Kayseri'deki saldırıyla ilgili 4 asker gözaltına alındı
Kayseri'de çarşı iznine çıkan askerleri hedef alan terör saldırısıyla ilgili 4 asker gözaltına alındı.
12-01-2017 11:31

Kayseri'de çarşı iznine çıkan askerleri hedef alan terör saldırısıyla ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 kişinin emniyetteki işlemleri sürüyor.
İleri Hatırlatıyor
1. Komando Tugay Komutanlığından çarşı iznine çıkan askerlere yönelik düzenlenen bombalı araç saldırısıyla ilgili soruşturma kapsamında gözaltına alınanlardan 6'sı emniyetteki işlemlerin ardından savcılık talimatıyla salıverildi.
Gözaltındaki 23 kişinin ise emniyetteki işlemleri sürüyor. Gözaltındaki 23 kişi arasında, saldırının hedefi olan 1. Komando Tugay Komutanlığından 4 askerin de bulunduğu öğrenildi.
TRT Haber’de yer alan habere göre Daha önceki dönemlerde terhis olanların da aralarında bulunduğu 3 bine yakın askerle ilgili inceleme yapan terörle mücadele ekiplerinin 4 askeri gözaltına aldığı, söz konusu askerlerin ‘PKK propagandası yaptıkları’ ve çarşı iznine çıkan askerlerin tugay içerisine giren halk otobüsleriyle kent merkezine taşınması uygulamasıyla ilgili bilgi sızdırmış olabileceklerinin değerlendirildiği ifade edildi.
İLGİLİ HABERLER
Ankara Kadın Platformu: Yasa tasarısına itiraz ediyoruz!
Cinsel istismar suçlarına ilişkin "TCK ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” Meclis’e sunuldu.
20-04-2018 19:31

İleri Haber
Ankara Kadın Platformu, TBMM’ye sunulan çocukların cinsel istismarı suçuna ilişkin değişiklikler öngören “Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”na itiraz etti.
Yapılan açıklamada tasarının ilgili tarafların görüşü alınmadan özensizce hazırlandığı ifade edilerek, “Çocuklara yönelik cinsel istismar durumunda faile yönelik cezaları artırmayı esas alan tasarı, bu vakaların toplumsal ve psikolojik nedenleri araştırılmadan yargılamalardan kaynaklanan sorunları ayrıntılı olarak tespit edilmeden hazırlanmış olduğundan mevcut sorunları çözmeyeceği gibi, yeni sorunları da beraberinde getirecektir. Bu nedenle, kadın ve LGBTİ+ örgütleri olarak, bu yasa tasarısına itiraz ediyoruz!" denildi.
Açıklamada ayrıca şu noktalara değinildi:
- Çocukla ilgili suç-ceza yaklaşımını dengeli kılmanın yanı sıra önleme ve koruma felsefesini merkezine alan hak temelli ve bütüncül bir çocuk koruma politikası hayata geç
- Çocuğa karşı cinsel istismar suçlarının soruşturulması ve kovuşturulması sırasında delil kalitesini artırıcı, yargılamanın iyileştirilmesini sağlayıcı bir düzenleme yapılmalıdır. Örneğin çocuk cinsel istismarında zamanaşımı sorununa çözüm bulunmalı, çocuğun beyanının hukuki değeri güçlendirilmelidir.
- Cezaların yeniden belirlenmesi ve kurumsal mekanizmaların oluşturulması konusunda uluslararası sözleşmeler ve iyi uygulama örnekleri oluşturan ülkelerin deneyimleri göz önüne alınmalıdır.
- Cinsel istismar suçuna maruz bırakılan çocukları korumak için içinde bulundukları duruma uygun sosyo-psikolojik yardım ve destek mekanizmaları oluşturulmalıdır.
- Tekrarlanan mağduriyetlerin önlenmesi için tasarıda öngörülen düzenlemeler yetersizdir, ilgili tarafların ve sivil toplum kuruluşlarının görüşleri alınarak yeniden düzenlenmelidir.
