Referandum ve Fransa deneyimi

Referandum ve Fransa deneyimi

Türkiye'de 'başkanlık referandumu' yaklaşırken, dünyadan referandum örneklerini paylaşmaya devam ediyoruz. Serhan Kayır, Fransa'daki referandum deneyimini yazdı.

2005 yılında Avrupa Birliği’nin işleyiş yapısını düzenleyen yeni bir anayasa taslağı hazırlanmıştı.Taslak kimi ülkelerde parlamentoda oylanırken Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İspanya, Lüksemburg ve Portekiz referanduma gitme kararı aldı. Fransa’da yapılan referandumun sonuçları hem Fransa’da hem AB’de büyük yankılar uyandırdı.

Fransa’da referandum öncesinde hem sağ hem sol kendi içinde ikiye bölündü. İktidardaki UMP ve Fransa Cumhurbaşkanı Chirac “Evet” çıkacağından çok emindi. Sosyalist Parti ve Yeşiller, düzenledikleri bir parti içi referandumla parti olarak “Evet” kampanyası yürütmeye karar verdiler. Merkez sağ partiler olan UMP ve UDP ile merkez sol Sosyalist Parti ve Yeşiller “Evet”  cephesini oluşturdular.

Fransa Komünist Partisi, Troçkist LCR ve Le Pen’in Ulusal Cephesi referandumda “Hayır” cephesinde yer aldılar. Parti içi referandum Sosyalist Parti’yi kendi içinde ikiye bölmüş, parti tabanı ve partinin bazı önde gelen isimleri “Hayır” kanadında kalmayı tercih etmişti. Laurent Fabius Sosyalist Parti içinde “Hayır” cephesinin öncü ismi oldu. Yeşiller’in de bir kısmı “Hayır” cephesine katıldı.

Hayır kampı, birbiriyle hiç bir benzerlik göstermeyen, birbirinden köklü bir şekilde ayrılan bileşenlerden oluşuyordu. Herkesin hayır deme gerekçeleri farklıydı. Sol kanat,  Anayasa Taslağının AB sınırları içinde aşırı serbest bir piyasa ekonomisine ve neo-liberal politikalara yol açtığını düşündükleri için “Hayır” diyordu. Sağ kanat ise Fransa’nın egemenlik haklarının büyük bölümünden vazgeçildiğini düşündükleri için taslağa itiraz ediyordu.  

Ülke genelinde LCR, FKP, Küreselleşme karşıtı Attac Hareketi, Sosyalist Parti ve Yeşiller’in hayırcıları ve sendikalar önderliğinde kurulan “Sol Hayır Diyor” komitelerinin sayısı kısa sürede bine ulaştı. Solda farklı partilerin seçmenleri arasındaki bu dinamik yapı anti-kapitalist bir güç ortaya çıkararak referandum sonuçlarında ciddi bir etki yarattı.

Hayır kampanyasının en öne çıkan grubu Troçkist LCR oldu. Yoğun bir kampanya yürüten LCR pek çok kentte tek başına ya da diğer Sol partilerle mitingler düzenledi.  "Sosyal, demokratik, pasifist, çevreci ve eşitlikçi bir Avrupa için: neo-liberal anayasaya hayır”  başlıklı broşüründe LCR Chirac’ın politikalarını ağır bir şekilde eleştirerek işsizlik, göçmen hakları, çevre ve işçi sınıfının sorunlarını öne çıkardı. Referandum kampanyası süresince işçi ve köylüye odaklanan LCR referandumdan güçlenerek çıktı. LCR bu kampanyada yarattığı etkiyi koruyarak 2009 yılında Yeni Anti-Kapitalist Parti adını aldı.

Hayır kampanyasının kaderini “Sol Hayır” cephesinin öne çıkardığı işçiler ve köylüler belirledi. Küreselleşme ve neo-liberalizme karşı sınıfsal bir duruş sergilendi. Büyük kentlerde “Evet” oyları önde çıkarken kırsal bölgeler ile liman ve sanayi şehirlerinde “Hayır” oyları önde çıktı.

Sonuç olarak 29 Mayıs 2005’te Fransızların yüzde 69.34’u sandığa gitti ve yüzde 54.68 oyla anayasa taslağına “Hayır” dedi. “Evet” cephesinin ateşli savunucusu Cumhurbaşkanı Chirac 2007 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayacağını açıkladı.

Fransa’nın ardından Hollanda’da yapılan referandumda da “Hayır” çıkınca referanduma gitme kararı alan diğer ülkeler referandum kararından vazgeçtiler. AB beklemediği bir krizle karşı karşıya kalınca 23 Haziran 2007 tarihli AB zirvesinde anayasa projesinin yerine geçecek bir anlaşma metni üzerinde uzlaşmaya varıldı. Bu anlaşmaya göre, metinden tüm “anayasa” ifadeleri çıkarıldı. Bayrak ve marş gibi resmi devlet simgeleri kaldırıldı. Böylece pek çok ülkede tereddüt yaratan AB’nin ayrı bir devlet haline gelebileceği görüntüsü önlendi.

“Hayır” cephesinin zaferi 2 yıl sonra yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yalnızca 3000 üyesi olan Troçkist LCR’ye başarı getirdi. “Hayır” cephesinin parlayan ismi Troçkist LCR tarihi bir başarı sergileyerek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda %4 oy aldı. Ancak UMP’nin adayı Sarkozy Sosyalist Parti’nin adayı Segolene Royale’nin 7 puan önünde seçimlerde galip geldi.

Kaynakça:

1- “LCR congress: striving for unity in France”, https://socialistworker.co.uk/art/7979/LCR+congress%3A+striving+for+unity+in+France

2-“No to Capitalist European Union and Its Constitution!”, http://www.icl-fi.org/english/wv/848/eu.html

3- “No! –From Left”, http://www.internationalviewpoint.org/spip.php?page=imprimir_articulo&id_article=801

4- “French Referendum Imperils Proposed European Constitution”, http://www.socialistvoice.ca/?p=52

“French Left and the referendum on European Constitution”, https://www.wsws.org/en/articles/2005/04/fran-a08.html

DAHA FAZLA