Loç Vadisi'ne ikinci katliam hazırlığı: 'Bizim toprağımızda bizim hakkımız yok mu?'

Loç Vadisi'ne ikinci katliam hazırlığı: 'Bizim toprağımızda bizim hakkımız yok mu?'

Danıştay’ın HES yapımını durdurma kararına rağmen Orya Enerji ve Elektrik üretim A.Ş. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurarak Loç Vadisi'ndeki ÇED sürecini 8 yılın ardından yeniden başlattı.

Küre Dağları Milli Parkı içerisinde yer alan Kastamonu’nun Cide İlçesi’ndeki Loç Vadisi Danıştay’ın iptal kararına rağmen yeniden HES tehlikesi ile karşı karşıya. Orya Enerji ve Elektrik üretim A.Ş. firması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurarak Çevresel Etki Değerlendirme Raporu (ÇED) sürecini yeniden başlattı. Bugün Ankara'da yapılması planlanan projenin İnceleme- Değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı, komisyonun bileşenlerinin tamamının katılmaması nedeniyle resmi olarak gerçekleştirilemedi. 

Toplantı başka bir tarihe ertelendi ancak HES projesine karşı çıktıkları için yargılanan köylüler de dinlendi.Yöre sakinleri mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerine dair vurgu yaparak,  davadan vazgeçmeyeceklerini yinelediler.

‘ORADAN BAKMAYIN, GELİN’

Toplantıda söz alan bir yöre sakini mücadeleye sonuna kadar devam edeceğini belirterek şöyle konuştu:
“Her bir gelen siz buraya nasıl sahip çıktınız bu mahkemeyi nasıl kazandınız dedi. Biz 28 gün Orya Enerji’nin önünde bekledik. 28 gün şantiye mühürlendi. Bizim çoluğumuz çocuklarımız, işimiz var, ekmek parası için çabalıyoruz. Neden orada bekliyoruz? Çünkü bizim köydeki babalarımıza annelerimize yazık değil mi? İnek besliyorlar süt sağıyorlar, o hayvan nereden su içeçek? Buradan bakmayın gelin misafirimiz olun. Nasıl bir yer olduğunu görün. 
Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Sanık olarak yargılanıyorum. Ne yaptım? Hiçbir şey. Sarı yazmamı, yöresel kıyafetimi giydim, Taksim’de, Ankara’da, Kabataş’ta da gezdim hiç utanmadım. Loç Vadisi’nin sarı yazmasıdır bunlar.” 

‘BİZ DOĞAMIZI, YEŞİLİMİZİ, SUYUMUZU İSTİYORUZ’

Heyelan tehlikesine de dikkat çeken yurttaş, “Biz tatile bu akarsuya gidiyoruz. Buraya yol yaptıkları zaman orada heyelan olmayacağı ne malum? Ben bahçemde çalı sopasının süpürgesini kesmeye kıyamıyorum. Vadi bu halde değildi, talan oldu biz gözümüzle gördük. Bana 5 traktör odun teklif edildi. Ben de dedim ki ‘o odunları yakacağım yine de kapıma sokmayacağım.’ Çünkü biz doğamızı, yeşilimizi, suyumuzu istiyoruz. Her şey sizlerin vicdanına kalmış” dedi.

‘BİZİM TOPRAĞIMIZDA BİZİM HAKKIMIZ YOK MU?’

‘Mümkünü yok o davadan vazgeçmeyeceğim’ diyen bir başka yöre sakini de HES yapılmasına isyan ederek, “Bizim toprağımızda bizim hakkımız yok mu?” diye sordu ve şöyle devam etti: “Ben HES projesini duyduğum zaman hemen tek başıma dava açmaya karar verdim. Ve biz 2 ay içerisinde dava açtık ama şirket durmadı, suç işlemeye devam etti. Ve benim kendi tarlamda koskoca iş makinası önümde durdu. Beni orada jandarmalar gözaltına aldı. Ben iki evladımı okutmuşum, çok zoruma gitti. Brüksel’e kadar gittim köyümü anlatmak için. Bizim toprağımızda bizim hakkımız yok mu? Ben Bodrum’a Antalya’ya gidemem. Ben hep hizmet ediyorum, hizmet alma hakkımız yok mu? Ölümüne kadar, sonuna kadar mümkünü yok o davadan vazgeçmeyeceğim.”

‘KÜLTÜRÜMÜZÜ, HUZURUMUZU BOZDULAR’

Davada yargılandığını belirten yerel halktan başka bir kadın ise yaşadıklarını gözyaşları içerisinde anlattı:  “Benim de 2 kızım var. Firma yetkilileri 200 kişi çalıştıracağız dedi. Öyle insanlar geldi ki oraya biz tarlamızda ne işiniz var, bir belgeniz var mı? diye sorduk diye bizi tehdit ettiler. İki kızım ve ben orada huzur içinde yaşamak varken neden bu insanlar huzurumuzu bozuyor, yöre halkını birbirine düşürüyor? Bizim kültürümüzü, her şeyimizi bozdular. Biz huzur içinde yaşıyorduk, kapılarımızı bile kilitlemeden. Dağlarda tek başımıza otumuzu topluyorduk, şu an yapamıyoruz. HES davasını istemiyorum diye isteyen yöre halkı tarafından da tehdit edildim.”

Devrekani Çayı üzerine yapılmak istenen HES’e ilişkin ÇED raporu 2009 yılında onaylanmış ve bölge halkı yaşam alanlarını savunmak için direniş başlatmıştı. Şirket, bölgede ağaçları keserek çalışmalara başlamıştı. 2009 Ekim ayında Orya Enerji ve Elektrik üretim A.Ş. firması tarafından sunulan Cide Regülatörü ve HES projesine ait Çevresel  Etki Değerlendirme raporuna (ÇED) ilişkin 232 kişi tarafından açılan İptal davası  Danıştay 14. Daire Başkanlığı tarafından “karar düzeltme yolu kapalı” iptal edilmişti.

DAHA FAZLA