Şanlıurfa’da cinsel istismara maruz kaldığı için polise giden kadın öğretmenin şikayetine ‘huzuru bozmaktan’ tutanak tutuldu.

Birgün'den Erk Acarer'in haberine göre Harran Küplüce İlköğretim Okulu’nda sınıf öğretmeni olarak görev yapan A.A. isimli öğretmen, 10 Şubat tarihinde cinsel istismara uğradığı gerekçesiyle Harran Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. A.A. savcılığa verdiği ifadede, okul yöneticileriyle aralarında anlaşmazlıklar bulunduğunu, kendisine mobbing uygulandığını dahası müdür yardımcısının, taciz için 2 öğretmeni görevlendirdiğini aktardı.

‘KOVUŞTURULMAYA YER OLMADIĞI…’

Olayın öğretmenler odasında yaşandığını belirten A.A.’nın ifadeleri tutanağa şöyle yansıdı: “Z.G., A.A., F.S. isimli şahıslar bana 14-22 Ocak tarihlerinde cinsel saldırıda bulunmak istemişlerdir. Bu şahıslardan şikâyetçiyim, can güvenliğim tehlikededir.”

A.A, Milli Eğitim Bakanlığı’na da şikâyette bulunurken, savcılık kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. A.A. ardından da başka bir okula tayin edildi.

CEZASIZLIK İSTİSMARI DEVAM ETTİRDİ

A.A. yaşadıklarını şöyle anlattı: “Merkez Haliliye İlçesi Mehmet Aziz Parmaksız İlkokulu’na atandım. Ancak cezasızlık nedeniyle yüz buldukları için burada da aynı şekilde istismara maruz kaldım. Bu kez emniyette şikâyette bulundum, ancak başka okulda tekrarlanan olaydan yine bir sonuç çıkmadı.”

İKİNCİ KEZ CİNSEL SALDIRIYA UĞRAYAN KADINA ‘HUZURU BOZMAKTAN TUTANAK’

Defalarca Başbakanlık İletişim Merkezi’ne de (BİMER) şikayette bulunan A.A.’nın başvurularında da şu satırlar yer aldı:

“Şanlıurfa’da sınıf öğretmeniyim yaklaşık bir sene önce okulda cinsel saldırı teşebbüsüne maruz kaldım. Karaköprü polisine gittiğimde baskıyla şikâyetim engellendi. Bundan yüz bulan saldırganlar teşebbüsü tekrarladılar. Polise gittim, cinsel saldırı, tecavüzü azmettirme ile ilgili şikâyette bulundum ama polis suçu örtbas etmek için olayın adını ‘huzuru bozma’ yazdı ve aylarca süren tahkikatta ne şüphelilere ne şahitlere bu konuda soru sorulmadı.

‘EMNİYET VE SAVCILIKTAN DA ŞİKAYETÇİYİM’

Kadın öğretmenin ifadeleri şöyle devam etti: “Savcı, ‘Sizinki bir tehdit, biz cinayetlerle ilgileniyoruz’ demesine rağmen benim hiç ifademi almadan takipsizlik verdi. Emniyet ve savcılıktan da şikâyetçiyim.”

‘ÇOCUK ÇOK ALBENİLİ OLURSA YAPARIM’

A.A.’nın BİMER’e gerçekleştirdiği başvurularda mide bulandırıcı ifadeler de yer buluyor: “Yaklaşık bir sene önce okulda cinsel saldırıya maruz kaldım. Milli Eğitim bu olayı örtbas etmekte ve bana saldıranları müdür yaparken, ben bana verdikleri disiplin cezalarıyla uğraşıyorum. Düşünün bir okulda kadrolu öğretmenlerin azmettirmesiyle ücretli öğretmenler cinsel saldırıya kalkışıyorlar ve bu durum bütün Urfa yetkilileri tarafından örtbas ediliyor. Harran İlçe Eğitim Müdürü yakınları olan sapık ücretli öğretmenleri kollamakta ve onlar hâlâ küçük çocukların başında çalışmaya devam ettirilmektedir. Ücretli öğretmen Z.G.’nin tecavüz edemeyeceği hiçbir kadın yokmuş. Böyle biri çocukların başında tutuluyor. Bana saldırıdan sonra öğrencilerim korkudan tuvalete gidemediler. Tir tir titriyorlardı. Ben bu Z.G. çocuklara da bir şey yapar dediğimde Z.G. bana şunları söyledi: “Kadınlara yaparım ancak çocuk çok albenili olursa yaparım.”