Merkez Bankası Para Piyasaları Kurulu bugün yapılan toplantısında gecelik borç verme faizini, bir diğer deyişle faiz koridorunun üstbandını 50 baz puan indirerek %10'dan %9,5'e çekti. 1 haftalık repo faizini %7,5; gecelik borçlanma faizini ise %7,25'te sabit tuttu.

Karar genel olarak beklentilerle paralel. Mehmet Şimşek'in kabinede yerini koruması sonucu finans piyasalarında tansiyonun düşmesinin de bugünkü indirimde Kurul'un elini güçlendirdiği beliritliyor.
Bu şekilde PPK, geride kalan son 3 toplantıda koridorun üst bandında toplamda 125 baz puan faiz indirimi yapmış oldu. 

KARARIN ARKA PLANI
Merkez Bankası faiz kararı, kabinede yeni ekonomi yönetiminin belirlenmesinden yaklaşık yarım saat sonra alındı.
Piyasalar, Mehmet Şimşek'in, yabancı sermayedarlarla doğrudan iletişim kurabilme kapasitesine sahip tek bakan olarak görevden alınacağı korkusuyla bir aydır düşüşteydi. Borsa yaklaşık yüzde 12 kaybettirmiş, tahvil faizleri yüzde 9'dan yüzde 10'a dayanmıştı. Dolar ise 2,80 altındaki düşüş eğilimini sona erdirerek hızla 3 seviyesine varmıştı.
Merkez Bankası, yeni kabine açıklanana kadar, ekonomi yönetiminin tamamen Saray güdümüne bırakılacağı ve sert faiz indirimi zorlamaları yapılacağı beklentisiyle döviz ve faizde kontrolün kaybedileceği ihtimalini yüksek görmeye devam etti.

MEHMET ŞİMŞEK ETKİSİ

Önce Mehmet Şimşek'in görevde kaldığı haberi geldi ardından da "kontrollü" bir faiz indirimi yani üst bandını (marjinal fonlama oranı ve geç likidite penceresini) yarım puan düşürdüğü haberi yayınlandı. Borsa yüzde 2,5 yükselirken uzun vadeli tahvil faizleri yüzde 10,5'tan yüzde 10'a düştü.
Sabah 3 TL ve biraz üzerini gören ABD doları 2,96'ya kadar geriledi.

KREDİ BÜYÜME HIZINDA RADİKAL DÜŞÜŞ ENGELLENEBİLECEK Mİ?

Üst bandın indirilmesiyle mevduat sıkıntısı çeken bankaların kaynak maliyetlerinin hafifletilmesi ve daha rahat kredi verebilmeleri hedefleniyor. Ancak kredi büyüme hızı son bir yıl içinde yıllık yüzde 18'den yüzde 11'e gerilemiş durumda. Özellikle esnafın kullandığı ticari kredilerdeki ve konut kredilerindeki ısrarlı yavaşlama dikkat çekiyor.

Öte yandan Amerikan Merkez Bankası FED'in Haziran-Temmuz aylarında faiz artırma ihtimalinin yeniden artması, TL'nin dolar karşısında gerilemeye başlaması ve enflasyonun yılın ikinci yarısında yeniden yükselişe geçeceği beklentisi bundan sonra PPK'nın faiz indirimi konusunda elini zayıflatacak.