Genç Akademi, Kocaeli'de yeni dönemi açtı
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) öğrencileri tarafından geçtiğimiz Nisan ayında kurulan ve KHK ile ihraç edilen akademisyenlerin de destek verdiği “alternatif üniversite” girişimi Genç Akademi, (GEMİ) yeni dönemin açılışını gerçekleştirdiği bir etkinlikle yaptı.
13-10-2017 20:28

Akademisyenlerin, KHK ile hukuksuz biçimde üniversitelerden ihraç edilmeleriyle başlayan süreçte Türkiye’nin birçok yerinde dayanışma akademileri kurulurken; akademisyenler tarafından oluşturulan dayanışma akademilerinin bir benzeri de Kocaeli’de, öğrencilerin girişimi ve akademisyenlerin desteğiyle geçtiğimiz Nisan ayında kuruldu.
“Alternatif üniversite” girişimi GEMİ, geçen dönem çalışmalarının ardından yeni dönemin açılışını düzenlediği bir etkinlikle yaptı. İzmit Nirvana Kafe’de düzenlenen ve Eğitim-Sen Kocaeli Şubesi temsilcilerinin de katıldığı etkinlik, sinevizyon gösterimi ile başladı. GEMİ’nin anlatıldığı ve Kocaeli Dayanışma Akademisi’nden (KODA) gelen destek mesajının gösteriminin ardından, yeni dönemde açılan okuma grupları tanıtıldı. Yeni dönemde açılan okuma grupları şu şekilde belirlendi:
Emek Tarihi Okuma Grubu
Sanat Tarihi Okuma Grubu
Kent Hakkı Okuma Grubu
Kadın Çalışmaları Okuma Grubu
Toplumsal Cinsiyet Okuma Grubu
Siyaset Bilimi Okuma Grubu
Siyaset Felsefesi Okuma Grubu
Okuma grubu temsilcilerinin konuşmalarının ardından forum bölümüne geçilirken bu bölümde, GEMİ kütüphanesinin kurulması ve GEMİ adına periyodik bir yayın çıkarılması tartışıldı. Bu konularda adımlar atılmasının kararlaştırıldığı forum bölümüyle, etkinlik sona erdi.
GEMİ NEDİR?
GEMİ, Kocaeli Üniversitesi öğrencilerinin bir araya gelerek, alternatif üniversite ve akademi iddiasıyla başlattığı bir çalışmadır. “Gençlik Üniversitesini Kuruyor” sloganı ile 2017 Nisan ayında kurulan GEMİ, KODA’da yer alan akademisyenlerle birlikte okuma grupları üzerinden eğitimler gerçekleştirmektedir.
İLGİLİ HABERLER
YÖK hakkında kanun değişikliği teklifi: 'Çağımızın vebası'
Üniversitelerde ve kurum içerisinde şikayetlerin artması üzerine YÖK hakkında kanun değişikliği teklifi verildi.
19-04-2018 10:13

