Putin: Sağduyunun galip gelmesini umuyoruz
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye'de artan uluslararası tansiyonla ilgili konuştu.
11-04-2018 17:55

ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye ve Rusya ile ilgili tweetlerinin ardından açıklama yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ''Dünyadaki durum endişe verici, sağduyunun galip gelmesini umuyoruz'' şeklinde konuştu. Putin ''Rusya, diğer ülkelerle ilişkilerini uluslararası hukuk normlarının temelinde inşa etmek istiyor'' vurgusu yaptı
Rusya'nın yabancı partnerleriyle yapıcı ilişkiler kurduğunu belirten Putin ''Rusya gelecekte de küresel ve bölgesel güvenliğin güçlendirilmesine yönelik tutumuna kararlılıkla devam edecek'' dedi.
''Rusya, diğer ülkelerin yapıcı girişimlerine destek vermeye hazır'' çağrısı yapan Putin, haziranda Güney Kore Devlet Başkanı Moon Jae-in ile biraraya gelerek Kore Yarımadası’ndaki durumu ele almayı planladığını duyurdu.
İLGİLİ HABERLER
Putin: Suriye’de teröristleri yok etmeye yönelik askeri çalışmalar sona eriyor
Rusya Devlet Başkanı Putin, "Bugün, Suriye’deki teröristleri yok etmeye yönelik askeri çalışmaların sona ermek üzere olduğu ortada. Bunu, ülkenin güneydoğusundaki son olaylar da gösteriyor” dedi.
11-11-2017 15:32

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Vietnam'da düzenlene Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi sonrasında basın toplantısı düzenledi.
"SURİYE'DE ASKERİ ÇALIŞMALAR SONA ERİYOR"
İleri Hatırlatıyor
Sputnik'in haberine göre, Suriye'deki gelişmeleri değerlendiren Putin, "Bugün, Suriye’deki teröristleri yok etmeye yönelik askeri çalışmaların sona ermek üzere olduğu ortada. Bunu, ülkenin güneydoğusundaki son olaylar da gösteriyor. Halihazırda en önemlisi, bu çalışmaları bitirmek ve gerilimi azaltma bölgeleriyle ilgili anlaşmaları sağlamlaştırmak, ateşkes rejimini sağlamlaştırmak, siyasi sürecin başlaması için koşulları oluşturmak” ifadelerini kullandı.
"SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ TEYİT ETMELİYİZ"
Rusya-ABD ortak açıklamasına da değinen Putin, ortak açıklamanın ABD, Rusya ve diğer ülkeler için son derece önemli olduğunu belirterek şunları söyledi:
Çünkü bazı kesinlikle ilke niteliğindeki şeylerin altını çiziyor. Öncelikle teröre karşı mücadelenin sürdürülmesi, bu özellikle orada yaşanan son olaylar ışığında ABD için de son derece önemli. Uzun zamandır bu sorunla karşı karşıya olan ülkemiz için de önemli. Tüm uluslararası toplum için önemli. Teröre karşı mücadele sürdürülecek, üstelik ortak çabalarla sürdürülecek. Suriye’ye gelince, bu ülkenin toprak bütünlüğü ve toprakları üzerindeki egemenliğini teyit etmemiz son derece önemli. Ayrıca teröre karşı mücadele bittikten sonra, bu ülkenin topraklarında terör tehdidi yok edildikten sonra Birleşmiş Milletler nezdinde siyasi çözüm yönünde hareket edeceğimiz konusunda anlaşmaya vardık.
Çocukların 'şehit' gösterilmesine tepki: Camiyi kapatırız
Avusturya’daki bir camide çocuklara asker kıyafetleri giydirilmesi tartışmalara yol açtı. Avusturya Başbakanı Kurz, camiyi kapatabileceklerini söyledi.
19-04-2018 11:04

Viyana'nın en büyük camilerinden birinde Çanakkale Savaşı'nın canlandırıldığı etkinlikte çocuklara askeri forma giydirildi. Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, Viyana Belediyesi'nin Müslüman derneklerine sağlanan devlet yardımları konusunda "daha katı olması gerektiğini" söyleyerek söz konusu camiyi kapatmakla tehdit etti.
