Balıkesir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi, LGBTİ aktivisti ve 10 Ekim katliamı tanıklarından Uğur Büber 27 Aralık 2016’da bir final sınavı sonrasında önce gözaltına alındı, daha sonra tutuklu yargılanmak üzere Kepsut L Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

KaosGL'nin haberine göre; sorgulamada Büber’e kişisel Facebook hesabından arkadaşlarıyla paylaştığı siyasi gündeme ilişkin yorum, analiz ve eleştiriler soruldu.

SUÇLAMALAR: SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI!

Jandarma sorgusunda Büber’e sosyal medyada Maraş katliamına ilişkin haber paylaşımı ve “Katliamın değişmeyen yüzü Türkiye” ifadesi soruldu. Büber, “Türkiye’de Maraş, Çorum ve Sivas gibi illerde Alevilere yönelik saldırılar olmuş ve bunun neticesinde bir sürü Alevi yurttaş canice öldürülmüştür. Bunu unutturmamak ve suçluların cezasını bulması maksadıyla yapılmış bir paylaşımdır” dedi.

Büber’e yöneltilen sorulardan biri de Haziran direnişi sırasında polis kurşunuyla katledilen Ethem Sarısülük davasına ilişkin, “10 bin lirayı ver gitsin, ederimiz 10 bin lira” paylaşımı ve Sarısülük’ü öldüren polise 10 bin lira para cezası verilmesini eleştirmesi.

“İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSU OLARAK GÖREVİM YANLIŞLARI SÖYLEMEK”

Büber’e sorgulamada hangi derneklere üye olduğu ve “terör örgütü üyesi bir yakını olup olmadığı” da soruldu. Büber savunmasında şöyle dedi:

“İddiaları ve tarafıma yöneltilen suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Ben bir insan hakları aktivistiyim. İnsan hakları aktivistlerinin görevi devlete bazı şeylerin yanlış gittiğini, düzeltilmesi ya da değiştirilmesi gereken şeyleri söylemek, bunun için çalışma yapmak ve kanun yapıcılara bunun ne derece elzem olduğunu hatırlatmaktır. Ergenliğime ulaştığımdan beri silahla, savaşla hiçbir şeyin çözülemeyeceğine inandım. İnsanların her zaman konuşarak, merhabalaşarak sorunları çözebileceğine inandım. O yüzden silahlı bir grubun propagandasını yaptığım ya da üyesi olduğum iddiaları geçersizdir.”

Büber jandarma sorgusunun ardından Balıkesir 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından “terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklandı.

“SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI İFADE ÖZGÜRLÜĞÜDÜR”

Arkadaşları Büber’in tutuklanmasının ardından “Uğur Bir Fenomen Değildi” diye facebook sayfası açtı. Arkadaşlarının açıklamasında şu ifadeler yer alıyor:

“Bir insan hakları ve LGBTİ+ aktivisti olan Uğur Büber’in yargılamaya konu olan tüm paylaşımları bütünüyle ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilebilecek kişisel kanaatleridir. Ayrıca mezuniyete hazırlandığı dönemde gerçekleştirilen bu tutuklu yargılama Uğur’un eğitim hakkını çiğnemekte, telafisi mümkün olmayan zararlara neden olmaktadır. Bir öğrencinin ülkedeki gelişmelerle ilgili hür fikirlerini beyan etmesi, hükümet politikalarını eleştirmesi, yargı kararlarıyla ilgili kişisel kanaatlerini arkadaşlarıyla paylaşması suç değildir, olmamalıdır.”

UĞUR BÜBER HAKKINDA

Balıkesir Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü son sınıf öğrencisi olan Büber, 1992 Karabük Yenice’de doğdu. Büber, şehrinde homofobi ve transfobiye karşı etkinlikler organize edilmesine ön ayak oldu. LGBTİ ve insan hakları savunucusu olan Büber, 10 Ekim Ankara katliamında da eylem alanındaydı ve katliama tanık oldu.