Meryem Yıldırım / @meryem_yildrim
Üniversitelerde ve kurum bünyesinde mobbing şikayetlerinin çoğalması üzerine Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) hakkındaki kanunda değişiklik teklifi verildi.
Teklifi, üniversitelerde ve YÖK’te akademik mobbingin hızla arttığını belirten CHP Ankara milletvekili Nihat Yeşil verdi. CHP’li Yeşil, YÖK ve mobbingi ‘çağımızın sosyal vebası’ olarak niteledi.
CUMHURBAŞKANI DANIŞMANI OLAN YÖK ÜYESİ HAKKINDA ŞİKAYET
CHP'nin raporuna göre Cumhurbaşkanı danışmanı ve aynı zamanda halen YÖK üyesi olan Yavuz Atar hakkında sayısız savcılık şikâyet dilekçesi olduğunu belirten Yeşil, dilekçelerin akıbetinin de belirsiz olduğunu aktardı. YÖK’ün cemaatçilerin yargılanmasına izin vermediğini kaydeden Yeşil, Meclis Başkanlığına YÖK Kanununun 53/c-7 Maddesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi sundu.
‘MOBBİNG ÇAĞIMIZIN VEBASI’
Yeşil, sunduğu teklifin gerekçesini şöyle açıkladı:
“Türk Ceza Kanunu Madde 94 ile manevi işkence başlığı ile düzenlenmiş mobbing olgusu devletimizin taraf olduğu Avrupa Sosyal şartı maddelerinde de yerini bulmaktadır. Yargıtay hukuk daireleri genel kurulunun da son yıllarda aldığı içtihattı kararlar ile mobbing suçunu; kişisel kasıt ve haksız fiil eylem grubu olarak gördüğü bilinmektedir. Mobbing esas itibariyle, yüz kızartıcı bir suç niteliğinde olmakla birlikte bu suçun karineleri gerçek kişiliklere bağlı olması halinde adli ceza davası veya hukuk mahkemelerinde tazminat davasına konu bir durumdur. Dolayısıyla, “Devlet, mobbing yapmaz” hukuk doktrini geçerlidir.
Keza, Anayasamızın madde 129/5 hükmüne göre de; hatalı yani kişisel kusur ve kasıt içermeyen idari işlem ve eylemler hakkında devlet memuru yöneticiler hakkında idare aleyhine açılacak tazminat davalarının görülme yeri ise, İdare Mahkemeleri olarak belirlenmiştir. Mobbing şikâyetlerin ve iddiaların, ön savcılık incelenmesinde; kişisel kasıt ve gareze yönelik olarak kamu personeline yapılan mobbing faaliyetlerinin, ön soruşturma safhasında gerek görüldüğünde, savcılıklarımız tarafından adli ceza veya idare mahkemelerine gönderilmelerinde re ‘sen karar verilmesi; çağımızın sosyal vebası olan bu suçla mücadelede caydırıcı olabileceği gibi çalışma yaşamı ve barışına da katkı verecektir.
2547 sayılı kanunun Madde 53’ün istisnalar hükmüne mobbing fıkrasının da eklenmesinin, hukuki boşluğu gidermesi açısından, iş bu kanun teklifinde bulunma zorunluluğu doğmuştur.”
‘MOBBİNG MADDESİNİN EKLENMESİ HUKUKİ BOŞLUĞU TANIMLAYACAK’
Teklifte madde değişikliğine ilişkin gerekçeler ise şöyle sıralandı:
MADDE 1. 2547 sayılı Kanun’un 53/c-7 maddesinde sayılan ve savcılıkların re ‘sen işlem yapacağı istisnai durumlar: “İdeolojik amaçlarla Anayasada yer alan temel hak ve hürriyetleri, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü veya dil, ırk, sınıf, din ve mezhep ayrılığına dayanılarak nitelikleri Anayasada belirtilen Cumhuriyeti ortadan kaldırmak maksadıyla işlenen suçlarla bunlara irtibatlı suçlar, öğrenme ve öğretme hürriyetini doğrudan veya dolaylı olarak kısıtlayan, kurumların sükûn, huzur ve çalışma düzenini bozan boykot, işgal, engelleme bunları teşvik ve tahrik, anarşik ve ideolojik olaylara ilişkin suçlar ile ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri, b) 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Fiillerin Takibi Hakkındaki Kanun Hükümleri c) 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu’nun 13, 14 ve 15.maddelerinde belirtilen fiiller, d) 3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’nun 17. maddesinde yazılı suçlar, bu hallerde soruşturmayı savcı doğrudan yapar” demektedir. 2547 sayılı kanunun Madde 53’ün istisnalar hükmüne, mobbing fıkrasının da eklenmesi ile hukuki boşluğun, daha somut ve tanımlı hale getirilmesi amaçlanmıştır.”
KANUNA ‘İŞ YERİNDE PSİKOLOJİK TACİZ’ SUÇU EKLENDİ
Teklifte, 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kurumu Kanunu’nun 53.maddesinde c-7 bendinde yer alan “istisnai halleri” düzenleyen fıkrasının sonuna, “mobbibg” adıyla bilinen ‘İşyerinde Psikolojik Taciz’ suçu eklendiği belirtilerek şu değişiklik yapıldı:
“Mobbing şikâyetlerinde, savcılıklar re ‘sen kovuşturma yapar.”
Madde 2: Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Madde 3: Bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.”
YAVUZ ATAR KİMDİR?
‘FETÖ’cü iddiasıyla şikayet edilen eski YÖK Başkanvekili Prof. Dr. Yavuz Atar, 15 Temmuz sonrası YÖK başkanvekilliği görevinden alınarak Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı yapılmıştı.
THY ucuz iş gücü kaynağını buldu: Öğrenciler
AKP iktidarıyla birlikte eğitimin her aşamasının paralı hale getirilmesi ve ülkedeki emekçiler için yaşam şartlarının gittikçe zorlaşması dolayısıyla emekçi çocukları okul dışında bir işte çalışmak zorunda kalıyor. Bu durum en çok patronların işine yararken, üniversite öğrencileri ucuz iş gücü olarak görülüyor.
16-04-2018 21:12