ÇOCUKLARI ‘ŞEHİT’ ETTİLER
2016 yılında çekildiği belirtilen ve haftalık "Falter" gazetesinde yayımlanan fotoğraflarda, asker üniforması giyen çocuklar Birinci Dünya Savaşı sırasında Çanakkale'de savaşan askerleri canlandırıyor.
Gazetede yer alan karelerden birinde “şehit” rolündeki çocukların yerde yattıkları ve üzerilerinin Türk bayraklarıyla örtüldüğü görülüyor.
‘CAMİ KAPATILABİLİR’
Fotoğrafların yayınlanmasının ardından konuşan Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, "söz konusu olayın Avusturya'da yeri olmadığını ve (böyle bir olaya) asla müsamaha gösterilmeyeceğini" söyledi.
Sağ çizgideki Avusturya Halk Partisi (ÖVP) lideri Kurz, Avusturya yasalarına göre etkinliğin sergilendiği Avrupa Türk İslam Birliği'ne (ATİB) bağlı caminin kapatılmasının dahi söz konusu olabileceğini belirtti. Kurz, ayrıca Sosyal Demokrat Partili (SPÖ) Viyana Belediyesi'nin Müslüman derneklerine sağlanan devlet yardımları konusunda "daha katı olması gerektiğini" söyledi.
Partinin Viyana Eyalet Teşkilatı Başkanı Gernot Blümel de din işlerinden sorumlu Kültür Dairesi'ne olayla ilgili detaylı bir soruşturma başlatılması yönünde talimat verdiğini açıkladı.
ALMANYA'DA DA BENZER BİR OLAY YAŞANMIŞTI
Geçen hafta Almanya'da Çanakkale Savaşı'nın yıldönümü vesilesiyle düzenlenen benzer bir etkinlik de tepkilere yol açmıştı.
Dünya basını baskın seçim kararını böyle gördü
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dün açıkladığı dayatma seçim kararı dünya basınında Türkiye'nin ekonomik durumuyla birlikte değerlendirildi.
19-04-2018 10:47

İleri Haber
'Cumhur İttfakı'nın ortağı Devlet Bahçeli'nin bir danışıklı dövüş ile yaptığı yorumları yapılan 'erken seçim' çıkışının ardından, dün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan beklenen açıklama jet hızıyla geldi. Bahçeli'nin çıkış yaptığı Salı günü "Değerlendireceğiz" diyen Erdoğan dün seçim tarihini 24 Haziran olarak duyurdu. Bahçeli'nin 'Ağustos'ta yapalım' açıklamasına karşılık beklenenden daha önce tarihlenen seçim haberi ulusal basında kısa süreli bir şaşkınlık yaratırken, dünya basınında da haber son dakika olarak duyuruldu. Baskın erken seçimin planlanılan tarihten bir yıl önce yapıldığını belirtilirken, bu seçimin referandumdan sonra yapılan ilk seçim olacağına dikkat çekildi.
ALMAN BASINI
Rhein-Neckar-Zeitung Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın baskın seçim kararına ilişkin yorumunda, bu kararın farklı sebepleri olduğunu ima ederek yorumuna şöyle devam ediyor:
"Başlıca sebep şu: Kürtlere karşı savaş, Suriye'nin kuzeyindeki askerî operasyon, tüm bunlar şu sırada etkileyici faktörler. Ancak savaş uzadıkça askeri operasyon da kuşku uyandırıyor. Öte yandan onbinlerce kişiye açılan propaganda amaçlı davalar devam ediyor ve durum ülkedeki atmosferi zehirliyor. Ve muhalefetin aktif seçim kampanyası yürütmesini neredeyse imkansız hale getiren olağanüstü hal uygulamasının da sonsuza kadar uzatılması mümkün değil. Özetle, Erdoğan için şimdi tam uygun zaman. Ama aslında müttefikimiz Türkiye şu sıralarda tamamen donuk bir ruh hali içinde.”
