İstanbul'un ciğerleri Belgrad Ormanı moloz çöplüğüne döndü

İstanbul'un ciğerleri Belgrad Ormanı moloz çöplüğüne döndü

Belgrad Ormanı, yasadışı şekilde bırakılan moloz ve hafriyatlar nedeniyle moloz çöplüğüne dönüştü.

İstanbul’un ciğerleri sayılan Belgrad Ormanı, yasadışı şekilde bırakılan moloz ve hafriyatlar nedeniyle moloz çöplüğüne dönüştü.

Yasal döküm alanını kullanmak için ton başına 4 lirayı vermekten kaçan kamyoncular, molozları geceleri Belgrad Ormanı ve Çiftalan köyünün çevresinde bulunan ormanlık alana döküyor.

YARKADAŞ TBMM GÜNDEMİNE TAŞIDI

Sorrunu TBMM gündemine taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, ‘İstanbul’un ciğerlerine adeta hançer saplanıyor. Şehrin ortasındaki ormana moloz ve hafriyat dökülüyor, bunu önlemekten bile acizler’ dedi.

Yarkadaş sözlerini şöyle sürdürdü:

Belgrad Ormanı, İstanbul'un özel konumu dolayısıyla çok çeşitli iklim, toprak ve yer şekillerini bünyesinde barındıran bir bölgesi. Bu çeşitlilik, çok sayıda farklı türde bitki ve hayvanın orman dâhilinde yaşamasına olanak sağlıyor. İstanbul'da şehir merkezine en yakın orman alanı olan Belgrad Ormanı, geçmişte ve günümüzde şehir için taşıdığı önem nedeniyle çok sayıda bilimsel araştırmaya konu olmuş; Türkiye'nin en çok araştırılan ormanlarından biri hâline gelmiştir.

'BU KATLİAMA DUR DEYİN'

Ancak ne var ki böylesine önemli bir ormanı kendini bilmez birkaç hafriyatçıdan koruyamıyoruz. Yasal döküm alanına gitmeyen ve ton başına 4 lira vermek istemeyen kamyonlar şehrin ön önemli ormanını çevre felaketine sürüklüyor. Ve biz bu katliama dur diyemiyoruz. Buradan soruyorum; kendini bilmez birkaç hafriyatçıyı engellemeyen yetkililer ne iş yapıyor? 

Konuyu TBMM gündemine taşıdım. ..  Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin yanıtlaması için bir soru önergesi verdim. Şu an hafriyat meselesi İstanbul’un en büyük sorunudur. Sektörde adeta mafya yapılaşması var. Bazı hafriyat kamyonları ise trafikte terör estiriyor. Çünkü döküm sahasına ne kadar erken giderse o kadar kazançlı. Daha fazla sefer yaparak, daha fazla para kazanıyor. Bunun içinde trafik hız limitlerini aşıp, taşıması gereken tonaj miktarının fazlasını yüklüyor... Burada suç kamyon şoförlerine de ait değil. Firmaların kısa zamanda çok iş üretmek adına şoförlere bu tarz baskılar yaptığını biliyoruz. Kısa sürede maksimum seferin hedeflendiği sektör, trafikte büyük sıkıntılar yaratıyor. Hafriyat kamyonlarının neden olduğu ölümlü kazalara oldukça fazla miktarda şahit oluyoruz. 

‘CEZALARDAN ZİYADE KAFA YAPISI DEĞİŞMELİ’

Görünen o ki cezalarda bu konuda yeterli ve caydırıcı değil. Cezalardan ziyade kafa yapısının değişmesi lazım. Ülkesinin ciğerleri olan ormanlarına hafriyat döküp kaçmak cinnet halidir. Bizim bu zihniyeti oturtmamız lazım. Avrupa’da ve dünyada ormanlarına hafriyat ve moloz döken bir ülke görebilir misiniz? Tabiki hayır! Belgrad ormanı ve tüm ormanlarımız bizim için çok değerlidir. Bu ormanları korumak vazifemizdir. İstanbul’un göbeğinde bunlar yaşanıyorsa, diğer illerde neler yaşanıyor düşünmek bile istemiyorum. 

Yarkadaş, Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Mehmet Özhaseki'nin yanıtlanması için yazılı olarak verdiği soru önergesinde, "İstanbul’un ciğerleri sayılan Belgrad Ormanı’nda, yasadışı şekilde bırakılan moloz ve hafriyatlar nedeniyle büyük çevre kirliliği yaşanmaktadır. Kamyoncuların sadece Belgrad Ormanı’na değil, Çiftalan Köyü’nün çevresinde bulunan ormanlık alana da hafriyat ve moloz döktüğü köy sakinleri tarafından ifade edilmektedir." diyerek, şu soruları yöneltti;

- İstanbul’da kaç adet hafriyat döküm sahası mevcuttur? Büyüklükleri ve doluluk oranları nedir?

- Belgrad Ormanı’na yasadışı şekilde bırakılan moloz ve hafriyatları bırakan araçlar tespit edilmiş midir? Tespit edilmişse hangi cezai işlemler uygulanmıştır? 

- İstanbul’un ciğerleri sayılan bölgede hafriyat ve moloz dökümü için hangi önleyici tedbirler alınmıştır? 

- Özellikle gecenin geç saatlerinde yapılan kaçak döküm işlemleri için emniyet ve jandarma önlem almış mıdır? Bu konuda bakanlığınız ilgili birimlerle temas kurmuş mudur? 

DAHA FAZLA