Türk Hava Yolları (THY) iyi derecede İngilizce bilen, üniversitelerin 26 bölümünden birinde eğitim gören öğrenciler arasından yarı zamanlı çalışan aradığını duyurdu.
THY Ağrı, Ankara, Antalya, Artvin, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İzmir, Kahramanmaraş, Kayseri, Ordu-Giresun, Samsun, Şanlıurfa, Trabzon, Van istasyonları için personel ihtiyacını üniversite öğrencileriyle karşılayacak.
Öğrencisi olduğu okulun bulunduğu şehrin dışında tercih yapan adaylar mülakata davet edilmeyecek. Çalışma süresi 6 ay olacak. Haftada en az 20 en fazla 30 saat çalışılabilecek. (Gökhan ARTAN-Habertürk)
AKP Türkiyesi'nde üniversite: Afrin saldırısının oyununu yaptılar
TSK’nın cihatçı ÖSO’yla birlikte düzenlediği Afrin saldırısı üniversitede oyun oldu
16-04-2018 18:47

Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi’nin (NEÜ) Mühendislik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğrencisi Zekeriya Akgül ve Ahmet Küçük, Afrin saldırısıyla ilgili 'Afrin SİHA' isimli bir mobil oyun yaptı.
TSK ve ÖSO’nun Afrin saldırısını başlattığı günlerde yapımına başlanan oyun, gerçek harita üzerinden oynanıyor. Bülbül, Şeran, Mabatlı, Cinderes ve Afrin merkez olmak üzere 5 bölümden oluşan oyunda, silahlı insansız hava aracı (SİHA) ile Afrin'deki hedeflerin ve konvoyların vurulması gibi görevler yerine getiriliyor.
'MENBİÇ HARİTASINI DA EKLEYECEĞİZ'
Öğrencilerin Proje Danışmanı Dr. Öğr. Üyesi Ali Osman Çıbıkdiken konuya dair yaptığı açıklamada, “İnşallah TSK'nın başarılı operasyonlarıyla oyunumuzun sonraki bölümlerini açarak Menbiç haritasını da ekleyeceğiz" dedi.
Doçentlik Yönetmeliği Resmi Gazete'de yayımlandı
Doçentlik değerlendirmesine ilişkin usul ve esasların belirlendiği Doçentlik Yönetmeliği Resmi Gazete’te yayımlandı.
15-04-2018 08:27

Resmi Gazete’nin bugünkü sayıda yayımlanan yönetmeliğe göre; doçentlik değerlendirmesi, Üniversitelerarası Kurulun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen adayın akademik yayın ve çalışmalarının incelenmesi çerçevesinde yapılacak. Üniversitelerarası Kurul, başka bir tarih belirlemedikçe doçentlik başvurusu, yılda iki kez olmak üzere mart ve ekim aylarının on beşinci günü başlayıp, en geç ilgili ayın son çalışma günü mesai saati bitimine kadar devam edecek.
Doçentlik başvurusu için; Türkiye'de doktora ile tıpta, diş hekimliğinde, eczacılıkta ve veteriner hekimlikte uzmanlık unvanını veya Üniversitelerarası Kurulun önerisi üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilen belli sanat dallarının birinde yeterlik kazanmış olmak veya yurt dışında yapılmış ise denkliğinin kabul edilmiş olması, kurul tarafından belirlenen merkezi bir yabancı dil sınavından en az elli beş puan veya uluslararası geçerliliği kurul tarafından kabul edilen bir yabancı dil sınavından buna denk bir puan almış olmak, doçentlik bilim alanının belli bir yabancı dille ilgili olması halinde ise bu sınavı başka bir yabancı dilde vermek, kurulun görüşü üzerine YÖK tarafından her bir bilim veya sanat disiplininin özellikleri dikkate alınarak belirlenecek asgari sayı ve nitelikte özgün bilimsel yayın ve çalışmalar yapmak şartları getirildi.
DOÇENTLİK KOMİSYONU KURULACAK
Üniversitelerarası Kurul bünyesinde Doçentlik Komisyonu oluşturulacak. Komisyon, sosyal, fen, mühendislik, sağlık bilimleri ve güzel sanatlar alanlarından profesör unvanına sahip on beş üyeden oluşacak. (İHA)
3 Boğaziçi'li daha tutuklandı
Gözaltına alınan 4 Boğaziçi Üniversitesi öğrencisinden 3'ü tutuklandı.
14-04-2018 01:29