- Değişiklikte Çocuk İzleme Merkezleri’nin yapılarının değiştirilmesi ve suçların niteliği bakımından bir ayrım yapılmadan bu merkezlerde tüm cinsel şiddete maruz bırakılan bireylere hizmet verilmesi öngörülmüştür. Bunun yerine devlet İstanbul Sözleşmesi’nde de yer alan Tecavüz Kriz Merkezleri, Cinsel Şiddet Başvuru Merkezleri modelini geliştirmeli ve hayata geç
- Cinsel dokunulmazlığa karşı suçların toplumsal ve hukuki meşruiyet zeminini oluşturan çocuk yaşta ve zorla evlendirmeleri önleyecek ve tüm sorumlular hakkında caydırıcı cezalar getirecek yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Failin çocuk olduğu hallere ilişkin ayrı bir düzenleme yapılmalıdır. Failin çocuk olması halinde, eylem; fiil, cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir şekilde gerçekleştirilmemişse, failin cezalandırılması yerine onarıcı adalet ilkeleri uygulanmalıdır. Cinsel istismar faili çocuklara özel ıslah mekanizmaları oluşturulmalıdır. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçun failinin çocuk olması durumunda, cinsel istismara maruz bırakılan ile fail arasında yaş farkını göz önünde bulunduran bir yaklaşım benimsenmelidir. İki çocuğun “akran” kabul edilebilmesi için aralarındaki yaş farkı üçten fazla olmamalıdır.
- Akran cinselliği suçtan ayırt edilerek tanınmalıdır. Örneğin 15 yaşında bir çocuk 14 yaşında bir çocukla zorlama olmadan öpüştüğünde ve bu eylem istismar olarak tanımlandığında 8 ila 10 yıl hapis cezası öngörülmektedir. Mevcut yasadaki bu eksiklik giderilmelidir.
- Devlet koruyucu ve önleyici önlemler almakla yükümlüdür. Bu doğrultuda kadınların ve çocukların şiddete maruz kaldıklarında başvuracakları merkezler yaygınlaştırılmalıdır. İstismarı fark eden kişilerin ve meslek uzmanlarının bildirimde bulunmasının önündeki engeller tespit edilmeli ve bunların kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Çocuğun istismara maruz kaldığını fark edip bildirimde bulunmak ve çocuğu desteklemek isteyen ebeveyni, öğretmeni vs. destekleyecek mekanizmalar oluşturulmalıdır. Cinsel istismara karşı koruyucu-önleyici kapsamlı cinsel sağlık ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi başta tüm çocuklar olmak üzere herkes için erişilebilir hale gelmelidir.
Erdoğan'dan absürd baskın seçim yorumu
Erdoğan, Kandilli Rasathanesi’nin etkinliğinde baskın seçime dair açıklamalar yaptı.
20-04-2018 18:38

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kandilli Rasathanesi’nin 150. yıl etkinliğinde baskın seçim ile ilgili “24 Haziran seçimini depreme hazırlık faaliyeti olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.
Siyaseten yaşadıkları sıkışmayı aşmak için baskın seçim kararı alındığını da itiraf eden Erdoğan, “Halk oylamasıyla seçim arasındaki 2,5 yıllık dönemin herhangi bir sıkıntıya yol açmayacağına inanıyorduk. İç ve dış siyasi, askerî, ekonomik gelişmelerin seyri bize, bu süreyi mevcut sistemle devam ettirmemizin ciddi maliyetleri olacağını gösterdi” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:
Cumhurbaşkanı olarak benim şu anda önümde 1,5 yılım daha var. Yani bu makamın, bu koltuğun hırslısı konumunda olsak, 1,5 yıl daha devam edebilirdik. Böyle bir hırsın içinde değil ama yaptığımız bütün bu hesaplar neticesinde bu sıkıntılar bizim ülkemize, milletimize bir bedel ödeteceği endişesiyle dedik ki bu adımı atalım.
