Hükümet Sözcüsü Bozdağ: Zafer Çağlayan Türkiye'nin çıkarlarını korumuştur

Hükümet Sözcüsü Bozdağ: Zafer Çağlayan Türkiye'nin çıkarlarını korumuştur

Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Zafer Çağlayan hakkında ABD'de tutuklama kararı verilmesine ilişkin, "Sayın bakan bu dönemde Türkiye'nin çıkarlarını korumuştur. Yasalara uygun bir şekilde görevini yapmıştır. Ortada delil yok, uydurma şeyler var" dedi.

Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. 

"KILIÇDAROĞLU'NUN DİLİ KAVGAYI ÇAĞRIŞTIRAN BİR DİL"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Bozdağ, "Demokrasiye gerçek anlamda sahip çıkma deyince CHP'yi hiç göremedik. Siyasette kavga olmaması lazım. Halkın gönlünü alarak iktidar olmak lazım. Eline silah alıp siyaset yapan birileri mi var Türkiye'de? İktidara alternatif politikalar üreterek iktidar olunur. Bakarsanız kullandıkları dil meşru değil kavgayı çağrılştıran bir dil. Sayın Kılıçdaroğlu'nu kavga yapmaya değil halkın gönlüne girecek politikalar geliştirmeye davet ediyorum. Kavga ediyorlar böyle bir şey olabilir mi? AK Parti kavga ederek gelmedi" ifadelerini kullandı. 

"TÜRKİYE'NİN BÜTÜN TİCARİ İLİŞKİLERİ HUKUKA UYGUNDUR"

ABD'de Zafer Çağlayan hakkında tutuklama kararı verilmesine ilişkin konuşan Bozdağ şu açıklamalarda bulundu:

"Türkiye ile İran arasındaki ticaeri ilişkiler hukuka uygun. Ulusal ve uluslararası hukuka aykırı bir işlem yoktur. Türkiyenin bütün ticari işleri hukuka uygundur, suç olan bir iş yoktur. Sayın Bakanımızın işine karıştığı hadise şu. 17-25 Aralık sürecinde FETÖ'nün yapmak istediğini Amerikan yargısı ile gerçekleştirmeye çalışmaktır.

"ABD'NİN ELİNDEKİ BELGELERİ FETÖ VERDİ"

Bildiğiniz gibi sahet belgelerler bir hukuk darbesine teşebbüs edildi. Ve değerlendirerek takipsizlik kararı verilmiştir. TBMM Komisyonu araştırmış ve Yüce Divana göndermemiştir. Türkiye bunu es geçmemiş hem yargı hem TBMM değerlendirmiştir. Bunun bir kumpas olduğu gün gibi ortadadır. New York Bölge Eyalet Başsavcısının elindeki belgeler FETÖ tarafından kendilerine iletilmiştir. Ben soruyorum FBI yetkilisi bu belgeleri kimden aldı?

"ZAFER ÇAĞLAYAN TÜRKİYE'NİN ÇIKARLARINI KORUMUŞTUR"

Sayın bakan bu dönemde Türkiye'nin çıkarlarını korumuştur. Yasalara uygun bir şekilde görevini yapmıştır. Ortada delil yok, uydurma şeyler var. İddianameyi hazırlayan savcı bilgisayarda oynarken bazı kısımları unutmuş belli. Zafer Çağlayan parlamentoda görev yapmaktadır diyor Çağlayan görev mi yapıyor? Yok".

"TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNİ BOZMAK İSTİYORLAR"

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın korumaları hakkında verilen tutuklama kararına da değinen Bozdağ, "Washington Savcılığı bir iddianame düzenlemiş 15 korumadan 4'ü orada değil. Muhsi Köse olayın başından sonun kadar Cumhuabşkanımızın yanında. Orada olmayan bir kişiyi olaya dahil ediyorlar. Bu iddianame PKKPYD terör örgütü destekçilerinini verdikleri ifadeler esas alınarak hazırlanan bir iddianame. Korumaların ifadesi yok. Orada bir eylem yapıldığında bunu önlemesi gerekenABD güvenklik görevleridir. Bu yanlı bir iddianamedir. Bu ABD-Türkiye ilişkilerine büyük zarar vermektedir. Türkiye-ABD ilişkilerini bozmak isteyenler önemli gayret içindedirler. umuyorum ki ABD korumalar ve diğer konulardaki değerlendirmelerini yapar" ifadelerini kullandı. 

