Kızına cinsel istismardan hapis cezası alan medya patronu kaçtı

Kızına cinsel istismardan hapis cezası alan medya patronu kaçtı

Mahkemenin kızına cinsel istismar suçundan hapis cezası verdiği ancak tutuksuz yargıladığı Eurosport ve MTV'nin sahibi Fatih Oflaz yurt dışına kaçtı.

 

Eurosport ve MTV olmak üzere birçok eğlence ve tematik kanalın sahibi Fatih Oflaz, kızına yaklaşık 7 yıl boyunca cinsel istismardan suçlu bulundu. 

Kızına cinsel istismar suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Fatih Oflaz'ın cezası ilk önce 'sabıkasız olduğu' gerekçesiyle 18 yıl 9 aya indirildi. Mahkeme bu kararın ardından başka bir skandala imza atarak sanığı tutuklamayıp dava sonuçlanana kadar tutuksuz yargılanmasına karar verdi.

MAHKEME TUTUKLAMAYINCA YURT DIŞINA KAÇTI

 Ancak karar duruşması öncesi Fatih Oflaz’ın İspanya’ya kaçtığı anlaşıldı.

Sözcü’nün haberine göre, Fatih Oflaz’ın karar duruşması öncesi, İspanyol asıllı eşi ile birlikte İstanbul’dan Madrid’e gittiği ve yakınlarına da “Bazı sağlık sorunlarım var. Tedavi olmaya gidiyorum” dediği öğrenildi.

FATİH OFLAZ'IN KARDEŞİ AÇIKLAMA YAPTI

Olayın ardından basın açıklaması yapan Fatih Oflaz'ın kardeşi Esra Oflaz Güvenkaya, "Benim için öz kızının abime taciz davası açması bile korkunçtu ve üzüntümden Ocak ayında beyin kanaması geçirdim. Tüm dileğim ağabeyimin bu suçtan aklanması ve kızının böyle bir tacize uğramamış olması. Ama bu en ağır ve affedilmez suçu işlediyse ağabeyim ile tüm bağlarımı koparacağım" dedi.

'TACİZ OLAYI GERÇEKSE EN AĞIR CEZAYI ÇEKMESİ GEREKİR'

Fatih Oflaz'ın kardeşi Esra Oflaz Güvenkaya'nın açıklaması şöyle:

"Bu sabah basında yer alan ağabeyim Fatih Oflaz ile ilgili haberlerin tarif edilemez üzüntüsünü yaşadığımı öncelikle sizlerle paylaşmak isterim. Kendim aile içi ruhsal ve fiziksel şiddete maruz kalmış travmatik bir çocukluk ve gençlik geçirdiğim için bu konuda çok hassas olmam sebebiyle yıllardır çocuklar ve gençlerle ilgi sosyal sorumluluk projeleri hayata geçiriyor veya yer alıyorum.

Hep dediğim gibi maalesef ailesini seçemiyor insan. Ve yıllardır yaptığım çalışmalarda ailemizin veya başımıza gelen kötü olayların kendi kimliğimizi belirlemesine izin vermemiz gerektiğini, travmalarımızı iyiliklere dönüştürmemiz ve kendi varoluşumuzdaki en iyi versiyonumuza ulaşmak için mihenk taşı olarak kullanmamız gerektiğini savunuyorum ve o şekilde güçlenmeye çalışıyorum.

'OLAYI KIZININ AĞABEYİME DAVA AÇMASIYLA ÖĞRENDİM'

Bu nedenle büyük bir hassasiyetle yaklaştığım bu konularda ailemden birinin cinsel istismar ile suçlanması beni açıklanamaz şekilde sarstı. Ben bu konuyu son dava aşamasına gelene kadar maalesef bilmiyordum. Hatta yeğenim dava öncesi bir süre babasının şirketinde çalışmış ve herhangi bir sorun bizlere hisettirmemiş idi.

Kızının ağabeyime dava açması ile bu konuyu öğrendim. Ağabeyim kendisine yöneltilen bu suçlamayı şiddetle reddetti ve yeğenimin ile eski eşinin kendisine parasal şantaj yaptığını belgeledi ve neticesinde çok büyük meblağdaki bu rakamı vermediği için karalamak amaçlı bu suçlamanın yapıldığını söyledi. Ve mahkeme süreci bu şekilde başladı.

Benim için öz kızının abime taciz davası açması bile korkunçtu ve üzüntümden Ocak ayında ciddi bir beyin kanaması geçirdim, tedavi sürecim sürüyor. Ağabeyim ile kızının arasındaki dava şu an temyiz sürecinde. Tüm kalben dileğim ve duam ağabeyimin bu affedilmez, kabul edilmez suçtan aklanması ve kızının inşallah böyle bir tacize uğramamış olması.

Ancak denildiği gibi bu taciz olayı gerçekse, bu durumda en ağır cezayı çekmesi gerekir. Kalbim ne kadar dağlansa da bu suç kabul edilemez. Ve şayet bu en ağır ve affedilmez suçu işlediyse ağabeyim ile tüm bağlarımı koparacağımı tüm kamuoyuna bildiririm."

DAHA FAZLA