15 Temmuz darbe girişiminin ardından operasyonlara başlayan, olağanüstü hal kararının ardından sınırsız yetkiler elde eden AKP hükümeti, muhaliflere yönelik cadı avına çevirdiği soruşturmalarla ilerici akademisyenleri çeşitli gerekçelerle üniversitelerden tasfiye etmeye devam ediyor.

Bölgede yapılan operasyonların durması için ‘barış’ çağrısı yapan ‘Barış İçin Akademisyenler’ (BAK) bildirisine Tunceli Üniversitesi’nden imza veren 7 öğretim üyesinden biri olan Doç. Dr. Candan Badem, hakkında başlatılan soruşturma sebebiyle Tunceli Üniversitesi rektörlüğü tarafından 3 ay süreyle görevinden uzaklaştırıldı. Badem, daha önce BAK bildirisine imza verdiği için hakkında devam eden soruşturmaya dayanılarak üniversite yönetimi tarafından tarih bölümü başkanlığı görevinden alınmıştı.

BADEM DE 'SAKINCALI' GÖRÜLDÜ

Hakkında disiplin soruşturması açılan Badem, son günlerde darbe operasyonları sonrası kamu kurumlarında açığa alınan muhalif isimlerle aynı gerekçeye dayandırılarak görevden uzaklaştırıldı. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 137. maddesi gerekçe gösterilerek görevden uzaklaştırılan Badem’i üniversite yönetimi ‘sakıncalı’ olarak gördü. Kanunun 137. maddesi ise şöyle:

“Görevden uzaklaştırma,

Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir.

Görevden uzaklaştırma tedbiri, soruşturmanın herhangi bir safhasında da alınabilir.”

ERDOĞAN'A DAVA AÇMIŞTI

3 ay süreyle üniversiteden uzaklaştırılma kararının gerekçesini henüz bilmediğini bildiren Badem, süreci İleri Haber’le paylaştı.  “Görevden uzaklaştırılmamın sebebi bana net olarak bildirilmedi. Üniversite yönetimi, Barış İçin Akademisyenler bildirisine imza verdiğim için hakkımda açılan ve devam eden soruşturmaya dayanarak da bu kararı almış olabilir, hakkımda yeni bir soruşturma başlatıp buna dayanarak da beni görevimden uzaklaştırmış olabilir” dedi.

5 yıldır Tunceli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanlığı görevini yürüten Doç. Dr. Candan Badem, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında Barış için Akademisyen bildirisine imza atan akademisyenlere yönelik son derece ağır hakaretler ederek, aşağılayıcı nitelemelerde bulunduğu gerekçesiyle manevi tazminat davası açmıştı. Üniversitede senato üyesi olduğu için rektörlük ile çatışma yaşadığını ve bunun da görevinden uzaklaştırılması konusunda etkili olabileceğini ifade eden Badem, “Senato’daki muhalif tavrım nedeniyle göze batıyordum. En son Tunceli Üniversitesi’nde Alevilik-Bektaşilik Enstitüsü kurulmasıyla ilgili bir tartılma olmuştu ve bu konuda rektörlük ile ters düşmüştüm” diye konuştu.

‘REKTÖRLÜK HÜKÜMET KOMSERLİĞİ YAPIYOR’

Sosyalist dünya görüşüne sahip olduğunu ve hükümete yönelik eleştirileri dile getirmekten çekinmediğini kaydeden Badem, “Rektörlük kraldan çok kralcı. Tam anlamıyla hükümet komiserliği yapıyor. Şu an ki OHAL koşullarında beni görevden uzaklaştırmayı fırsat bilmiştir” ifadelerini kullandı.

Sosyal medyayı aktif kullandığını ve Marksist bir tarihçi olarak olayları yorumladığını vurgulayan Doç. Dr. Candan Badem, aynı zamanda Ermenistan devlet arşivlerinde araştırma yapmak üzere bulunan ilk Türkiyeli tarihçi.