Kandilli Rasathanesi Müdürü uyardı: Marmara'da 7.2'lik deprem kesin olacak

Kandilli Rasathanesi Müdürü uyardı: Marmara'da 7.2'lik deprem kesin olacak

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, 'Şu anda Marmara'da 7,2'lik bir deprem enerjisi birikmiş durumda. Dolayısıyla Marmara'da şu anda da bir deprem olabilir, belki 1, belki 5, belki 10 yıl sonra da olabilir ama olacağı kesin' açıklamasını yaptı.

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Marmara’da 7,2'lik bir deprem beklediklerini açıkladı.

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Cumhuriyet Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Geomatik Kulübü tarafından düzenlenen programın ardından yaptığı açıklamada, belirli bir büyüklükte deprem meydana geldikten sonra onun artçılarının olacağını söyledi.

'6.5-7 YILDA BİR 7'NİN ÜSTÜNDE DEPREM SÜRPRİZ DEĞİL'

Türkiye'de deprem sayısında çok anormal bir artış olmadığına işaret eden Özener, "Türkiye ve yakın coğrafyasında, Türkiye'nin etkilenebileceği Ege'de, Akdeniz'de yaklaşık her 3,5 yılda 7'nin üstünde bir deprem meydana geliyor. Türkiye kara sınırını da düşündüğünüzde Türkiye'de yaklaşık 6,5-7 yılda bir 7'nin üstünde depremin olması sürpriz değil" diye konuştu.

'DEPREME HAZIRLIKLI OLMAK GEREKİYOR’

Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu vurgulayan Özener, aktif fayları ve tarihsel depremleri bilerek yaşamak gerektiğini belirtti. Depreme hazırlıklı olmanın önemini vurgulayan Özener, 1999'daki Marmara Depremi'nden sonra bu konuda daha bilinçli olunduğunu savundu. Özener, "Ayrıca deprem İstanbul'a ne kadar yaklaşırsa insanların depreme ilgisi o kadar artıyor. Çünkü ekonominin kalbi, nüfusun kalbi İstanbul'da. Dolayısıyla İstanbul'a depremin yaklaşması, deprem konusuna insanların ve karar vericilerin ilgisini daha çok artırıyor" ifadelerini kullandı.

'MARMARA’DA 7,2’LİK DEPREM KESİN OLACAK’

Marmara'da kesin bir depremin beklendiğini belirten Özener, şöyle devam etti:

"Şu anda 7,2'lik bir deprem enerjisi birikmiş durumda. Dolayısıyla Marmara'da şu anda da bir deprem olabilir, belki 1, belki 5, belki 10 yıl sonra da olabilir ama olacağı kesin. Çünkü fay hattı geçiyor, tarihsel depremler var, tarihi depremler tekrarlanıyor. Bir gün bu depremi yaşayacağız ama ne zaman yaşayacağımızı maalesef kimse bilmiyor. Kuzey Anadolu Fayı 1939'da Erzincan'dan kırılarak geldi, 17 Ağustos Gölcük ve 12 Kasım Düzce depremleriyle nihayetlendi. Kırılmayan bir sonraki kısmı Marmara Denizi içinden geçiyor. Türkiye'de 7'nin üstünde deprem beklenebilecek bölgeler var, farklı yerlerde yine 7'nin üstünde deprem olabilecek fay hattı var. Ama Türkiye'de insanların en çok ilgisini çeken yer Marmara."

Özener, AA’da yer alan habere göre, "Türkiye'de 3'lük deprem, 4'lük depremden daha fazla oluyor. Yani depremin büyüklüğü arttıkça görülme sıklığı azalıyor" bilgisini de sözlerine ekledi.

DEPREM TOPLANMA ALANLARI DAHİ RANTA AÇILDI!

Önlem alınmadığı takdirde yıkıcı sonuçlara yol açacağı aşikar olan 7,2’lik bir Marmara depremi, AKP Türkiyesi’nde inşaat cehennemine çevrilen başta İstanbul olmak üzere Marmara için büyük riskler barındırıyor

Kentsel dönüşüm altında yapılan müdahaleler İstanbul'a zarar vermekten öteye geçemiyor. Boş kalan her alanı inşaat şantiyesine çeviren AKP, buralara AVM ve rant sağlayıcı tesisler yapıyor.

Uzmanlar, İstanbul’da birçok deprem toplanma alanı imara açan, rantçı bakış açısına sahip olan AKP’nin, afetler konusunda bir hazırlığının olduğu düşünmüyor.

AKP kendi döneminde yaşanan Elazığ, Van depremi gibi örneklerde de depreme rant amaçlı bir bakışla yaklaştı.

Merkez üssü Van’ın Tabanlı Köyü olan 7,2 büyüklüğünde depremde resmi rakamlara göre 644 kişi hayatını kaybetmiş, 1966 kişi yaralanmıştı. Depremin ardından AKP tarafından vadedildiği halde yapılmayan destek ve yardım binlerce insanın Van’ı terk etmek zorunda bırakmış, geride kalan binlerce depremzede ise çadır kentlerde kötü yaşam koşullarına mahkum edilmişti. Deprem ve benzeri acil durumlarda temel yaşamsal ihtiyaçların karşılanması için oluşturulan zorunlu deprem sigortası birikiminin, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in kameralar önünde itiraf ettiği gibi, duble yolların yapımına harcandığı ortaya çıkmıştı. AKP iktidarı, deprem ülkesi gerçeğinin gereği olan afet odaklı planlama yaklaşımını hayata geçirmek yerine, deprem gerçeğini ve korkusunu rant odaklı yapılaşmanın aracı olarak kullandı.

Deprem sonrası yapı üretiminde tekelleşen ve birçok taşeronla çalışarak binlerce konut üreten TOKİ denetim dışına çıkartılırken, söz konusu kurumun inşa ettiği yapıların güvenli olduğu konusunda şüpheler bulunuyor.

AKP DEPREMİ RANTIN GEREKÇESİ YAPTI

Depremlere ve yıkımlara rağmen planlama ilkeleri yok sayılarak devam edilen ‘kentsel bölüşüm’ politikaları yeni katliamlara davetiye çıkarıyor. Deprem gerekçe gösterilerek çıkarılan “Afet Yasası” kent merkezlerinde bulunan emlak değeri yüksek alanların dönüştürülmesiyle yapı yoğunluğu arttırıldı. AKP iktidarı her türlü kamu imkanını depremi gerçeğini fırsata/ranta dönüştürmek için seferber etti.