Komünistler Diyarbakır’da buluştu

Komünistler Diyarbakır’da buluştu

Komünist Dergisi ve Politika gazetesinin birlikte düzenlediği “Komünistler Buluşuyor” toplantılarının sonuncusu Diyarbakır 78’liler Derneği binasında yapıldı.

Diyarbakır dışında, Siirt ve Batman’dan komünistlerin de katıldığı toplantıda Erkan Baş ve Kemal Atakan tarafından yapılan sunumların ardından katılımcıların soru ve katkıları alındı.

Erkan Baş ve Kemal Atakan’ın sunumlarında güçlü ve etkin bir TKP’nin önemine vurgu yapılırken, toplantıda böyle bir örgütlenmenin inşaası üzerine yoğunlaşıldı.Öte yandan TKP'nin işçi sınıfı ve emekçiler içinde kök salmasını ve bu örgütlenmenin parti örgütünün tüm kademelerine yansıması gerektiğinin altı çizildi.

Enternasyonalist olan komünistlerin bu görevlerini Türkiye topraklarında gerçekleştirme gibi bir misyonları olduğunu vurgulayan Baş, Mustafa Suphilerin Anadolu'ya gelişleri ile somutlaşan bu anlayışın bugün de komünistlere yol gösterdiğini belirtti. Baş, ülkenin üçte birinde Kürt halkına yönelik bir savaş yürürken ve şehirler bombalanarak imha edilirken bu gerçeğe gözlerimizi kapatarak devrimci mücadelenin güçlenmesinin mümkün olamayacağına işaret etti. 

Kemal Atakan ise konuşmasında, Erkan Baş'ın ifadelerine değinerek Türkiye politikasına müdahil olan bir TKP'nin ihtiyacını vurguladı. Eylem, güç ve cephe birliklerinin ancak bağımsız sınıf politikalarını savunan niteliksel olarak güçlü bir öncü müfreze ile sürekli ve kalıcı olabileceğini, değilse Türkiye ve uluslararası örneklerin de gösterdiği gibi bu olmadan oluşan "çatı" partilerinin uzun ömürlü olamadıklarını ve reformizme evrildiklerine işaret etti. Ayrıca sınıf hareketi içindeki ideolojik, politik ve örgütsel likidasyonun sonuçlanması için TKP'nin üstlenmesi gereken role değindi. Ardından DGM direnişlerinin öznesi kadrolar ile Gezi ve Kobane direnişinin öznesi kadroların arasında köprü kurulması ve kuşaklar arası sürekliliğin sağlanması için bu toplantıların önemine vurgu yaptı.

DBP’YE DAYANIŞMA ZİYARETİ

Toplantının sona ermesinin ardından Erkan Baş ile beraberindeki heyet, son dönemde yaşanan saldırılar ve tutuklamalarla ilgili dayanışma duygularını paylaşmak üzere DBP’yi ziyaret etti. 

TKP heyetini, DBP’nin Diplomasiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Tunç ile MYK üyesi Mehmet Şirin Tunç karşıladı. 

Ziyarette konuşan TKP Genel Başkanı Erkan Baş, Diyarbakır’a her gelişlerinde büyük bir sevgiyle ve kardeşlikle karşılaştıklarını belirterek, bundan dolayı büyük bir mutluluk duyduklarını dile getirdi. AKP’nin 15 yıldır sistematik biçimde halk düşmanı politikalarını hayata geçirmek için her yolu kullandığını vurgulayan Baş, son 1 yıl içinde, önce halka dönük saldırılarla başlayıp, kayyum atamaları, Belediye Başkanları ve nihayet milletvekilleri ile parti eş başkanlarının tutuklanması ile devam eden süreçle ilgili dayanışma duygularını ifade etti. Gezi ve Kobane direnişlerinde ortaya çıkan mücadele kararlılığının, kardeşleşme ve dayanışmanın son dönemde eksik kaldığına vurgu yapan Baş, “İktidar karşıtı mücadeleyi Türkiye’nin tümünde etkin ve birleşik bir mücadele olarak yayma noktasında yeterince başarılı olunamadığına işaret etti. 

“İktidarın buradaki rolünü unutmamak gerekiyor” diye sözlerine devam eden Baş, “iktidarın planlı ve programlı müdahalelerle süreci belirlemeye çalışıyor. En önemli adımlarından birisi de halkları bir birine düşmanlaştırmak, çünkü ancak böyle ayakta kalabiliyor.”

Erkan Baş sözlerine şöyle devam etti,  “Hepimiz biliyoruz ki zorla, kayyumlar atayarak, gözaltı ve tutuklamalarla bu sorun çözülmez. Yüz yıldır böyle çözülmedi, bundan sonrada çözülmez. Bundan sonra yapabileceğimiz tek şey dayanışma içerisinde olup örgütlülüğü büyütmektir. Önümüzdeki referandum sürecinin yüklediği sorumluluğu da görmeliyiz. Bu referandumu yeniden bir kardeşleşme fırsatı olarak görüyoruz. Bütün katliam ve baskılara karşı Kürt illerinde de güçlü bir ‘Hayır’ bekliyoruz. Biz ‘Hayır’ı Türkiye’nin her yerinde en etkin biçimde örerken, gözümüz ve kulağımız da burada olacak” dedi. 

Diplomasiden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Tunç da, Türkiye’nin ciddi bir savaş sürecinden geçtiğini belirterek, referandum sürecinde “Hayır”ı büyüteceklerini söyledi.