"REFERANDUM İPTAL EDİLMELİ"

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde yapılacak bağımsızlık referandumuna ilişkin konuşan Bozdağ, "Sorunlar diyalog yolu ile çözülmeli. Merkezi hükümet ile konuşulmalı. Şuan bu karar kabul görmeyen bir karar. Bu tek başına alınacak bir karar değil. Bölgedeki huzur ikliminin muhafazası son derece önemli. Referandum iptal edilmeli. Biz bu konunun iptal edilmesini Türkiye olarak istiyoruz. Altını bir kez daha çizmek istiyoruz." dedi. 

"BU OLAYA KARIŞANLAR NE YAPSAK KARŞI ÇIKTILAR"

ODTÜ'de gece baskınıyla doğa katliamı yapılarak yol inşaatına başlanmasına ilişkin tepkilere yanıt veren Bozdağ, "Ankara'da Türkiye'nin en büyük şehir hastanesi yapılıyor. ODTÜ'nün yanı başı ve yol yapılması gerekiyor. İhtiyaç olan bir karardır. Kamulaştırıldı. Yol ihtiyacı var. Hastane açıldığı zaman vatandaşların hastaneye ulaşması lazım.  Toprağın altından bir tünel yapılması lazım. Bu çerçevede Cumhurbaşkanımızın talimatı ile ODTÜ Rektörü ile  Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı biraraya geldi. İki katı ağaç dikilecek. Bu olaya karışanlara bakınca olaya toptan karşılar. Ya şimdi bakın üçüncü köprü yapıldı ona karşılar, Marmaray yapıldı ona karşı çıktılar, Avrasya Tüneli yapıldı ona karşılar. Ne yaptıysak karşı çıktılar." dedi. 

"AB'NİN EN BÜYÜK SORUNU ALMANYA"

Almanya ile yaşanan gerginliğin AB ile ilişkilere yansıtılmasını eleştiren Bozdağ, "Almanya'nın AB üyesi ülkelerin üzerinde kendini karar alıcı görmesi, AB'nin en büyük sorunudur. Onların bağımsız olduğunu Almanya sanki görmüyor. Türkiye-Almanya arasındaki sorunların, Türkiye'nin AB ile ilişkilerine yansımaması gerekir. İkili sorunları, ikililer çözmeli. AB'nin karar alma süreçlerinin farklı olduğunu biliyoruz. Türkiye'nin AB'ye tam üyeliği, hem Türkiye'ye hem AB'ye kazandırır. Maalesef 2017 yılı Almanya, Hollanda gibi ülkelerde seçim yılı olması Türkiye'nin seçim malzemesi yapılmasına neden olmuştur. Almanya ile ortak olduğumuz yönler çok fazla. Geleceği beraber görüşmemiz lazım. Bunun yolu bir takım tehditlerle değil, ortak bir politika ile olur." dedi. 

"SEZGİN TANRIKULU'NUN AÇIKLAMASI BÜYÜK BİR DENSİZLİKTİR"

CHP'li Sezgin Tanrıkulu'nun Hakkari'de PKK üyesi olduğu iddiasıyla öldürülen sivillere ilişkin açıklamasına değinen Bozdağ, "Sayın Sezgin Tanrıkulu'nun açıklaması saygısız bir açıklama. Bana göre bu açıklama ile hakaret etmiştir. Bu büyük bir densizliktir. SİHA'larda alınan görüntüler çok net görüntüler. O nedenle SİHA'lardaki görüntülerde yanılma payı yoktur. Sayın Kılıçdaroğlu kimlik soruyor. Teröristin kimliği olur mu? Çatışmaya girmeden kimlik mi soracak? Dünyanın neresinde teröriste kimlik soruluyor? 40 yıllık büyük bir tecrübe var, terörist ile sivilin nasıl ayrılacağı bilinmektedir. Sayın Kılıçdaroğlu'ndan şunu beklerdim hem polisimize hem askerimize yaptığı saygısızlığa 'Senin yaptığın densizliktir' deyip disiplin kuruluna sevk etmesini beklerdim. Bu mantıkla 4 yılda nasıl bitirecek ben anlamıyorum." ifadelerini kullandı.