Madencilerin sorunlarının araştırılması AKP oylarıyla reddedildi

Madencilerin sorunlarının araştırılması AKP oylarıyla reddedildi

Madencilerin sorunlarının çözülmesi için Meclis’e sunulan araştırma önergesi AKP oylarıyla reddedildi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) maden özelleştirmeleri, taşeron ve güvencesiz çalıştırma politikalarından vazgeçilmesi ve maden emekçilerinin sorunlarının çözülmesi amacıyla Meclis’e sunduğu araştırma önergesi AKP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.

AKP dönemindeki özelleştirmelere ve emekçilere yönelik saldırgan politikalara dikkat çeken İstanbul Milletvekili Erdal Ataş, önerge üzerine yaptığı konuşmada şunları söyledi:

‘İŞ GÜVENLİĞİ VE ÖRGÜTLENME HAKLARI KISITLANDI’

“Ülkemizin en önemli sorunlarından bir tanesi işçi ve emekçilere yönelik uygulanan politikalardır. Özellikle özelleştirme ve bağlantılı olarak taşeronlaştırma politikaları ülkemizde iş güvenliğini önemli oranda ortadan kaldırmış, yoksullaşmayı derinleştirmiş, işsizliği artırmış, örgütlenmelerin önündeki engelleri de güçlendirmiştir. OHAL süreciyle birlikte, bu mesele daha fazla derinleştirilmiş, 150 bin emekçi işten çıkarılmış, yeni özelleştirmeler gündeme getirilmiştir.

Özelleştirmeler ve taşeronlaştırmayla birlikte son 15 yıl içerisinde 125 tane büyük işletme olmak üzere birçok küçük işletme ve kamusal kaynakların hepsi özel şirketlere satılmış durumdadır. 62 milyar dolar gelir elde edilmiş fakat bu gelir özel şirketlere yine kredi olarak sunulmuştur. Kâr eden bütün bu kamusal kaynakların özel şirketlerce alınması taşeronlaşma, rödevans sistemi ve iş güvenliği ve örgütlenme haklarının kısıtlanması olarak yansımıştır.”

‘EMEK SÖMÜRÜSÜ % 500 ARTTI, 15 YILDA 20 BİN İŞÇİ İŞ CİNAYETİNE KURBAN GİTTİ’

“Bu hükümet iktidara geldiği süreçten bu yana 400 bin civarında olan taşeron işçi sayısı, 750 bini kamuda olmak üzere 2 milyona ulaşmıştır.  Bu emek sömürüsünü yüzde 500 artırmış, yine aynı şekilde yoksullaşmayı da yüzde 500 oranında artırmıştır. İşsizlik 6 milyon düzeyine ulaşmış durumda, denetimlerin azalmasıyla iş cinayetleri de artmış durumda. 15 yıllık iktidar süreci içerisinde 20 bin işçi iş cinayetine kurban gitti.”

‘SOMA, ŞIRNAK…HEPSİ BELLEĞİMİZDEKİ KALIN ÇİZGİLER’

“Son bir yıl içerisinde 600'e yakın işçimiz ve emekçimiz iş cinayetine kurban gitti. Soma, Şırnak, bunların hepsi bizim belleklerimizde kalın çizgiler olarak duran maden cinayetlerinin bir bölümüdür. Tüm bu sorunlara karşın, getirilen bu torba yasanın 51'inci maddesinde, Türkiye'deki Türkiye Taşkömürü Kurumunun sorumluluğundaki kömür işletmeleri, kömür alanları bir bütünüyle özel şirketlere açılacak. Bütün bu politikaların kabul edilmesi hâlinde önemli oranda iş cinayetlerinin ve yoksullaşmanın artacağı açıktır.”

‘ZONGULDAK MADEN İŞÇİLERİ SESSİZ KALAMAZDI’

Zonguldak maden işçileri de iş güvencelerine, gelirlerine ve çalışma koşullarına yönelik saldırıya karşı sessiz kalamazlardı. 6 Kasım'da 3 bin işçiyle greve gittiler. 8 Kasım’da işçiler artık "Hükûmet bu noktada bir söz verdi, biz de rahat rahat işimize dönebiliriz" diyerek iş yerine gittiklerinde Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumunun Genel Müdürlüğü imzasıyla, bir duyuruyla karşı karşıya kaldılar. Bu duyuruda şöyle yazıyordu: "Grevi örgütleyenlere 6.760 TL, greve katılanlara ise 944 TL ceza kesilecektir."

İLO sözleşmelerine göre, işçilerin kendi haklarına yönelik, örgütlenmelerine yönelik sürdürdükleri bu mücadelenin bu biçimde durdurulması asla kabul edilir değildir.”

‘MADEN POLİTİKALARININ DURDURULMASINI İSTİYORUZ’

“Madencilerin hayatlarını tehdit eden, çalışma koşullarını zorlaştıran bu maddeye itiraz etmeleri, greve gitmeleri gayet anlaşılırdır. Ama, maalesef, bütün bu hak alma mücadeleleri hükûmetin verdiği söze karşın bir tehditle karşı karşıyadır, buradaki işçiler de ağır baskı altındadır.

Maden alanında uygulanan bu redevans, özelleştirme, taşeron ve güvencesiz çalıştırmalara yönelik getirilen bütün politikaların tümünün durdurulmasını istiyoruz.”