İçişleri Bakanlığı'ndan skandal kitap: 'Nuriye Gülmen ve Semih Özakça gerçeği'

İçişleri Bakanlığı'ndan skandal kitap: 'Nuriye Gülmen ve Semih Özakça gerçeği'

İçişleri Bakanlığı Araştırma ve Etütler Merkezi tarafından yayımlanan 'Nuriye Gülmen ve Semih Özakça Gerçeği' adlı kitapta skandal ifadelere yer verildi. Kitapta, Gülmen ve Özakça'nın işlerine geri dönmek için başlattıkları açlık grevi 'bir terör örgütünün bitmeyen senaryosu' şeklinde yazıldı.

OHAL kapsamında yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildikleri işlerine dönmek için başlattıkları açlık grevinin 135'inci gününde olan tutuklu kamu emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça'nın seslerini duymayan, direnişlerine yanıt vermeyen, mücadelelerini görmezden gelen AKP/Saray rejimi, haksızlık ve hukuksuzluğa karşı verilen mücadeleyi de 'terör' saydı.

İçişleri Bakanlığı Araştırma ve Etütler Merkezi tarafından Nuriye Gülmen ve Semih Özakça hakkında yayımlanan kitapçıkta, "yabancı istihbarat örgütlerinin ve küresel güçlerin güdümündeki aşırı sağ-sol örgütlerle ve bunların yarattığı terör" ifadeleriyle bahsedilen açlık grevi, "algı operasyonu" olarak nitelendirildi. Gülmen ve Özakça'nın hak mücadelesini, henüz haklarında açılmış ve karara varılmış bir dava olmamasına rağmen 'terör' olarak gören AKP paranoyası kitapçıkta, "aslında ne oluyor" kışkırtmaları ile asılsız metinlere yer verdi. 

Gülmen ve Özakça'nın “Açığa alındım, işimi geri istiyorum” sloganıyla başlattıkları ve her kesimden yurttaş için hak mücadelesi içeren eylemleri hakkında "Kullanılan sloganlar, söylemler, hatta afişlerdeki renkler, hep birşeyleri çağrıştırıyordu" denilen yazıda, "OHAL kaldırılsın, işten atılan ve açığa alınan devrimci demokrat kamu emekçileri işe iade edilsin, keyfi ve hukuksuz işten atmalara son verilsin, 13 bin ÖYP’li araştırma görevlisinin kadro güvencesi geri verilsin" talepleri de şüpheli bulundu!

Yazıda ayrıca, AKP/Saray rejiminin 'bitmeyen kabusu' Gezi'ye de değinildi. "Açığa alındım, işimi geri istiyorum" sloganının yanısıra hak talepleri ile devam eden açlık grevi, "Tıpkı Taksim’deki 8 ağaç için başladığı iddia edilen Gezi Eylemleri’nde 3.Havalimanı’nın, Marmaray’ın, Kanal İstanbul’un, 3. Köprü’nün iptalinin istenmesi gibi..." ifadeleriyle 'haksız' bir istek gibi gösterilmeye çalışıldı.