıcı kullanılacak. Bu patlamaların doğaya vereceği tahribatı düşünmek bile istemiyorum. Sürekli yağış alan bir memlekete sahibiz, bu da devamında sürekli heyelanları getiriyor. Bu patlamalar heyelanları tetikleyecektir. Bu patlamalar sonrasında açığa çıkan toz; bitkilerin yeterli fotosentezi yapmasına engel olduğu gibi, çevre halkının sağlığını da olumsuz etkileyecek. Bölgede yaşanan köylülerin ve her türlü canlının yaşamı hiçe sayılıyor.”

DAHA FAZLA