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “Okuma hakkı vermeyeceğiz” dediği Boğaziçi Üniversitesi’nde gözaltına alınan 4 öğrenciden 3'ü tutuklandı, biri ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Alınan bilgiye göre bugün gözaltına alınan öğrenciler adliyeye sevk edildi. Savcılığın mahkemeye sevk ettiği dört öğrenciden üçü gece yarısı tutuklandı.
Aynı üniversiteden daha önce de 13 öğrenci gözaltına alınmış bu öğrencilerden 9'u tutuklanmıştı.
'Mümkünse beni almaya kahvaltıdan sonra gelsinler'
Boğaziçi Üniversitesi'den Prof. Dr. Faruk Birtek öğrencileri için konuştu.
13-04-2018 12:16

Boğaziçi Üniversitesi’nde AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Okuma hakkı vermeyeceğiz” diyerek hedefe koyduğu öğrencilerin hocası Prof. Dr. Faruk Birtek öğrencilerin tutuklanması hakkında konuştu.
İleri Hatırlatıyor
'BARIŞ İSTEMEK SUÇ OLABİLİR Mİ?'
Artı Gerçek'ten Seran Vreskala'ya konuşan Sosyoloji Profesörü Faruk Birtek: “Burada gencecik insanların suçları belli değil, ne zaman ne olacağı belli değil; bu çocukların terörle ne alakası var yahu? Terörün t’sini bilmez bu çocuklar.Barışı savunmayalım mı? Barış istemek suç olabilir mi?” diyerek öğrencilerinin demokratik haklarını kullandıklarını ifade etti.
'OTOMOBİLE ALIP ORADA DÖVÜYORLAR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hedef göstermesinin ardından gözaltına alınan ve tutuklanan öğrencilerin işkence görmesine “Ters kelepçeliyorlar üstelik, itip kakıyorlar. Bazılarını otomobile alıp orada dövüyorlar. Olamaz böyle bir şey! Bunun medeniyetle falan bir alakası yok! Bu insanlar uzaydan falan gelmiş herhalde. Böyle insan olur mu?” sözleriyle tepki gösteren Birtek dünyanın hiçbir yerinde olayların Türkiye'deki gibi yaşanmadığını ifade ederek normalize etmemek gerektiğini belirtti.
'MÜMKÜNSE BENİ ALMAYA GELECEKLERSE, KAHVALTIDAN SONRA GELSİNLER; YAŞLIYIM'
Öğrencilerden 18 yaşındaki Yaren'in tutuklanması için olacak şey değil diyen profesör sözlerine şöyle devam etti:
“ 8 tane maskeli adam, sabah 5’te koçbaşı ile kapısını kırıp içeri giriyorlar; anasını babasını 9 yaşındaki kardeşini yere yatırıyorlar. Bu çocuğu ters kelepçeleyip götürüyorlar. 9 yaşındaki bebeyi de yere yatırıyorlar; annesi ‘çocuk travma yaşıyor’ diye karşı çıkıyor ama kimse takmıyor. 18 yaşındaki çocuğu almak için 8 tane maskeli adam, ellerinde silahlarla eve geliyor ve kapıyı kırarak içeri giriyorlar. Olur mu böyle bir şey yahu? Aman bana öyle gelmesinler, ne olur kapıyı çalsınlar. Mümkünse kahvaltıdan sonra gelsinler, kahvaltı önemli ne olur; ben yaşlıyım. Rica edeyim öyle çok erken gelmesinler.
Hüviyetini alırsın, karakola çağırırsın, o da gelir; gelmeyen yok yahu! Kimi çağırdılarsa gitmişler. Böyle canavarca davranmaya gerek yok! Çağırın, gelsinler.”
Tutuklanan öğrencilerin anne babalarının yaptığı basın açıklamasında da velileri yalnız bırakmayan Birtek, öğrencileri için her yolu deneyeceklerini ifade etti.