Nokta ile Virgül: Trump-Erdoğan görüşmesinde konuşulmayan 4 kritik başlık

Nokta ile Virgül: Trump-Erdoğan görüşmesinde konuşulmayan 4 kritik başlık

Trump-Erdoğan basın toplantısında ve sonrasında pek gündeme gelmeyen 4 kritik başlık bulunmaktadır.

Dün gerçekleşen Trump Erdoğan görüşmesinde ilk bakışta göze çarpan husus, ilişkilere nokta değil virgül konulmuş olduğudur ki, bu durum öncelikle içeride yaratılan milliyetçi histerinin nasıl bir konsolidasyon aracı olarak kullanıldığını bir kez daha göstermiştir. 

Erdoğan, toplantıyı ABD yolunda nokta mesafesinde görüşme olarak tanımlasa da kimse, Türkiye’nin eksen değiştirmesini, ilişkilere nokta koymasını beklemiyordu. Beklenen bir bakıma, ilişkilerin Obama dönemindeki gibi sallantılı olarak devam edip etmeyeceğiydi ki, görüşmeyi tanımlayan ve hemen hemen herkesin üzerinde hem fikir olduğu şekliyle “virgül”ün anlamı ilişkilerin “onarılmaya” müsait olmasıdır. 

Diğer yandan konulan virgül, AKP/Saray Rejimi’nin emperyalist sistemdeki hegemonik çekişmelerde tarafını da net olarak belirtmiştir. Bu açıdan bakıldığında, bir taraftan koz olarak Rusya ile ilişkiler geliştirmeye heveslenen AKP/Saray Rejimi’nin tarafını belli etmesiyle, bu ilişkilerin ne kadar süre daha devam edeceği  daha doğrusu edebileceği ciddi merak konusudur. 

Bununla birlikte, göze çarpan bir başka husus basın toplantısında söylenenlerden çok söylenmeyenlerdir. Görüşmede ve sonrasında konuşulmayan-tartışılmayan 4 kritik başlık bulunmaktadır.

MEŞRU PARTNER OLARAK GÖRÜLEN AKP/SARAY REJİMİ

Trump tarafından demokrasi, tutuklu gazeteciler, şaibeli referandum sonuçlarına hiç değinilmemiş olmasını, AKP/Saray Rejimi’nin Trump tarafından meşru olarak görüldüğü ve bir partner olarak kabul edildiği şeklinde yorumlamak mümkündür. 

Partner olarak dedik. Partnerler arasında elbette ki gerilimler olacaktır. Bu gerilimler yönetilebilir olduğu ve ana stratejiye zarar vermediği sürece tolere edilebilir.

ABD'DEN HEM YPG'YE HEM TÜRKİYE'YE SİLAH YARDIMI

Görüşme öncesinde en çok dikkat kesilen gerilimin YPG’ye ABD tarafından verilen silahlar olacağı biliniyordu. Henüz erken olmak kaydıyla bu konuda ilk olarak anlaşılan, AKP/Saray Rejimi’nin bu konudaki manevra alanın hayli dar olması sebebiyle, görüşme öncesinde fiili olarak kabul ettirildiğini gördük.  Bununla birlikte, Türkiye’nin ABD’den uzun süredir talep ettiği silah sistemlerinden bazılarının onayı üzerine çalışılmaya başlanması, silahların özellikleri düşünüldüğünde (silahlı İHA’lar, "Tüm Bombaların Anası" denilen MoAB’ın bir jenerasyon düşük modeli) Türkiye’ye PKK üzerinde oldukça büyük avantaj sağlayacağını söylebiliriz.

NATO ZİRVESİ VE RAKKA'NIN SONRASI

Bir önceki başlıkla bağlantılı olarak, Trump’ın PKK’yi ısrarla terörist olarak vurgulayıp PYD/YPG’den söz etmiyor oluşunun ve Türkiye verilmesi muhtemel silahların, Rakka’nın IŞİD’den temizlenmesi sonrasında Kürt Hareketi üzerinde nasıl bir kompozisyon oluşturacağını süreç gösterecektir. Bu sürecin hangi yönde ilerleyeceğinin ilk işaretlerini 25 Mayıs’ta gerçekleştirilecek NATO Zirvesi’nde görebiliriz. 

İRAN'IN ÇEVRELENMESİ

Son olarak, belki de görüşmenin esas gündemi olan ve pek öne çıkmayan İran’ın çevrelenmesi konusu. Anlaşılıyor ki, Trump yönetimi bu konuda AKP/Saray Rejimi’ne bir alan açacak. Dolayısıyla, Erdoğan-Trump görüşmesini, Trump’ın yakın zamanda yapacağı İsrail ve Suudi Arabistan gezileri ile beraber değerlendirmek faydalı olacak.

DAHA FAZLA