İşte Kadir Topbaş kavgasının perde arkası

İşte Kadir Topbaş kavgasının perde arkası

CHP’li Yarkadaş, "Kadir Topbaş'ın tüm yetkileri alındı, altı boşaltıldı. Başkan vekilleri hiçbir dosyaya imza atmıyor. Kokteyline bile kimse katılmadı” dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Yarkadaş, "AKP'li Kadir Topbaş, dün belediyede olmasına rağmen meclis toplantısına katılamadı. Topbaş artık İstanbul'da başkanlık yapamaz" dedi.

Barış Yarkadaş İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin AKP'li Başkanı Kadir Topbaş'ın imar dosyası krizi sonrası istifa ettiğini açıklamıştı.

Yarkadaş, istifanın perde arkasını şöyle anlattı:

GEREKÇE 5 İMAR DOSYASI

"İBB Başkanı Kadir Topbaş, 15 gün önce 5 imar dosyasını meclise geri yolladı. Bu imar dosyalarını neden geri yolladığına ilişkin herhangi bir gerekçe yazmadı. AKP’nin İBB meclis üyeleri de geri gönderilen bu dosyaların üzerinde herhangi bir değişiklik yapmadan, şerh düşmeden, gerekçe yazmadan, planda değişiklik yapmadan aynen meclise getirdiler. 

Bakın dün bu kriz gün yüzüne açıkça çıktı. Çünkü; Kadir Topbaş, kendisine rağmen bu dosyaların meclise getirileceğini öğrenince, İBB’nin meclis toplantısına katılmadı. 

Eğer katılmış olsaydı, kendisinin by-pass ve refüze edildiğini görecek; kamuoyunun önünde istifa etmek zorunda kalacaktı. Dün AKP’nin meclis üyeleri, hülle yaparak, yeterli sayı olmadığı halde, bu dosyaları Kadir Topbaş’ı by-pass ederek geçirdiler.

Kadir Topbaş, bu 5 dosyanın kendisine rağmen geçirilmesi üzerine, ABD’de bulunan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a istifa ettiği mesajını yolladı. Erdoğan, bu bilgiyi aldıktan hemen sonra Kadir Topbaş’a, ‘’Beklesin, geliyorum’’ dedi. 'İstifa etmesin beklesin, geliyorum' talimatını verdi. Ve bunun üzerine Kadir Topbaş, yakın çevresinde bulunan üç arkadaşına, "Tayyip Bey benim beklememi istiyor. Biraz daha bekleyeceğim ama 5 Ekim’e kadar onlara süre veriyorum’’ dedi. Kadir Topbaş böylece hem AKP Grubu’na, hem AKP Genel Merkezi’ne bir anlamda rest çekti."

"TOPBAŞ NİYE SUSUYOR?"

CHP'li Yarkadaş, Topbaş'ın 20 saattir suskunluğa gömüldüğünü de belirterek, AKP'li başkanın Twitter hesabını gazetecilere gösterdi. Yarkadaş "Topbaş neden konuşmuyor?" dedikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü:

"20 saat önce, Kadir Topbaş’ın istifa ettiğini ve yapılan görüşmeler sonucu 5 Ekim’e kadar bekleyeceğini söyledim. Şu ana kadar Kadir Topbaş’ın 2.087.416 takipçili resmi Twitter hesabında Kadir Topbaş adına yapılmış bir açıklama görüyor musunuz? Kadir Topbaş, kamuoyuna duyurduğum bu konuyla ilgili hiçbir şey söylemiyor, söyleyemiyor.

Dün gece AKP’nin İBB Meclisi, İstanbul İl Başkanlığı ve Genel Merkezi arasında hala şu ana kadar süren bir telefon trafiği var. Kadir Topbaş’ın kamuoyu önüne çıkıp, bu konuda açıklama yapmasını istiyor genel merkez ve belediye meclis üyeleri.

İşte elimde kanıtı, size gösterdim. Kadir Topbaş, bu meselenin üzerinden 20 saat geçmesine rağmen çıkıp açıklama yapmıyor."

"TOPBAŞ BİR KENT SUÇLUSUDUR"

CHP'li vekil sözlerine şöyle devam etti:

"Bir noktanın daha altını çizmek istiyorum izninizle. Kadir Topbaş, bu dosyaları iade ettiğinde herhangi bir gerekçe yazmadı. Kadir Topbaş eğer bir mimarsa, bir belediye başkanıysa, yeşil alanların, konut ve ticari alana çevrilmesine itiraz ediyorsa, bunu şerh olarak o gerekçelerin altına yazmalıydı. Bir; bunu yazmadı. İki; eğer Kadir Topbaş, gerçekten bu yeşil alanların konut ve ticari alana çevrilmesine itiraz ediyorsa ama AKP Grubu kendisine rağmen bu dosyaları dün meclisten hülle yoluyla geçirdiyse Kadir Topbaş’ın yapması gereken tek bir şey vardır. Pazartesi günü İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek, suç duyurusunda bulunmaktır. 

Kadir Topbaş bugüne kadar arkadaşlarımızın da ifade ettiği üzere on binin üzerinde imar değişikliği planına onay vermiştir. 

Aslında kavganın fitili de bu onaylar yüzünden ateşlendi. "Nereden çıktı bu kavga?" diyeceksiniz.

Kadir Topbaş, yapılan imar değişikliklerinin bir çoğuna yıllardan bu yana hiçbir şekilde imza atmıyor. Bugüne kadar başkanvekillerine imza attırıyordu. Ama 15 Temmuz alçak darbe girişiminin ardından, Kadir Topbaş’ın damadının FETÖ’yle ilişkilerinin çıkması üzerine, AKP’li başkanvekilleri, ‘’Biz artık senin getirdiğin dosyaları imzalamayız, senin kendin imzala’’ dediler.

Bu 5 dosya geldiğinde de Kadir Topbaş, ‘’Ben bunları imzalamam, bir gün bunların hesabı sorulur’’ diyerek geri yolladı.

CHP’yle mahkemelik olmaktan korktuğu için bu dosyaları imzalamıyor, sorumluluktan kaçıyor. Oysa ki; derdi yeşil alanları korumak değil. 

Siyasetten tasfiye olduğunu gördüğü için bu tasfiyeyi sanki bir doğa savaşçısıymış, sanki yeşil alanları koruyormuş havasına sokarak örtmeye çalışıyor.

Oysa ki Kadir Topbaş, bir kent suçlusudur ve bu kente karşı işlediği suçlardan dolayı yargılanmalıdır. Tek başına saçma sapan Martı Projesi bile Kadir Topbaş’ın bir kent suçlusu olarak yargılanması için yeterlidir."

Yarkadaş sözlerini şöyle tamamladı:

"Kadir Topbaş’ın çıkıp kendisi, ‘İstifa etmedim, 5 Ekim’e kadar AKP Genel Merkezi’ne süre vermedim’' demediği sürece, danışmanlarının etrafa sızdırdığı bilgilerin hiçbir gerçekliği yoktur. 

Kadir Topbaş, artık bu şehrin belediye başkanı değildir. 15 Temmuz’dan sonra elindeki bütün yetkiler alınmıştır. Öyle ki bütçe meclisten geçtikten sonra yapılan kokteyle hiçbir AKP’li belediye meclis üyesi katılmamıştır. Kadir Topbaş sadece iki koruma polisiyle salona girmiş, hiç kimsenin olmadığını gördüğü için salonu da terk etmiş."