Bölgemizde Suriye ve Irak merkezli bir yeniden tanzim projesinin hayata geçirilmeye çalışıldığı anlaşılıyor.
YENİDEN 'BÖLGENİN AĞABEYİ OLMA' HAYALİ
Burada da tabi Türkiye olarak bize görünen o ki ciddi manada bir yük düşecek. Bu projenin ülkemizle ilgili ayaklarının bulunduğu açık. Tabi bu hesapları yapanlar, Türkiye’yi eski Türkiye sanıyorlar. Dışarıdan dayatılan senaryolara teslim olan o Türkiye artık geride kaldı.
24 Haziran seçimini depreme hazırlık faaliyeti olarak görüyorum.
Önümüzde ekonomiden yatırımlara, savunmadan temel hizmetlere kadar her alanda atması gereken adımlar vardır. Bunları yaptığımızda ülkemizde ve dünyada kendisine rol biçilen değil, rol dağıtan bir ülke durumuna geleceğiz. Yani depremin yıkıcı etkilerine karşı hazırlık yapmış olacağız.
TEK ADAMLIĞA DA ABSÜRD YORUM
YÖK bana bağlı olduğu için hemen bir hafta öteye aldık sınavı. Bu şunu gösteriyor, Başkanlık sistemi seri adımlar atmayı sağlıyor.
Ayşe öğretmen bebeğiyle birlikte hapse girdi
‘Çocuklar ölmesin’ dediği için 1 yıl 3 aylık hapis cezası kesinleşen öğretmen Ayşe Çelik bugün 6 aylık bebeğiyle birlikte cezaevine girdi.
20-04-2018 18:03

Televizyon programına telefonla bağlanıp Kürt kentlerinde yaşanan sokağa çıkma yasaklarını anlatarak, “Çocuklar ölmesin” dediği için hakkında dava açılan öğretmen Ayşe Çelik hakkında verilen 1 yıl 3 aylık hapis cezası İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından onanmıştı.
O dönemde henüz 2 aylık bir bebeği olan Ayşe Öğretmen’e verilen ceza yapılan başvuru üzerine 20 Nisan 2018’e ertelenmişti.
Çelik bugün 10 gün infaz erteleme talebinde bulunmak üzere Diyarbakır Adliyesi’ne geldi. Adliyeye gelen Ayşe öğretmene avukatı Mahsuni Karaman, CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok ile HDP Diyarbakır Milletvekilleri Feleknas Uca ve Ziya Pir eşlik etti. Ayşe öğretmenin Diyarbakır E Tipi cezaevine götürüleceği açıklandı.
Yapılan infaz erteleme başvurusu Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından reddedildi.
NE OLMUŞTU?
9 Ocak 2016 tarihinde televizyon programına bağlanan Ayşe Çelik, şunları söylemişti:
“Ülkenin doğusunda yaşananların farkında mısınız? Burada yaşananlar ekranlarda çok farklı aktarılıyor. Sessiz kalmayın. İnsan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın. Görün, duyun ve artık bize el verin. Yazık; insanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın. Ölen çocuklara sevinen insanlar var. Onlara hiçbir şey diyemiyoruz, yazıklar olsun demekten başka…”
‘Sevgi evleri’ yurdunda 28 çocuğa cinsel istismar ve şiddet!
Uşak Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Yurdu’nda 28 çocuğun 2014 yılında cinsel istismara, hakarete ve şiddete maruz bırakıldığı ortaya çıktı.
20-04-2018 17:25

Tuğba Özer/ @tugbaaozerr
Uşak Sevgi Evleri Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Yurdu görevlilerinin çocuklara 2014 yılı ve öncesinde sistematik taciz, istismar ve eziyet uyguladıklarına ilişkin açılan davanın ilk duruşması dün görüldü. Sanıkların tutuklanma talebi reddedilirken, bir sonraki duruşma 26 Eylül 2018 tarihine bırakıldı.