Weser-Kurier ise dayatma seçim kararını Türkiye'nin ekonomisi açısından değerlendirerek şunları söyledi:
"Seçimden Erdoğan'ın zaferi dışında çıkabilecek her türlü sonuç herhalde sürpriz olur. Ama Cumhurbaşkanı açısından seçim öyle tamamen pürüzsüz geçmeyebilir de. Bunun nedeni ise ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum. Türk Lirası dolar karşısında şimdiye kadar olmadığı kadar düşük sevide seyrediyor, enflasyon kasıp kavuruyor ve ekonominin resesyona girme tehlikesi bulunuyor. Genç işsizlerin oranı yüzde 20 dolayında. Avrupa'dan yardım gelmesi ise olanaklı görünmüyor. Nitekim AB Komisyonu'nun bu hafta yayımladığı raporunda ‘Türkiye büyük adımlarla AB'den uzaklaştı' saptamasında bulunuluyor. Ne kadar uzaklaşmış olduğunu da işte bu erken seçim kararı gözler önüne seriyor.”
ABD BASINI
CNN International, manşetten duyurduğu haberinde 'Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, erken seçim kararı aldığını açıkladı' ifadeleri kullanıldı.
İNGİLİZ BASINI
Financial Times gazetesi haberi "Erdoğan U dönüşü yaptı ve erken seçim dedi" başlığıyla duyurdu.Gazete baskın erken seçimin ekonominin gidişatına dair uyarıların arttığı bir dönemde alındığına dikkat çekti.
Haberde "Türkiye Cumhurbaşkanı defalarca erken seçim olmayacağını, seçimin Kasım 2019'da yapılacağını söylemişti. Bu hızlı U dönüşünü ulusal güvenlik sorunları, Suriye ve Irak'taki istikrarsızlık ve başkanlık sistemine geçişi hızlandırma ihtiyacı ile gerekçelendirdi" ifadeleri yer aldı.
Guardian gazetesi erken seçim ilanını dünya haberleri sayfasının manşetine taşıdı. Haberde Erdoğan'ın düne kadar seçimin 2019'da yapılacağını söylediği fakat ekonomik kaygılar nedeniyle seçimi erkene çektiği aktarıldı.
Seçimin yeni cumhurbaşkanına daha önce görülmemiş yetkiler verebileceği, cumhurbaşkanının seçilmemiş yardımcılar atamak ve kanun hükmünde kararnameler yayınlamak gibi yetkileri olacağı vurgulanırken Erdoğan'ın biyografisini yazan Soner Çağatay'ın şu sözlerine yer verildi:
"Tarihi bir gün olacak. Ülkeyi kararnamelerle yönetme yetkisi olan bir cumhurbaşkanı seçilecek. Bir Türkiye'den diğerine geçiş yapacağız."
Gazetenin köşe yazarı Simon Tisdall ise seçimin Erdoğan'ın "Seçilmiş diktatörler kulübündeki yerini garantileyeceğini" yazdı.
The Daily Telegraph gazetesi ise iç sayfalarında tek sütunda beş cümleyle duyurduğu haberde "Muhaliflere baskı artarken Erdoğan erken seçim ilan etti" başlığı yer aldı.
FRANSIZ BASINI
Fransız gazetesi Le Figaro yine manşetten ve son dakika olarak duyurduğu haberinde 'Erdoğan açıkladı, Türkiye 24 Haziran'da erken seçime gidiyor' diye yazdı.
YUNAN BASINI
Yunanistan'ın Ekathimerini gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafıyla son dakika duyurduğu haberinde, "Türkiye 24 Haziran'da erken seçime gidiyor" başlığını kullandı.
'Macron, okulun işgal edildi'
Macron’un da mezun olduğu Paris Siyasi Bilimler Akademisi işgal edildi.
19-04-2018 09:48

Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un reform paketine ilişkin grevler ve eylemler devam ediyor. Eğitim reformuna karşı üniversiteleri işgal eden öğrenciler Macron’un da mezun olduğu Paris Siyasi Bilimler Akademisi’ne “Macron, okulun işgal edildi” pankartı astı.
