Kamu emekçileri: OHAL koşullarında toplu sözleşme yapılamaz

Kamu emekçileri: OHAL koşullarında toplu sözleşme yapılamaz

TMMOB Kamuda Çalışan Mühendis, Mimar, Şehir Plancıları Özlük Hakları Çalışma Grubu tarafından kamuda gerçekleştirilen 2018-2019 Toplu Görüşme Sürecine ilişkin yapılan basın açıklamasında OHAL şartlarında emekçilerin toplu sözleşme yapamayacağı belirtildi.

TMMOB'a bağlı odaların yaptığı açıklamada toplu sözleşme sürecinin, hak ve özgürlüklerin sınırlandırıldığı OHAL rejimi altında yapılmasının kabul edilemeyeceğinin altı çizildi. 
KESK temsilcilerinin "ihraç edildikleri" gerekçesiyle toplu sözleşme masasında yer almalarının engellenmesinin de kabul edilemez olduğu  ifade edilirken, "Cumhurbaşkanının kendi ağzından itiraf ettiği gibi, OHAL Rejimi, emekçilerin hak ve taleplerini bastırmak için kullanılmaktadır. Bu süreçte grevler ertelenmiş, yüz otuz bine yakın kamu emekçisi ihraç edilmiş, emekçilerin hak arayışları engellenmiş, iş güvencesi fiilen ortadan kaldırılmıştır. Keyfi sürgünler, mobingler ve disiplin cezalarıyla barıştan, özgürlükten demokrasiden yana kamu emekçileri baskı altına alınmaktadır. Kamudaki boşalan kadrolar, yandaşlara ve tarikatlara peşkeş çekilmektedir. OHAL ile birlikte kamuda tam bir hukuksuzluk ve keyfiyet rejimi hâkim olmuştur" denildi. 


OHAL KALDIRILSIN EMEKÇİLER İŞLERİNE GERİ DÖNSÜN
KHK’lar eliyle 3 bine yakın mühendis, mimar ve şehir plancısı ihraç edildiği vurgulanırken TMMOB ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasındaki Asgari Ücret Protokolü tek taraflı olarak feshedilerek, ücretli çalışan meslektaşlarının düşük ücretlerle çalışmaya mahkum edildiğine dikkat çekildi. OHAL koşullarında toplanan toplu sözleşme masasından emekçilerin yararına karar çıkamayacağı dile getirilen açıklamada, "Gerçek bir toplu sözleşme için her şeyden önce OHAL derhal kaldırılmalı, Kanun Hükmünde Kararnamelerle keyfi ve hukuksuz biçimde ihraç edilen emekçiler görevlerine geri dönmesi sağlanmalı, hak kayıpları telafi edilmelidir. Yıllarca toplu görüşmelerle oyalanan kamu emekçileri için, grev hakkının yasal güvence altına alındığı gerçek bir toplu sözleşme sistemi dışında bir sistem kabul edilemez" denildi.