Halkın Türkiye Komünist Partisi (HTKP); görüntüleri kamuoyuna yansıyan Kaçak Saray'daki zikir skandalı ile ilgili bir açıklama yayımladı.

HTKP tarafından yapılan açıklamada, "Kaçak Saray’daki zikir görüntüleri, AKP’nin darbe girişimini fırsat bilerek hayata geçirdiği gerici-şeriatçı uygulamaların cüretkarlığını bir kez daha gözler önüne sermiştir." denildi.

Komünistler tarafından yapılan açıklamanın tamamı şöyle:

"Bugün kamuoyuna yansıyan Kaçak Saray’daki zikir görüntüleri, AKP’nin darbe girişimini fırsat bilerek hayata geçirdiği gerici-şeriatçı uygulamaların cüretkarlığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Devletin başı olma iddiasındaki Cumhurbaşkanı’nın himayesinde, devlete ait bir binada, gerici ve yobaz zihniyet gövde gösterisi yapabilmiştir.

15 Temmuz gecesi sokağa çıkan cihat çağrıcıları, darbe girişiminde hayatını kaybedenler bahane edilerek yapılan dini törenler, el konulan okulların imam hatipleştirilmesi, 30 Ağustos’a damgasını vuran türbanlı polis ve yargıçlar ve nihayet şimdi de Kaçak Saray’da bir grup yobazın zikir gösterisi... AKP, OHAL koşullarından faydalanarak ülkemize fiili olarak şeriatı getirmeye çalışmaktadır!

SÖZDE MUHALEFETİN ÖRTÜK DESTEĞİ KANITLANMIŞTIR

Darbe girişiminden bu yana geçen 45 günlük süre, Kaçak Saray merkezli bu şeriatçı eylemlerin sözde muhalefet partilerinin açık-örtülü desteğiyle hayata geçirildiğini de kanıtlamıştır. Meclis muhalefeti 15 Temmuz darbe girişiminden itibaren birtakım küçük hesapların peşinde koşmuş, AKP’ye arka çıkmış ve yaşanan onlarca hukuksuzluğa ortak olmuştur. Sözde muhalefet partileri, milli uzlaşma gerekçesine sığınarak AKP/Saray Rejiminin laikliği ayaklar altına almasına seyirci kalmaktadır.

GÜLEN'İN YERİ DİĞER CEMAAAT VE TARİKATLARLA DOLDURULUYOR

Dinci gericiliğin ve İslamcılığın ülkemizi getirdiği nokta ortadadır. Bugün Türkiye’nin yaşadığı acılar, Gülen Cemaati ile sınırlı olmayan bir dinselleştirme sürecinin sonucudur. Devlet mekanizmasını işlemez hale getirerek yok eden, parlamentoyu ve tüm devlet kurumlarını tek bir kişiye bağlamayı amaçlayan uygulamalar, cemaat bağlarına dayalı rüşvet, adam kayırma gibi adımların ve bilimi yok sayan gerici faaliyetlerin sonucudur. Zikir görüntüleri, devlet içinde Gülen Cemaati'nin yerini başka cemaat ve tarikatların almakta olduğunun da kanıtıdır.

Bu gerici eylemlere herhangi bir sebeple sessiz kalmak, Türkiye toplumunun tüm ilerici değerlerinin yok edilmesi anlamına gelir. Bedelini memleket ödeyecektir. Darbe ve OHAL bahanesiyle AKP’nin şeriatçı politikalarına göz yuman her türlü girişim ülkemizin karanlığa teslim olmasına kapıyı açmak anlamına gelecektir.

KARANLIĞA KARŞI LAİKLİK, ÖZGÜRLÜK, BARIŞ VE EŞİTLİK İÇİN MÜCADELEYE

Ülkemizin karanlığa gömülmesini durduracak tek yol halkımızın örgütlü mücadelesi ve AKP/Saray Rejimi karşısında geniş kesimlerin laiklik, özgürlük, barış ve eşitlik talebiyle yan yana gelmesidir.

Halkın Türkiye Komünist Partisi, laiklik mücadelesini daha önce olduğu gibi bundan sonra da güçlü ve kararlı bir biçimde sürdürecek, halkımızı eşitlik ve laiklik mücadelesinin sahibi kılma iradesini terk etmeyecektir.

Halkın Türkiye Komünist Partisi"