Üniversiteye giriş sisteminin değiştirilmek istenmesine karşı çıkan bir grup öğrenci, sabah saatlerinde yaklaşık 250 öğrencinin bulunduğu üniversite binasını işgal etti, polis ise eyleme daha fazla kişinin katılımını engellemek için binaya girişleri kapattı. Cumhuriyet’in haberine göre, Öğrencilerin Facebook’tan yaptığı açıklamada, “Üniversitenin binasının barışçıl olarak işgal edildiği” belirtildi. Öğrencilerin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da mezun olduğu okulun binasına astıkları, “Macron, okulun işgal edildi” yazılı pankartlar dikkat çekti. Bu arada Fransa’da haftalardır grevlerle protesto edilen demiryollarına ilişkin tartışmalı yasa tasarısı Ulusal Meclis’te kabul edildi. Senato’da da görüşülerek oylanması gereken yasa tasarısı, demiryolları şirketi SNCF’te yeni işe alınacakların mevcut çalışan haklarının önemli bir kısmından mahrum kalmasını öngörüyor.
Suudi Arabistan 35 yıl sonra sinemaları tekrar açtı
Sinema salonlarının yasak olduğu Suudi Arabistan Krallığı'nda 35 yıl sonra bir ilk yaşandı. Ülkede resmi törenle açılan sinema salonunda, Hollywood yapımı Kara Panter filminin galası yapıldı. Gösterime birçok hükümet yetkilisi, yabancı devletlerin çalışanları ve film endüstrisinden isimler katıldı.
19-04-2018 00:58

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın "2030 Vizyonu” kapsamında sinema salonlarının tekrar açılması, Aralık ayında yasağın kalkacağının açıklanmasıyla birlikte duyurulmuştu.
Kadınlarla erkeklerin bir arada yer aldığı gösterimden önce bir açıklama yapan Kültür ve Enformasyon Bakanı Avad Alavvad, "Suudi Arabistan'ın dinamik bir ekonomi ve topluma dönüşümünde önemli bir an yaşanıyor” ifadesini kullandı.
80'Lİ YILLARDA KAPANMIŞTI
Katı muhafazakâr Vahabi İslam uygulamaları ile bilinen Suudi Arabistan'daki sinemalar 1980'li yılların başında kapatılmıştı.
'YATIRIM YAPMAK İÇİN EN İYİ YER
Diğer taraftan ABD'li şirket IMAX 3 yıl içinde Suudi Arabistan'da 20 adet sinema salonu açmaya hazırlanıyor.
CNBC'ye bir mülakat veren IMAX CEO'su Richard Gelfond birden fazla Suudi kentinde sinema salonları açmak için anlaşma imzalamaya yakın olduklarını belirtti.
Suudi Arabistan'ı "büyük yatırım potansiyeli olan önemli bir pazar" diye niteleyen Gelfond, "Suudi Arabistan yatırım yapmak ve yüksek çözünürlüklü ekran ve en ileri teknolojiyi kullanan lüks ve özgün sinema salonları ağımızı genişletmek için en iyi yer" ifadelerini kullandı.
Küba’da bayrak devri
Küba lideri Raul Castro, 2008'den bu yana yürüttüğü devlet başkanlığı görevini devrediyor.
18-04-2018 15:09

Devlet Başkanlığı görevini Küba Devrimi'nin lideri Fidel Castro'dan devralan Raul Castro bayrağı Devlet Başkanı Yardımcısı Miguel Diaz-Canel'e devrediyor.
Yarın toplanacak Ulusal Meclis’in, ikinci 5 yıllık başkanlık döneminin sonunda görevini bırakacağını açıklayan Raul Castro'nun yerine Diaz-Canel'i başkanlığa seçmesi bekleniyor.
605 milletvekili ayrıca, ulusal meclis başkanını, devlet başkanı yardımcısını ve Devlet Konseyi'nin 29 üyesini seçmek için oy kullanacak.
Küba Anayasası'na göre Devlet Konseyi başkanı aynı zamanda devlet başkanı ve hükümetin başı.