28 çocuğun mağdur olarak bulunduğu dosyada 15 yurt yöneticisi ve çalışanı sanık olarak yargılanıyor.
Yurt yönetim memuru, sanık V.Ş.'nin, o dönemde 17 yaşında olan Kız Yetiştirme Yurdu gözetimindeki K.K.'yi rızası dışında dudağından öptüğü, ellerini tuttuğu ve cinsel istismar tehdidinde bulunduğu suçlamalarıyla yargılanıyor.
Bunun yanında ikisi engelli olmak üzere yaşları 7 ile 16 arasında değişen çocuklara sistematik şiddet, dayak, hakaret, eziyet edildiği iddialarına yönelik olarak da yurt yöneticileri ve diğer çalışanlar hakkında da yargılama yapılıyor.
Duruşmada 9 mağdur çocuk tarafından, dayağın yurt bünyesinde normalleştirildiği ve bilhassa yurtta hademe olarak çalışan sanık S.T.'nin çok sayıda çocuğu sürekli dövdüğü, hakaret ettiği ve aşağıladığı da doğrulandı.
ÇOCUĞA SKANDAL İFADELER: ‘SANA SALDIRASIM GELİYOR’
İddianamede yurt yönetim memuru V.Ş.’nin yurtta kalan çocuklara film izlettirdiği bir gece arkadaşlarının salondan ayrılmasının ardından K. isimli kız çocuğuna “Buradan gitmen iyi olacak, sen burada benim için tehlikesin, mimiklerini çok kullanıyorsun, mimiklerin beni çok tahrik ediyor, sana bir şey itiraf edeyim mi sana saldırasım geliyor, o kadar çok yakından duruyorsun ki bir tek altıma almadığım kaldı, onu da yakında yapacağım''şeklinde cinsel istismar içeren ifadeler kullandığı anlatıldı.
‘CİNSEL ORGANINI GÖSTERİYORDU’
Yine Sanık V.Ş.'nin yurt içerisinde pantolonunun fermuarı açık ve cinsel organı dışarıya sarkık vaziyette teşhircilik yaparak dolaştığı ve bu duruma yurtta kalan çocuklarla çalışanların şahit olduğu Bakanlık Müfettişi Raporu'nda yer aldı.
ASKI DEMİRİYLE DÖVDÜ
Yurtta hizmetli olarak görev yapan sanık S.T’nin de çocuklara fiziksel ve sözlü saldırılarda bulunduğu iddianamede yer aldı.
S.T.,’nin çok sayıda çocuğu değişik tarihlerde devamlı olarak tokatlayarak dövdüğü, mağdur çocuklardan aynı zamanda engelli olan S.Ö. ve D.I.’ya da davamlı olarak şiddet uyguladığı, S.O. ve U.Ç., isimli çocukları askı demiriyle dövdüğüne de iddianamede yer verildi.
TUTUKLAMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Uşak Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu davaya mağdurlar yönünden müdahillik talebinde bulundu. Komisyon adına söz alan avukatlar "Olayda işkence ve nitelikli cinsel istismar suçunun oluştuğunu bu sebeple görevli mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi olduğunu ve sanıkların bir kısmının halen kamu görevlisi olması sebebiyle mağdurlara, tanıklara ve toplanacak delillere etki edebilme ihtimali olması sebebiyle tutuklanmalarını" talep etti.
Mağdur çocukların temsilcisi olan Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ise duruşmaya katılmadı.
Uşak Barosu'nun tutuklama talebi reddedilirken, görevsizlik itirazı ise bir sonraki celse değerlendirilecek.
Muharrem İnce'den adaylık açıklaması
Muharrem İnce "Aday olacak mısınız?" sorusu üzerine, "Ben partimin yetkili organlarının kararına saygı gösteririm. Partimizin yetkili organları ne kadar verirse ona saygı gösteririm" dedi.
