‘Hayır’ dediği için kovulan İrfan Değirmenci: Oh döktüm içimi, rahatladım

‘Hayır’ dediği için kovulan İrfan Değirmenci: Oh döktüm içimi, rahatladım

İrfan Değirmenci, “Şimdi konuşsunlar arkamdan ‘kariyeri dibe vurdu’ diye. Böylesi bir ortamda dibe vurmayan kariyerden şüphe ederim! Oh döktüm içimi, rahatladım” diye yazdı.

Referandumda ‘Hayır’ oyu vereceğini açıkladığı için Kanal D’den kovulan gazeteci İrfan Değirmenci BirGün’de yazmaya başladı. Değirmenci ilk yazısında kovulma sürecini kaleme aldı.

‘BABASININ GÖKDELENİNİN EN ÜST KATINDA PATRONUN KIZI…’

Değirmenci yazısında işsiz kalışının üzerinden tam 366 gün geçtiğini hatırlatarak şunları kaydetti:

“ 7 yıl çalıştım o holdingde de bir defa gittim yalnızca patron katına. Kat da kat ama. Amerikan Başkanı’nın adını taşıyan, başkanla ortak yapılmış gökdelenin en üst katı, İstanbul manzaralı. Babasının gökdeleninin en üst katında patronun kızı, ‘biz sana yepyeni programlar koymayı planlarken senin şu yaptığına bak İrfan. Nedir bu Cumhurbaşkanına hakaret davası?’ diyecek oldu bana, tutamadım kendimi. ‘Siz bize program koymuyorsunuz hanımefendi, biz tv emekçileri size program yapıyoruz, siz de üzerimizden para kazanıyorsunuz. Davayı da Süleyman Bey’e sorun. Zira 5 yıl hapsim istenen konu benim söylediğim bir sözle ilgili değil Süleyman Bey’in hazırlattığı bir haberdeki görüntüyle ilgili’ deyiverdim.. Süleyman da ben de yargılandık, beraat ettik. Görüntüde hakaret kastı yokmuş! Bu olaydan sonra bir yıl daha ekrana çıktım. Söyleyeceğimden de geri durmadım. 

Hayır diye haykırdığım o güne kadar…

‘BİZLER DEĞİŞTİRECEĞİZ BU ANAAKIMI’

İşte böyle. Hal böyleyken ‘anaakımdan ayrılan bir isim daha BirGün’de’ demeyin rica edeceğim. Ben tazminatsız kovuldum, severek filan ayrılmadım, benim yakın zamanda bu anaakımla yeniden buluşma isteğim filan da yok. Bizler, değiştireceğiz bu anaakımı. Oradaki herkese sermayenin kölesi olmadan yaşanacağını göstereceğiz. Şimdi konuşsunlar arkamdan ‘kariyeri dibe vurdu’ diye. Böylesi bir ortamda dibe vurmayan kariyerden şüphe ederim! Oh döktüm içimi, rahatladım. Son olarak şunu yazayım, Nişantaşı’nda bir terapiste gidip bunları anlatmaya kalksam benden saat başına isteyeceği paranın yarısına ayda bir Bavul dergiye yazı yazacağım. Bonus olarak da haftada bir buraya. Yani hem yazıp rahatlayacağım hem de üstüne yalnızca dayanışmayla ayakta kalmaya çalışan bu güzel insanlar bana Bavul dergideki yazılarım için telif ödeyecekler. Ben de bu parayla su, elektrik ve doğalgaz faturamı yatıracağım. Bundan güzel bir şey var mı? Dayanışma, sizi hayatta tutuyor. Haydi onu da haftaya yazayım. Hoş bulduk…

 

Yazının tamamı için: https://www.birgun.net/haber-detay/yeni-bir-gun-203954.html

DAHA FAZLA