BAYRAĞI DİAZ-CANEL TESLİM ALIYOR
Castro (solda) ve Diaz-Canel (sağda)
57 yaşındaki Diaz-Canel'in devlet başkanı olması ayrıca ülkenin kurucu kadroları içinde yer almayan, devrim döneminde yetişmiş kuşaktan bir ismin ilk kez başa geçmesi anlamına geliyor.
86 yaşındaki Raul Castro, devlet başkanlığı görevini devretse de Komünist Partinin başında kalacak.
Fidel Castro 2008 yılında sağlık nedenleriyle devlet başkanlığı görevini kardeşine devretmiş, efsanevi devrimci lider 2016 yılında 90 yaşında hayatını kaybetmişti.
MİGUEL DİAZ-CANEL KİMDİR?
Devlet başkanlığını devralması beklenen Miguel Diaz-Canel, 25 yıldır Komünist Parti içinde görev yapan bir isim. Santa Clara'daki Merkez Las Villas Üniversitesinde elektronik mühendisliği eğitimi alan Diaz-Canel, bir süre silahlı kuvvetlerde görev yaptıktan sonra kendi üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalıştı. Komünist Parti gençlik misyonlarında da görev yapan Diaz-Canel, 2013 yılında Raul Castro tarafından devlet başkan yardımcılığına getirilmişti.
FOTO GALERİ | Kum fırtınası şehri yuttu
Güzelliği dillere destan tarihi Yezd kentini kum fırtınası yuttu.
18-04-2018 14:06

İran'ın güzelliğiyle ünlü Yezd şehrinde büyük bir kum fırtınası çıktı.
Rueters'ın paylaştığı fotoğraflarda devasa bir beyaz toz bulutunun kent merkezine doğru ilerlediği görülüyor.
Kum fırtınası dün saat 15.00 sularında başladı.
Film sahnelerini hatırlatan anlarda insanlar korkuyla kapalı mekanlara kaçıştı.
Fırtınanın şehrin üzerine çökmesiyle gökyüzü turuncu renge büründü.
İran medyası, video görüntülerini yayınladığı fırtınayı 'baş döndürücü' olarak tanımladı.
Fırtına nedeniyle görüş alanı daraldı.
Bölgedeki bazı turistler ise bu anları ölümsüzleştirmek istedi.
YEZD NEDİR?
Yezd, İran'ın orta bölümünde bulunan, Yezd Eyaleti'nin yönetim merkezi olan şehir. Zerdüştlüğün merkezi olarak bilinen şehir, 2006 sonucuna göre 505.037 kişilik nüfusa sahip. Tarih boyunca, ipek yolunu izleyen kervanlar için Yezd, önemli bir yol ayırımı olma özelliğini korumuştur. Yezd’in hemen her tarafı çöllerle çevrili olduğundan bu da önemi daha da arttırmaktadır.
Sasaniler döneminde Kral I. Yezdgerd’in anısına Yezdan Gerd ismi verilen şehrin tarihi geçmişi Büyük İskender dönemine kadar uzanıyor. 642 yılında Arap işgalinden sonra Yezd, tarihi İpek Yolunun önemli ve vazgeçilmez noktalarından biri olmuştur. Cengiz Han ve Timur ordularının yıkımlarından kurtulamayan Yezd, ticaret yolunun üzerinde olmasının avantajıyla kısa sürede toparlanarak bu yıkımların etkisini üzerinden atmayı becerebilmiştir.
Yezd kentinde tüm binalar çöl kumunun sarı rengiyle uyumlu bir tondadır. Yezdliler de bu coğrafyaya uyum sağlamışlar ve ağır çöl koşullarıyla başa çıkabilmeyi öğrenmişlerdir.
Yezd’de bugün çok sayıda Zerdüşt yaşamaktadır. Yezd halkı hem doğanın olağanüstü zor koşullarıyla sabırla başa çıkma konusunda, hem de toplumsal yaşamda (özellikle Zerdüşt toplumuyla birlikte yaşama konusunda) karşılaşılan sorunları sakince halledebildikleri için eşsiz bir toplumdur.