Perge Dündar yazdı: Hayvanlarla konuşabilen kız!

Perge Dündar yazdı: Hayvanlarla konuşabilen kız!

“Seninle ne zaman konuşsak o büyü senin içinden geliyor. Bu, senin bir parçan Şaheser Şenşakrak ve çok nadir görülen bir şey. Bu özelliğine hep özen göstermeli, onu kalbine yakın bir yerde tutmalısın.”

Çocuk kitaplarını çok seviyorum ve her yetişkinin zaman zaman bu türden kitapları okuması gerektiğini düşünüyorum. Hayatın telaşı içinde, gergin ve koşturmacalı bir şekilde yaşarken çocukluğun o saf, çıkarsız, basit ama net düşünme şeklini unutuyoruz ve zaman geçtikçe daha da katı, karmaşık insanlara dönüşüyoruz. Çocuk kitapları kısa bir süre için de olsa bu unuttuklarımızı hatırlamamıza yardımcı olacak ve içimizde bir yumuşaklık yeşertecektir diye umuyorum.

Şaheser kollarını açıp Bambam’a sımsıkı sarıldı. “Arkadaşlar birbirlerine aittir,” dedi. “Bu doğru, değil mi Çayırgülü?”

Çayırgülü başıyla onayladı. “Bu, en güzel sahip olma biçimidir.”

 

Kahramanları çocuk ve hayvanlar olan kitapları ise daha bir seviyorum. Benim için çocuk eğitimde en önemli nokta insan, hayvan, bitki kısacası bütün canlıları sevmeyi ve bir de kitap okuma sevgisini aşılamaya çalışmak. Canlıları seven, saygı gösteren, kitap okuyan bir çocuk ve akabinde yetişkin her daim vicdanlı, bencil olmayan ve başkalarına hayati bir şekilde ihtiyaç duymadan kendini oyalayıp mutlu edebilen bir birey olarak yaşayacaktır.

Kuşun tatlı melodisi sıcak yaz havasında dalga dalga yayıldı ve Şaheser büyük bir şaşkınlık içinde kuşun şarkısının sözlerini anlayabildiğini fark etti.

İş Bankası yayınlarından çıkmış olan Şaheser Şenşakrak tam da düşündüklerimi yansıtan bir kitap. Oldum olası hayvanları seven Şaheser okula giderken yolda örümcek ağına takılmış bir kelebeği kurtarınca hayatı harika bir değişikliğe uğrar. Kelebek ağdan kurtulduktan sonra teşekkür edercesine Şaheser’in yanağına hafifçe kanadını değdirir, muhteşem ve ılık bir his kızın tüm vücuduna dalga gibi yayılır. Bundan sonra küçük kız hayvanların konuşmalarını anlayabildiğini ve dahası onlara söylediği kelimelerin hayvanlarca anlaşıldığını fark eder.

“Vay be. Kaşar peyniri!”

Şaheser bu sesi duyan başka biri var mı diye etrafına bakındı; ama Çiçek Öğretmen köşede Turuncu Gruba yüzler ve onlar basamağını anlatıyor, sınıfın geri kalanı da başlarını matematik defterlerine gömmüş, çalışıyordu.

 

Böyle bir yeteneğe kavuşmanın mutluluğu ve heyecanını yaşayan Şaheser, okula giden yolunda sürekli karşılaştığı ve öğlen beslenmesi olan sandviçini paylaştığı bir köpek –Bambam- ile arkadaşlığını geliştirir. Buna ek olarak çayırda gördüğü beyaz at Çayırgülü ile muhabbet eder, sınıflarında besledikleri evcil çöl fareleri Çıtır ve Pıtırla konuşur.

 

“Kaşar peyniri benim en sevdiğim yiyecek,” dedi diğer ses. “Sanki ağzının içinde güneş patlıyormuş gibi hissediyorsun.”

Bambam’a muhteşem bir sandviç hazırladığı gün evden çıktığında etrafa bakınsa da, yüksek sesle ismini seslenip yanına çağırsa da arkadaşını hiçbir yerde bulamaz. Sonradan öğrendiğine göre Bambam sahipsiz olarak görüldüğü için yakındaki bir barınağa götürülmüştür ve ertesi gün şehirdeki başka bir yere nakledilecektir. Çayırgülü ve sincap Fındık ile birlikte Bambam’ı kurtarma planları yaparlar. Acaba Şaheser ve arkadaşları başarıya ulaşıp köpeği kurtarabilecekler midir?

Güneş, bulutsuz gökyüzünde pırıl pırıl parlıyordu ve yemyeşil yaprakların arasında bir yerde bir karatavuk, düğün çiçekleri ve gökkuşakları hakkında bir şarkı söylüyordu.

Uzun süre öğretmenlik yapmış olan Steve Voake çocuk kitaplarının yanında büyükler için de kitaplar yazıyormuş. Bu kitabında doğa, hayvan sevgisini, arkadaşlığın bir canlı için en değerli yaşantılardan biri olduğunu sevimli kız çocuğu Şaheser ve birbirinden güzel hayvanlar aracılığı ile anlatıyor. Sıkıcı didaktikliğe kaçmadan gayet basit, sade bir anlatımla okunması kolay, eğlenceli bir kitap olmuş. Yabancı isimleri dilimize uyarlayıp ayrı bir orijinallikle sunan çevirmen Elif Dinçer kitabı hem daha rahat okunabilir hem de sevimli kılmış. Resimleyen Jessica Meserve’nin kömür kalemle yapılmış hissi uyandıran çizimleri ayrı bir hoşluk katmış hikâyeye.

7-12 yaş arasına uygun olduğu belirtilmiş olan bu kitabı bütün çocuklara ve yetişkinlere tavsiye ederim. Ve iyi okumalar dilerim…

Şaheser’in kalbi gümbür gümbür atmaya başlamıştı. Patikada geri koştu, kollarını Çayırgülü’nün burnuna doladı ve onu öptü.


KÜNYE: Steve Voake, Şaheser Şenşakrak: Hayvanlarla Konuşabilen Kız, resimleyen: Jessica Meserve, çeviren: Elif Dinçer, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Eylül 2015, 104 sayfa.

DAHA FAZLA