HAZİRAN'dan saltanata ve başkanlığa karşı 20 Kasım'da miting çağrısı
HAZİRAN tarafından Saltanat'ın kaldırılışının yıl dönümünde yapılan açıklamada, "Başkanlığa Hayır!' denildi ve miting çağrısı yapıldı.
Birleşik Haziran Hareketi (HAZİRAN) Saltanat'ın kaldırılmasının 94. yıl dönümünde bir basın toplantısı düzenleyerek, "Saltanata Geçit Yok! Başkanlığa Hayır!" çağrısıyla miting çağrısında bulundu.
HAZİRAN Yürütme Kurulu üyeleri Erkan Baş, Canan Kaftancıoğlu, Deniz Demirdöğen ve Merdan Yanardağ tarafından İstanbul'da Önder Babat Kültür Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısında, "Saltanata Geçit Yok! Başkanlığa Hayır!' başlıklı açıklama okundu.
'BAŞKANLIK TÜRKİYE'YE ÖZGÜ DİKTATÖRLÜKTÜR'
HAZİRAN'ın açıklamasında "Başkanlık, Türkiye’ye özgü bir diktatörlükten başka bir şey değildir. Tıpkı1930'ların Almanya'sında olduğu gibi, Führer'in sözünün kanun olduğu bir toplum yaratılmak istenmektedir. Başkanlık, Hitlerleşme sürecinin tamamlanmasına yönelik bir hamledir. Başkanlık, fiili şeriatı kurumsallaştırmaktan başka bir şey değildir. Başkanlık, Saltanat-Hilafet ilanıdır" denildi.
"Laikliğin, eşitliğin, özgürlüğün, kardeşliğin ve barışın hakim olduğu bir ülke için" yan yana gelme çağrısının yapıldığı açıklamanın ardından 20 Kasım'da diktaya direnen tüm kesimlerin yan yana geleceği bir miting düzenleneceği duyuruldu.
HAZİRAN'ın açıklaması şu şekilde:
SALTANATA GEÇİT YOK! BAŞKANLIĞA HAYIR!
AKP iktidarının başkanlık projesi Türkiye’yi adım adım uçuruma sürükleyen bir siyaset biçimine dönüştü. Saray, Gezi İsyanı ve sonrasında muhalefetin yükseldiği, başkanlık hedefinden uzaklaştığı her dönemde şiddet araçları vasıtasıyla siyasal alana ağır müdahalelerde bulundu. Bağnaz bir dinsellik ve koyu bir milliyetçilik eşliğinde devam eden Saray müdahaleleri, toplumsal kutuplaştırmayı daha da derinleştirdi.
2010 Anayasa Referandumundan itibaren yasama ve yargı erklerini yürütmeye, 1 Kasım seçimlerinden sonra yürütme erkini de Saray’a tabi kılan AKP iktidarı, başkanlık için ideal bir iklim yaratmaya çalışıyor. Siyasetçilere, gazetecilere, akademisyenlere, öğretmenlere, işçilere yönelik baskı ve tutuklamalara her gün bir yenisi ekleniyor.
15 Temmuz darbe teşebbüsü sonrası ilan edilen OHAL süreci AKP'nin mıntıka temizliğinin son aşamasıdır. Meclis’in etkisizleştirildiği, MHP’nin yedeklendiği bu dönem, AKP’ye, neoliberal muhafazakar tekçi iktidarını güçlendirecek bir fırsat sunmuştur.
Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül faşist darbesinin ilerleyen günlerinde darbeci Kenan Evren’in sıkıyönetim koşulları altında ülkeyi götürdüğü oylamaya benzer bir hamleyle olağanüstü hal koşullarında başkanlık seçimine gitmeyi amaçlamaktadır.
BAŞKANLIK SALTANAT-HİLAFET İLANIDIR
Attığı her adımı Türk-İslam sentezi doğrultusunda kurgulayan AKP Saray Rejimi, Başkanlık adı altında bir çete devleti örgütlemeyi, keyfiyetin ve yandaşlığın hüküm sürdüğü, farklı ses ve renklerden arındırılmış bir “Yeni Türkiye” kurmayı hedeflemektedir.
Başkanlık, Türkiye’ye özgü bir diktatörlükten başka bir şey değildir. Tıpkı1930'ların Almanya'sında olduğu gibi, Führer'in sözünün kanun olduğu bir toplum yaratılmak istenmektedir.
Başkanlık, Hitlerleşme sürecinin tamamlanmasına yönelik bir hamledir. Başkanlık, fiili şeriatı kurumsallaştırmaktan başka bir şey değildir. Başkanlık, Saltanat-Hilafet ilanıdır.
Yakın tarih ne Padişahlar ne Führerler ne Duceler gördü. Sonunda hepsi yıkılıp gittiler.
Saltanatın kaldırılışının yıldönümünde, buradan bir kez daha ilan ediyoruz ki:
Gün yan yana gelme günüdür. Meydanlarda, sokaklarda omuz omuza durma günüdür.
Bizim bu ülkenin devrimci birikimine, insanlığın evrensel değerlerine olan inancımız tamdır.
Tüm engellemelere, tüm zorbalıklara rağmen yan yana gelip omuz omuza duracağız!
Laikliğin, eşitliğin, özgürlüğün, kardeşliğin ve barışın hakim olduğu bir ülke için hep birlikte direneceğiz!
Tek adam diktasının ülkemizi teslim almasına izin vermeyeceğiz!"
Birleşik Haziran Hareketi olarak; Türkiyenin tüm ilerici güçlerini, emekçi halkımızı saltanat ve hilafet özlemcilerine, Hitler özentilerine karşı hep birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz!
Birleşik HAZİRAN Hareketi