Ma puce (bitim)…

Ma puce (bitim)…

Çocukları rahat bırakın; oyun oynasınlar, arkadaşlıklar kursunlar, koşsunlar, zıplasınlar, yaramazlık yapsınlar ve hayallerinin peşinden gitsinler!

''Mini mini bitibiti

''Çalışkandır ikibiti

''Mavi gözlü üçübiti

''Misafirdir bitibiti!''

 

1939 Burgonya doğumlu Fransız yazar Pierre Elie Ferrier'in kitabı ''Bitlerimi Geri Verin!'', yazarın dilimize çevrilmiş ilk kitabı. Eserin orijinal adı, ''Rendez-moi mes poux! (1984)

Fransızlar, çocuklarını ma puce (bitim) diye de severler yani bu ifade Fransızcada bir sevgi, yakınlık anlamı taşır. Bana kalırsa yazar, eserine ''Bitlerimi Geri Verin!'' adını verirken Fransız dilinde ve kültüründe yer alan bu unsurdan ilham almış.

Kitap boyunca bitlerinden kurtulmak istemeyen hatta onlarla yepyeni birine dönüşen kahramanımızın adı, Anton. Anton, son yüzyılın birçok ''şanssız'' çocuğu, genci gibi sayısız pencereleri olan ve lazer-alarmlı kilitle girilebilen bir dairede yaşamaya mahkûm edilmiş. Evde her türlü, son moda konfora sahip Anton ancak yapayalnız, ne yazık ki! Ailesi trafik karmaşasına yakalanmamak için sabah evden erken çıkıyor, akşam da oldukça geç dönüyor; geldiklerinde de oğullarını bilgisayarın başında oyun oynamaktan yorgun düşmüş ve uyuyakalmış bir halde buluyor.

Anton'un bitleriyle tanıştığı güne kadar tek dostu, aralıksız oynadığı bilgisayar oyunları. Anton'un anne-babası onun yalnızlığına üzülüp bir kardeş yapmaya karar verseler de çalışmaya ara veremeyeceklerini düşünerek bu fikirlerinden vazgeçiyorlar.

Sıradan bir gün Anton, birden kaşınmaya başlıyor ve bitlendiğini anlıyor. Ağzından bazı sözcükler çıkıveriyor ve o, bu sözcüklerin büyülü olduğunun farkında değil. Bunlar sayesinde bitler, birer ev hayvanı gibi uysallaşıyor ve evcilleşiyor. Anton onlarla konuşmaya, oyun oynamaya başlıyor. Akşamleyin kibrit kutusundan onlara yatak hazırlıyor. Bitleriyle zaman geçire geçire Anton'un diline ''bit'' kelimesi iyiden iyiye yerleşiyor:'' ... TraBİT mi vardı?''

Anton'la dost olan bitler, onunla okula da gitmek istiyorlar ancak Anton, okulunda bit kontrolü yapıldığını ve onlardan tiksinen öğretmeni ya da müdür bey tarafından yakalanabileceklerini söyleyerek onları durduruyor.

Her çarşamba bitleriyle ''havuz keyfi'' yapan Anton'u kötü bir sürpriz bekliyor: Annesi o çarşamba eve her zamankinden erken dönüyor. Bitleri Anton ile eğlenirken yakalayan annesi, Anton'u önce eczaneye, (BİTZANE) ardından BİTBER SALONU'na götürüyor. Buralardan sonuç alınamayınca son çare, kışlaya gidiliyor ve askeri BİTber, BİTsavar ile Anton'un bitlerini yok ediyor ya da en azından öyle sanıyor! Birileri takipte...

Eğlenceli bir kitap, ''Bitlerimi Geri Verin!'' Eser, 21.yüzyılın çocuğunun yalnızlığını, ailelerin yaşam mücadelesi verirken çocuklarını dış dünyadan kopuk mekânlara nasıl da umursamazca hapsettiklerini gözler önüne seriyor. Arkadaşsız, oyunsuz kalan çocukların bit de olsa hayvanlarla kurduğu iletişim ise bir yandan güldürürken bir yandan da düşündürüyor okuru; biz ne zaman bu kadar ailelerimizden, çevremizden, doğadan koptuk? Bitleri cama sıkıştıran ve spreyle kıstıran öğretmen ve müdür tipleriyle de hayvansever değil hayvansavar olduğumuzu bir kez daha gösteriyor Ferrier.

Kitaptaki çizimler de yazara ait; çok renkli, yaratıcı ve sevimli. Kitabı Türkçeleştiren Azade Aslan'ın iyi iş çıkardığını belirtmeliyiz, belli ki kitabın Fransızca aslında yer alan sözcük oyunlarını es geçmemiş ve bunları Türkçeye son derece başarılı bir şekilde aktarmış.

Evet, bize bitlerimizi; hayvanları, doğayı, düşlerimizi geri verin! Başka bir dünya, başka bir hayat yok!


KÜNYE: Bitlerimi Geri Verin!, Pierre Elie Ferrier, Çev: Azade Aslan, Günışığı Kitaplığı, Aralık 2016, 40 sayfa.

 

DAHA FAZLA