Mavi sular tükenme noktasında: Böyle giderse deniz kültürü de balık da bitecek

Mavi sular tükenme noktasında: Böyle giderse deniz kültürü de balık da bitecek

Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin ‘Yaşayan Mavi Gezegen Raporu’na göre Türkiye'de mavi sular alarm veriyor. Sivil toplum örgütleri, “Böyle giderse deniz kültürü de balık da mavi yolculuk da bitecek” diyor.

Doğal Hayatı Koruma Derneği (WWF) tarafından 2015’te açıklanan ‘Yaşayan Mavi Gezegen Raporu’, denizlerin tükenme noktasına geldiğini net biçimde ortaya koyuyordu. Raporda aşırı avlanma, doğal yaşam ortamlarına verilen zararlar ve iklim değişikliği denizlerdeki biyolojik çeşitliliği bitirme noktasına getirdiği kaydedildi. Hürriyet'ten Banu Şen'in haberine göre, Bodrum Deniz Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Arif Yılmaz, denizin tükenme noktasına geldiğini belirterek, denizciler adına çağrıda bulundu. 

Arif Yılmaz şunları anlattı:

“Denize karadan bakıyoruz. Uçsuz bucaksız masmavi deniz görüyoruz. Tehlikenin farkında olamıyoruz. Ama denizden karaya bakınca yapılaşmayı, kirlenmeyi ancak o zaman fark ediyoruz. Denizdeki kirliliğin yüzde 97’si kara kökenli, kıyı belediyelerin arıtma sorununu halletmemiş olmasıyla ilgili. Pasif dere yatakları var. Çöplük olarak kullanılıyor. Kaçak moloz, inşaat atıkları burada biriktiriliyor. Şiddetli bir yağışla denize taşınıyor. Temizlik yaparken bazen öyle şeyler çıkıyor ki… Sokak lambası bile bulduğumuz oldu. 

Denizdeki canlı türlerinin de ancak azaldıktan sonra farkına varabiliyoruz. Deniz canlıları kirliliğe çok hassaslar. Bazen tek bir tür dışında zincir kırıldığında o türün yok olması başka türleri de etkiliyor. Tüm bunların olmaması için özellikle kıyı illerinde yapılaşma olduysa hiçbir şekilde atığı denize verilmemeli.”

10 MADDELİK ÇAĞRI

Yılmaz, denizin tükenme noktasına geldiğini belirterek, denizciler adına çağrıda bulundu:

1-) Kara kökenli atıkların denize deşarj edilmemesi.
2-) Arıtma tesislerindeki suların arıtılmış olsa bile sulama gibi ihtiyaçlarda kullanılması.
3-) Aktif dere yataklarına sıvı ve katı atıkların bırakılmaması. (Deniz kıyısında olmasa bile.)
4-) Kuru dere yataklarına çöp ve moloz dökülmemesi.
5-) Kıyı belediyelerinde özellikle turistik olanlarda market ve pazarlarda poşet kullanılmaması.
6-) Kıyı yapılaşmasının engellenmesi.
7-) Gemilerle gelen balans sularının kıyılarımızda kontrolsüz basılmasının önüne geçilmesi. Çünkü katil yosun, terörist yosun gibi bölgeye uygun olmayan canlıların gelmesine neden olup dengeyi bozuyor.
8-) Amatör denizciliğin önündeki engelleri kaldırılmalı ve insanlar denizle buluşturulmalı. Denizleri temiz tutma bilincinin aşılanması bu yolla arttırılmalı.
9-) Deniz turizminin yoğun olduğu kıyılara yeterli ölçüde atık alım tesislerinin yapılması.
10-) İlkokul çağından başlamak üzere denizlerin, kıyıların temiz tutulmasıyla ilgili bilinçlendirme çalışmaları yürütülmeli.

DAHA FAZLA