Mahkemeden emsal karar: Erdoğan'a 'diktatör' demek suç değil

Mahkemeden emsal karar: Erdoğan'a 'diktatör' demek suç değil

Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasına tepki için 'Erdoğan diktatörlüğü' ifadesini kullanan Büro Emekçileri Sendikası Çorum Şube Başkanı Ertuğrul Alper, 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla yargılandığı davada beraat etti. Mahkeme, 'diktatör' ifadesinin hakaret değil eleştiri olduğunu belirtti. 

Cumhuriyet gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanmasının ardından Çorum'da KESK dönem sözcüsü ve Büro Emekçileri Sendikası’nın (BES) Çorum Şube Başkanı Ertuğrul Alper bir basın açıklaması gerçekleştirdi. 

Daha sonra çıkarılan KHK ile görevinden ihraç edilen Alper, basın açıklamasında, "...Türkiye Cumhuriyeti’nin değil, Erdoğan diktatörlüğünün savcısı olmaya tercih eden sözde hukukçunun talebiyle mahkemeye sevk edilen Dündar ve Gül, aynı zihniyetin koruyucusu ve kollayıcısı hakimin kararı ile tutuklandı" ifadelerini kullandı. 

Emniyetin durumu savcılığa bildirmesi üzerine, Alper hakkında 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla dava açıldı. Çorum 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan Alper, savunmasında "Burada anayasada geçen eleştiri hakkımı kullandım" dedi. Alper’in avukatı Aytaç Ünsal da müvekkilinin politik bir tespit yaptığını, kişilik haklarına yönelik olmadığını kaydetti.

Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre, Yargıç Oğuz Bekar, dava sonunda Alper'in beraatına karar verdi. Gerekçeli kararda, Türk Dil Kurumu’nda 'diktatör' ifadesinin 'Bütün siyasi yetkileri kendinde toplamış bulunan kimse' olarak tanımlandığına dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:

"Sanık, bu sözü ile, Cumhurbaşkanı’nın mesleki yönünü, elindeki gücün sınırlarını, elindeki gücü, yetkiyi kullanarak görevi sınırları dışında kalan kamu görevlilerini de etkilediğini ima ederek, Cumhurbaşkanı’nı eleştirmiştir. Bu eleştiriyi de yaparken, ‘hakaret suçu kapsamında kalacak bir söz söylememiştir, bir imada bulunmamıştır. Bu sözlerin hakaret suçunun unsurları kapsamında kalmadığı, sanığın burada eleştiri hakkını kullanarak Cumhurbaşkanı’na diktatör dediği, bu sözün de mağduru toplum huzurunda küçük düşürecek, rencide edecek, aşağılayacak nitelikte olmadığı, hakaret niteliğinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Tüm bunların aksine, sanık burada, Cumhurbaşkanına çok güçlü ve etkili birisi olduğunu ima etmiştir. Bu gücün sonucunda da, devletin bazı kurumlarını etkilediğini iddia etmiştir. Sanığın, ‘Cumhurbaşkanının, gücünü kullanarak, devletin bazı kurumlarını etkilediği’ iddiasının da, eleştiri sınırları içerisinde olduğu, mağduru aşağılayıcı, küçük düşürücü nitelikte olmadığı, hakaret niteliğinde olmadığı kanaatine varılmıştır."

CUMHURBAŞKANINA HAKARET SUÇU NEDİR?

Türk Ceza Kanunu'nun 299'uncu maddesinde düzenlenen 'cumhurbaşkanına hakaret' suçu, cumhurbaşkanına yönelik 'ifade özgürlüğü sınırlarını' aşan ve hakaret içeren ifadelerin medya aracılığıyla kullanılmasını kapsamaktadır. Cumhurbaşkanına hakaret suçu kapsamında 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası verilebilmektedir. Ancak Tayyip Erdoğan'ın 2014 yılında cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasıyla birlikte, cumhurbaşkanına hakaret suçu sık sık gündeme gelmeye başladı. Önceki cumhurbaşkanlarının aksine Erdoğan, söz konusu yasayı  toplumsal muhalefet üzerinde baskı aracı olarak kullandı. Geçtiğimiz yıl Karşıyaka 7. Asliye Ceza Mahkemesi ile İstanbul 43. Asliye Ceza Mahkemesi, Cumhurbaşkanına hakaret suçunu içeren TCK'nın 299'uncu maddesinin Anayasa'ya aykırılık iddiasını ciddi bularak, iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunmuştu. İki başvuruyu birleştirerek karara bağlayan Anayasa Mahkemesi, iptal istemlerini oy birliğiyle reddetmişti.