20-04-2018 16:03

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün partisinin Yalova Milletvekili Muharrem İnce ile görüştü.
İnce görüşme sonrası şu açıklamaları yaptı:
''İnsanlarımızın yüreğine su serpmeye ihtiyacımız var. Referandumda yarattığımız dayanışma ruhuna ihtiyacımız var. Bunu birlikte başaracağız. Bu korku yağma düzeninden hep birlikte kurtulacağız. 16 yıldır TBMM'de milletvekili olarak görev yapan arkadaşınız olarak genel başkanımıza önümüzdeki süreçle ilgili görüşlerimizi ilettik. Dertleştik ve gidiyorum. CHP Genel Başkanının doğal cumhurbaşkanı olması gerektiğini iletmiştim yine ilettim.
Sayın genel başkan düşündüğü adaylarla ilgili anket çalışması yaptırdığını kaydettiler. (Aday olacak mısınız?) Ben partimin yetkili organlarının kararına saygı gösteririm. Partimizin yetkili organları ne kadar verirse ona saygı gösteririm.''
Demirtaş'ın adaylığıyla ilgili HDP'den açıklama
HDP'li Ayhan Bilgen'den Selahattin Demirtaş'ın adaylığıyla ilgili açıklama geldi.
20-04-2018 15:57

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kars Milletvekili ve Parti sözcüsü Ayhan Bilgen, pazar günü yapacakları toplantıda aday belirleme yöntemini belirleyeceklerini söyleyerek, Selahattin Demirtaş'ın Cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgili soruya ise "Elbette ki kamuoyunda öneriler var. Sayın Demirtaş'ın da kendi beyanları var. Şüphesiz hem öneriler hem beyanlar mutlaka dikkate alınacaktır" şeklinde yanıt verdi.
'VEKİLLERİMİZİN KORKULARI, KAYGILARI YOK'
HDP'li Bilgen partisinin genel merkezinde düzenlediği haftalık basın toplantısında, ilk olarak erken seçim kararını değerlendirdi. Erken seçimi, 'baskın seçim' olarak değerlendiren Bilgen, "Seçimlere medyaya yönelik baskınların, tutuklamaların, keyfi gözaltıların yoğun olduğu bir ortamda gidiyoruz. Bu bile aslında başlı başına bu seçimlerin hangi koşullarda gerçekleşeceğini göstermeye yetiyor bile" dedi.
HDP Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir ve Hakkari Milletvekili Selma Irmak'ın milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili olarak Bilgen, "Bizim milletvekillerimizin bu açıdan korkuları, kaygıları yok. Hiçbir vekilimiz koltuğa yapışmış değil ve hiçbir vekilimiz aman aman orada olmanın hevesi derdi içerisinde değil. Ama bu ceza iki vekilimize verilmiş değil. Bu ceza doğrudan doğruya onları seçen halka yönelik bir iradeyi tanımamak tavrıdır" diye konuştu.
'ÖNCELİKLE KAZANMAYI HEDEFLİYORUZ'
Bilgen, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın Cumhurbaşkanı adaylığı ile ilgili soruya ise şu şekilde cevap verdi:
"Biz Pazar günü yapacağımız toplantıda hem cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili hem de milletvekilleri ile ilgili aday belirleme yöntemimizi belirleyeceğiz. Elbette ki kamuoyunda öneriler var. Sayın Demirtaş'ın da kendi beyanları var. Şüphesiz hem öneriler hem beyanlar mutlaka dikkate alınacaktır. Ama süreç başlamadığı için bu tartışmalara dair somut bir şey söylemek benim açımdan mümkün değil. Ama önümüzdeki günlerde takvim çok kısa yani parti kurullarında bir eğilim, yaklaşım ortaya çıkacaktır. Biz öncelikle kazanmayı hedefliyoruz."